Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/476 E. 2023/98 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/476 Esas
KARAR NO : 2023/98

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 13/07/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— mevkiinde müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan —- araca davalı —- çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin —-yaşadığını, bu nedenle kazadan sonra —– bilirkişi raporu aldırılarak araçtaki hasar bedelinin tespitinin yapıldığını, alınan bilirkişi raporunda araçta meydana gelen hasar bedelinin—– olarak belirlendiğini, müvekkili tarafından bilirkişi ücreti olarak —- ödemesi yapıldığını, bilirkişi raporunun — olması nedeniyle davalı —- tarafından raporun —- istendiğini, ——bilirkişi raporunun —— tercüme masrafı olarak 600-TL ödeme yapıldığını, kaza sonrasında araçta değer kaybı meydana geldiğini, araçta meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı bedeli, bilirkişi ücreti bedeli, tercüme masrafı bedeli ve avukatlık ücretinin hesaplanarak ödenmesi için davalı —- şirketine başvuru yapıldığını, yapılan başvuruya istinaden davalı —- tarafından yalnızca —- tutarında ödeme yapıldığını, başka ödeme yapılmayacağının davalı —– tarafından müvekkili —– aracılığıyla bildirildiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —— masrafının faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu talebin zamanaşımı uğradığını, bu nedenle davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davaya konu trafik kazası nedeniyle davacının aracında meydana gelen hasar bedeline ilişkin olarak müvekkili tarafından açılan hasar bedelinin —- olduğunun tespit edildiğini, bu kapsamda—- tarihinde davacıya toplamda ——- ödeme yapıldığını, talep edilen fark bedelinin —— kullanımından, isçilik ve ——-uygulanmamasından ve —– Genel Şartları B.2 maddesi gereğince müvekkilini —– işçilik bedellerinin — oluşundan ve —– kullanımından kaynaklanacak bakiye bedelden ve ——- sorumluluğunun bulunmadığını, davacının değer kaybına ilişkin taleplerin bakımından Genel Şartlar ekinde yer alan teminat dışı haller ve hesaplama — değerlendirme yapılması gerektiğini, davacının kusura ilişkin iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, Trafik Sigortası Genel Şartları’nın A.6B maddesinde de belirtiği üzere hak sahibinin kendi kusura denk gelen tazminatlarının teminat dışında kalan hallerden olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin, söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, yine kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi taleplerinin reddi gerektiğini, davanın kabulü halinde başvurunun müvekkili şirkete ibraz edildiği tarihten 8 iş günü sonrasında itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini savunduğunu, davanın esastan ve usulden reddini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
———- müzekkereye cevap verildiği ve poliçe ve hasar dosyasının celbedildiği görüldü.
—– yazılan müzekkere yazılmış olup —- kaydı dosya arasına alınmıştır.
——— yazılan müzekkereye cevap verildiği görüldü.
Dosya rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi raporunda; davalı—- nezdinde —— plakalı araç sürücüsü davalı —- : 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun:2/1-a-b, 56/c ve 84/d maddesi kuralları ihlal ettiğini, davaya konu öngörülebilir ve önlenebilir trafik kazasının meydana gelmesinde % 100 oranında (Asli Derecede) Kusurlu olduğunu,
—– plaka sayılı araç sürücüsü davacı ——- :2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun;2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bağlı yönetmelikte belirtilen ve uyulması —– riayet ettiğini, kazanın oluşmasında alabileceği herhangi bir tedbirinin bulunmadığını, kendisine kusur meydana gelmesinde Atfı kabil kusurunun bulunmadığını,
Davaya konu trafik kazası nedeniyle davacının maliki bulunduğu araçta meydana gelen hasar bedeli tutarının —–olduğunu, davalı —— tutarında ödeme dışlandığında davacının davalıdan talep edebileceği bakiye hasar bedelinin ——–
Davaya konu trafik kazası nedeniyle davacının maliki bulunduğu araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin —— olduğunu, Davacı delili olarak dava dosyasına sunulan makbuz sureti incelendiğinde, ———- davacı vekili—— raporunun tercümesi için toplmada net ——- tutarında fatura düzenlendiğini,
Davacı taraf her ne kadar—-ücreti ödendiğini iddia etmiş ise de bu ücrete ilişkin herhangi bir ödeme dekontu veya makbuz sureti sunulmadığını belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava, trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin tazmini davasıdır.
08/08/2017 tarihinde davacının—— davalı —– tarafından kaza tarihinde geçerli —– aracın çarpışması ile trafik kazasının meydana geldiği, —— sürücüsünün %100 oranında asli kusurlu olduğu, —– araç sürücüsü davacının ise kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle davacının maliki olduğu —— dosya kapsamına ve kazanın oluş şekline uygun olarak hazırlanması nedeniyle hükme esas alınan 13/09/2022 tarihli ek bilirkişi raporuna göre —– meydana geldiği, davalı —– ödemenin mahsubundan sonra davacının ——- hasar tazminatı alacağının kaldığı, değer kaybı tazminatı talebi yönünden ise —— olabileceğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davaya —- meydana geldiği, olayın maddi hasarlı trafik kazasından ibaret olduğu ve uzamış ceza zamanaşımının uygulanmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı dosya kapsamıyla sabittir. Bu itibarla, davaya konu talep yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olması nedeniyle davacı tarafın talebine konu ettiği maddi tazminat talebinin 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 16. Maddesinde “Arabuluculuk süreci, dava açılmadan—- başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla —- arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru hâlinde ise bu süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.—– başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” düzenlemesi yer almaktadır.
6325 sayılı yasanın 16. Maddesine göre, Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınamayacağı, söz konusu tarih aralıklarında belirtilen sürelerin zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacağı, kaza tarihinin 08/08/2017 olduğu dava açılması gereken son tarihin ise —- tarihi olduğu, arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin —- oturum tutanağının düzenlendiği tarihin ise ——- olduğu, aradaki —- dava açma tarihi olan 08/08/2019 tarihine eklendiğinde ise dava açılması gereken son sürenin —– tarihine tekabül ettiği, ancak eldeki davanın 13/07/2021 tarihinde açıldığı ayrıca davalı ————–vekili tarafından süresi içinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu gözetilerek davalı şirket yönünden açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı —- plakalı araç sürücüsü olduğu ve kusuruyla kazaya sebebiyet verdiğinden—— bakiye hasar tazminatı ve ——davacı tarafça davalı —– talep edebileceği sonuç ve vicdani kanaatine (Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Davacı tarafça—– bedeline ilişkin dosyaya hiçbir fatura ödeme, —- sunulmadığı için yargılama giderlerine dahil edilmemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1- —— yönünden açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; —- hasar —— değer kaybı olmak üzere toplamda —– dava tarihi olan —–cinsinden bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte, 3095 Sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca fiili ödeme tarihindeki ——- üzerinden belirlenecek —- karşılığının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ekspertiz ücreti ile tercüme ücreti talebinin yargılama giderlerinde nazara alınmasına,
2-Davalı —–açılan davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.198,59 TL harcın alınması gerekli olan 3.693,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.494,61 TL karar ve ilam harcının davalı ———– alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, posta ve tebligat gideri 287,10 TL, bilirkişi ücreti 1000,00 TL, tercüme ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 1.946,40 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —–peşin harç 1.198,59 TL eklenerek sonuç olarak 2.891,96 TL’nin davalı——- alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk aşamasında —– ödenen ——–, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan—– sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 176,80 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte —– ——ücretinin davalı ———– alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı—- sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– 13/3 maddesi uyarınca —- —- ücretinin davacı taraftan alınarak davalı ——verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğuna gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.