Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/454 E. 2022/421 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/454 Esas
KARAR NO : 2022/421

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesi ve özetle; müvekkili davacının müşterisi olan—— ciro yolu ile çek aldığını, davacı şirket söz konusu çeki, borcuna karşılık üçüncü bir şirkete göndermek üzere—- teslim ettiğini, —– tarafından davacı şirkete ait kargonun bir kısım başka —–ile birlikte çalındığı davacı tarafa bildirildiğini, akabinde hırsızlık olaylı sonucu çalınan davaya konu çekin iptal edilmesi için ——- sayılı dosyası ile çek iptal davası ikame edildiğini, iş bu dava dosyasında —– tarafından dilekçe ile yargılamaya konu çekin kendilerinde olduğuna ilişkin beyanlarını içerir çek iptali davasının reddine karar verilmesi talepli dilekçe sunulduğunu,—— dosyasında verilen ara karar ile davacı şirketin istirdat davası açması için kesin süre verildiğini, davalı yan tarafından dilekçe ekinde sunulan çek görüntüsü incelendiğini, davacı —- ciro işleminden sonra davalı yan tarafından da ayrıca bir ciro işlemi yapıldığını beyan ederek; davacının davalı yana borcu olmadığının tespitine, çekin davalı yandan istirdadına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı yan tarafından açılan davaya karşılık dava dosyasına sunulan cevap dilekçesi görülmemiştir.
Uyuşmazlık Konusu :Taraflar arasında davacının ciro yolu ile elinde bulunan dava konusu çekin müşterisine göndermek üzere ——- teslim etmesi sonrası çekin kargoda çalındığı iddiasına dayalı olarak çeki elinde bulunduran davalıya karşı işbu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini talep edip edemeyeceği hususunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davaya konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) ile çekin istirdatı davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER:
Celp ve tetkik olunan davaya konu çekin incelenmesinde keşidecesinin —– olduğu, lehtarının —— arkasında lehtar —– ile davacı şirketin cirosunun bulunduğu ve davacı cirosu altında ise davalı …—– isim ve imzasının yazılı olduğu, çekin keşide tarihinin —- ve çek bedelinin —- olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından dosyaya sunulan —–gönderisine ilişkin ek 2 başlıklı belgenin incelenmesinde davacı tarafından —– aracılığı ile alıcısı dava dışı —– gönderisi yapıldığı, gönderim tarihinin —— ve—– gönderi numarasının——– görülmüştür.
Dosyada mevcut şikayetçi ifade tutanağının incelenmesinde dava dışı —— çalışanı—- ifadesinde; —– olarak çalıştığını, —–araç ile —– yapmak için yola çıktığını,— — olduğu için araç kapısını kitlemediğini ve geri geldiğinde aracın ön koltuğunda bulunan 20 adet dosyanın olmadığını ve çalındığını ve yaptığı sayımda davacının da çalındığı iddia olunan çekin de bulunduğu ———– numaralı—— çalınmış olduğu yönünde ifade verdiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan——karar sayılı dosyasının incelenmesinde , davaya konu çek nedeni ile açılan çek iptali davasında davalı …—– dava konusu çekin elinde bulunduğu yönünde beyanda bulunarak müdahale talebinde bulunması sonucu davacı vekiline çeki elinde bulunduran davalı—– karşı çek iptali davası açması için süre verdiği ve verilen süre içinde mahkememizde görülen menfi tespit davasının açılması sonucu konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmış olup, bilirkişi raporunda özetle; davacının usulüne uygun olarak tutulan ticari defter ve kayıtlarına göre davaya konu çekin davacının müşterisi olan — kayıtlı olduğu ve davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davalının ise ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
TTK’nın 792. maddesine göre, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”
TTK’nın 790. maddesinde ise, “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, ———- olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmü düzenlenmiştir.
Çek istirdatı davalarında davacının; çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş veya çeki iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “—- vasfını ortadan kaldırır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre,———- kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller,————sayılı dosyası , çek fotokopisi, ifade tutanakları, bilirkişi raporu, davalı …—- dava konusu çekin elinde bulunduğuna ilişkin —– beyan dilekçesi , davaya konu çekin dava dışı çek lehdarı ——– tarafından ciro edilerek davacıya verildiği ve çek arkasında davacının cirosunun bulunduğu ve davacı cirosu altında ise davalının cirosunun olduğu ve çek şeklen incelendiğinde ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı, davacı iddiasının ise dava konusu çeki dava dışı müşterisine göndermek üzere — firması ile gönderdiği ve—- yaşanan hırsızlık nedeni ile çalındığı iddiasına dayalı olarak davalı ile aralarında hiçbir ticari ilişkinin olmadığını beyan ettiği, davalıya karşı çek nedeni ile borçlu olmadığının tespitini ve çekin istirdatını talep ettiği, dava konusu çekin arkasında davacı cirosundan sonra davalının cirosunun bulunduğu , davacı vekilince her ne kadar dava konusu —–yolu ile gönderildiği iddia edilmiş ise de —- şirketlerinin kıymetli evrak taşıma yetkileri olmadığı gibi dava konusu —-yolu ile gönderildiğinin ve kargo içeriğinin dava konusu çek olduğuna ilişkin ispata yarar herhangi bir delil sunulmadığı görülmüştür.
Çek ——- ile de devredilebilir , dava konusu çekin incelenmesinde ————-kopukluk olmadığı, davacının dava konusu çeki ciro yolu ile iktisap eden davalının çeki TTK 792 maddesi uyarınca kötü niyetli olarak iktisap etmiş olduğunu veya iktisabında ağır bir kusuru bulunduğunu ispata yarar herhangi bir delil sunmadığı ve bu hali ile davalının kötü niyetli veya çekin iktisabında ağır kusurlu olduğunun ispatlanamadığı, çekin rıza dışında elden çıkması halinde ispat yükü çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası dışında elinden çıktığı iddia eden davacıya ait olduğu, davalının ise çeki edinme nedenini ispatlamakla yükümlü olmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşagıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın reddine,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 256,17 TL’den Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 175,47 TL’nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinini yüzüne karşı , davalının yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.