Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/461 E. 2022/573 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/461 Esas
KARAR NO: 2022/573
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ: 13/09/2022
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili —— gerçek kişi işletmecisi olduğunu, müvekkilinin lokantası üzerinden davalı tarafa yiyecek sağlanması hizmetleri sunduğu ve sunulan bu hizmetler karşılığında faturalar tanzim ettiğini, davalı tarafından bir kısmı ödenmeyen — adet fatura ile karşılıkları hiç ödenmeyen — adet fatura nedeniyle davacı müvekkili tarafından —- ilamsız icra takibine konu edildiğini, takibe konu olan—- şeklinde olduğunu, —- davalı tarafından ödendiğini, bakiye—-asıl alacak ise icra takibine konu edildiğini, bunun haricinde kalan diğer iki faturanın karşılıkları ödemediğinden bahse konu faturaların doğrudan bedelleri üzerinden icra takibine konu edildiğini, davacı müvekkilin asıl alacak ile işlemiş faizlerden oluşan toplam —- takibine karşı davalı tarfın— tarihinde itiraz ettiğini, bunun üzerine —- tarihli tensip tutanağı düzenleyerek—Esas sayılı ilamsız icra takibinin durdurulmasına karar verdiğini, davacı müvekkilinin —- başvurduğunu ancak davalı tarafın arabulucunun düzenlediği toplantılara iştirak etmediğinden — tarihli son tutanak bağlamında arabuluculuk aşaması — sonuçlandığını beyan ederek; davanın kabulüne, davalının —-sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline,—— icra takibinin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının varlığı sebebiyle, ilamsız icra takibine konu borç miktarının %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama harç ve giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, vekalet ücretinin ise davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, takibe konu faturalara ilişkin hizmetin verilip verilmediği, verilmiş ise fatura bedellerinin ödenip ödenmediği, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —– sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın ———- yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—- bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
— davalı —–celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi mahkememize sunduğu raporunda özetle; Davacı —— dolayısıyla Davacının ticari defterlerinin——- düzenlemelerine göre usulüne uygun olduğunu, davacının defterini aynı zamanda yasal—– tuttuğundan ——- tasdiklerine gerek bulunmadığı ve dolayısı ile defterin tasdikli sayılması gerektiğini, davacı tarafından iddia olunan alacağın faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, davacının defterinin incelenmesi sonucu defter kayıtlarında ——- faturasının bulunmadığını, davacının defter ve belgelerinin incelenmesi sonucu ticari defterlerdeki kaydın belgelerinin bulunduğu ve faturalarla defter kayıtların uyumlu olduğunu, beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, yiyecek-içecek satımından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ve davacı defterlerine göre; davacının davalıdan —– alacaklı olduğu anlaşılmış, davalı tarafa usulüne uygun ihtarat yapılmasına rağmen davalı tarafın mazeret bildirmeksizin ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 222/3. Maddesinde; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. —– Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde düzenleme ile taraflardan birisinin defterinde yer alan kayıtların diğer tarafında defterinde yer alması halinde ispatlanmış olacağı, taraflardan birisinin defterinde kayıt bulunması, diğer tarafın mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibraz etmemesi halinde de defteri ibraz eden tarafın defterinde kayıtlı olan hususun ispat edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı ticari defterlerinde —- bedelli faturaların kayıtlı olduğu, —bedelli faturanın —-kısmının davalı tarafça ödendiği, bu şekilde davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, davalının mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibraz etmekten imtina ettiği, bu kapsamda davacının —- sayılı takip dosyasına konu ettiği —— alacağın HMK 222/3.maddesi uyarınca ispat edilmiş olduğu, bu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, iptalinin gerektiği, tarafların tacir olması ve takibe konu edilen alacağın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine—– varılarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—–sayılı dosyasına vaki itirazının —– yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.250,13 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 227,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.022,73 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 526,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 212,50 TL posta ve tebligat gideri ve 500,00 TL bilirkişi giderinden oluşan toplam 771,80 TL ve yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 750,17 TL ile peşin harç olarak alınan 227,40 TL olmak üzere toplam 977,57 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin haklılık durumuna göre hesaplanan 37,00 TL’nin davacıdan ve 1.283,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022