Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/470 E. 2022/255 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/470
KARAR NO : 2022/255

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 12/07/2021 tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirketin bu kapsamda davalıya—- ürünleri satıp teslim ettiğini, ancak davalı bunların bedelini ödemediğini, davacı şirket davalı şirketle ticari anlaşmaya uygun olarak edim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalı şirket ve davacı şirket arasında yapılan —- faturalandırıldığını, düzenlenen faturalar davalı şirkete tebliğ edildiğini, söz konusu faturalara karşı tarafında bir itirazı olmadığını, bilindiği üzere TTK 21/2’ye göre bir faturayı alan kişi o faturaya 8 gün içinde itiraz etmezse içeriğini kabul etmiş sayılacağını, davalıya gönderilen icra takibine karşı — tarihinde borca, faize ve tüm ferlerine haksız şekilde itirazda bulunduğunu itiraz sonucu takibin durdurulduğunu, dava açılmadan önce uyuşmazlığa çözülmesi için arabuluculuğa başvurulmuş ise de herhangi bir sonuç alınmadığını belirterek davanın kabulü ile borçlunun haksız itirazının iptaline,—— sayılı dosya üzerinden devamına, takibin devamına haksız itiraz eden borçlu şirket aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu– tarihli cevap dilekçesinde özetle: —sayılı dosyası ile müvekkili hakkında dayanaksız takibat başlatan karşı yanın;—-eksik ifa olunan—gereğince okunaksız irsaliye ve fatura örnekleri tebliğ ettirilmişse de, üzerlerindeki imzaların, davalı şirketi temsile ve ilzama yetkili ortaklara ait olmadığını ve davayla ilgisiz alakasız fatura ve irsaliye örneklerinin de sunulduğunu, davacı vekilince okunaksız örnekleri sunulan irsaliye ve fatura suretlerinden hangilerinin haksız takibe ve davaya dayanak oluşturduğunun, davacı şirket yetkilisiyle, vekilleri olan —- sorulmasıyla, davayla ilgisi ve alakası bulunmayan irsaliye ve fatura örneklerin dosyadan çıkartılmasına, haksız takibatla ve davayla ilgili irsaliye ve fatura asıllarının davacı vekilince dosyaya sunulmasına da karar verilmesini,— konususu—– faturaların aslı üzerinde yapılacak incelemede —– edilmek üzere, davalı şirket yetkilisinin ——aslı da celp edilerek —- haksız takip ve davanın konusunu oluşturan —– imzaların ——— karar verilmesini, —-uzmanı bilirkişi tarafından, imza incelemelerinin yaptırıldıktan sonra; haksız takip talebiyle ödeme emrinde ve hukuki dayanaktan yoksun olan dava dilekçesinde “—– nitelendirilen ve okunaksız suretleri gönderilen —– — ile okunaksız —– gönderilen, —- dayandığı ise muayyen olarak gösterilmeyen —- herhangi bir alacağı mevcut olmadığından; davacıya —- bulunmayan müvekkili şirket adına davanın reddine, haksız davacının %20 ‘den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER :
—– müzekkere cevabı,
—— sayılı icra dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasına ticari ilişki bulunup bulunmadığı, ticari ilişki nedeniyle davacı tarafın faturaya dayalı cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı, alacağın miktarı, cari hesap alacağına konu fatura ve irsaliyeler ile fatura ve — ürünlerin davalı tarafa teslim edilip edilmediği, faiz ve oranı, faizin başlangıcı, icra inkar ve kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
—–sayılı takip dosyasının —- incelenmesinde: ödeme emrinin — tarihinde borçlu tarafa tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından —- yasal süresinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, İcra Dairesince takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede iş bu itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 21.02.2022 tarihli raporunda özetle: “Dava Konusunun; Taraflar arasında bulunan —-kaynaklı davacının —— olmak üzere toplamda —— alacağın tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davacı tarafından —- tahsili amacıyla —– tarihinde takibe geçtiği, davalı yan tarafından borca itiraz edildiği ve takibin durduğu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda —- sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiği, davacının—– defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının — —– defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı —-davalı adına tanzim edilen takibe konu faturanın sevk irsaliyesi ile teslim edildiği ve ——– İmzaların bulunduğu ve davacı tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, davalı yanın faturaya takip öncesi itirazının olmadığı, davacının takip dayanağı alacağına esas fatura münderecatındaki Hizmetinin davalının —- olduğu kanaati hasıl olmuştur yine Davalı tarafın her ne kadar aşağıda yer alan ödeme dekontları Ticari Defterlerinde kayıtlı olmadığı görünse de davalı tarafından —–sunulduğu, davalı——– ödemeye ilişkin ödeme —- bulunmadıklarını, davalı tarafın söz konusu ödeme yaptığının ispatının davalı tarafa ait olduğunu, davacı ve davalı ——–defterlerine göre; davacının davalı yandan—— alacaklı olduğu beyan ve rapor edilmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan 21.02.2022 tarihli mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak:
Davacı tarafın mali müşavir bilirkişi tarafından incelenen ———— defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davalı ile ticari ilişkisini alıcılar hesabında kısa vadeli alacak olarak kaydettiği, davaya ve takibe konu alacağın davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturalardan bakiye kalan cari hesap alacağı olduğu, davacı tarafa ait incelenen ticari defterlere göre takip tarihi itibari ile davacı tarafın davalı taraftan 2.590,18 TL alacaklı olduğu,
Davalı tarafın mali müşavir bilirkişi tarafından —-yıllarına —- defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu, davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, davacı ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı ile ticari ilişkisini satıcılar hesabında kısa vadeli alacak olarak kaydettiği, davalı ——— davacı tarafından düzenlenen faturalardan kaynaklı —– borçlu olduğu, davalı tarafın ticari defterlerine göre davacı tarafa borcunun bulunmadığı, mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan incelemeye göre davalı tarafın davacı tarafa kaydi olarak —– olduğu,
Davalı tarafın —— yer alan —–ödeme ——— bulunmadığı,
Davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve takibe konu edilen faturaların sevk irsaliyesi ile davalı tarafa teslim edildiği ve teslim alan kısmında isim ve imzaların bulunduğu, davalı tarafından faturalara yasal süresinde itiraz bulunmadığı, davacı tarafın takip dayanağı alacağına—– hizmetin/ürünün davalının bilgisi dahilinde olduğu,
Alacağın cari hesaba dayanması sebebi ile borçluyu temerrüde düşürücü bir ihtar bulunmadığından davacı tarafın takipten önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı,
Tarafların tacir, yapılan işin ticari iş mahiyetinde olduğundan takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi talebinin yerinde olduğu,
Alacağın faturaya dayalı cari hesap alacağı olduğu, takibe ve davaya konu faturaların davalı —– kayıtlı olduğu, davalı tarafından defterinde kayıtlı kısmi ödemeye ilişkinin belgenin davalı tarafından dosyaya ibraz edilmediği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu, icra ve inkar tazminatı koşullarının oluştuğu anlaşılmış olup, her ne kadar kısa kararda davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile “..—– suretiyle yazılmış ise de, dava dilekçesinde dava değerinin 2.589,56 TL olduğu anlaşıldığından iş bu gerekçeli kararda hüküm kısmının—— hatalarının —— gözetilerek HMK 304 maddesi gereğince tashihi ile davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE,
2——sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin ——- üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına,
3-Fazlaya dair talebin reddine,
4-Alacağın faturaya dayalı alacak olduğu, takibe ve davaya konu faturaların davalı taraf ticari defterinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından defterinde kayıtlı kısmi ödemeye ilişkin belgenin davalı tarafından dosyaya ibraz edilmediği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatı koşullarını oluştuğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı 2.589,56 TL’nin % 20’si olan 517,91 TL’nin icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 59,30 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 15,12 TL’nin, alınması gerekli olan 176,89 TL harçtan mahsubu ile bakiye 102,47 TL karar ve ilam harcının davalı —– alınarak—– kaydına,
6-Arabuluculuk aşamasında——— davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, peşin harç 59,30 TL, posta ve tebligat gideri 131,60 TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 1.050,20 TL yargılama masrafının davalı—— alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– 13/2 maddesi uyarınca 2.589,56 TL—— davalı—- alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi.