Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/43 E. 2022/66 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/43 Esas
KARAR NO : 2022/66

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 21/01/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısı — araç ile davalının———— araç arasında 22/08/2020 günü maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, kazada— sürücüsünün olayda %100 oranında kusurlu olduğunu, sigortalının kazada uğradığı zararın müvekkili şirket tarafından karşılandığını, müvekkilinin 24.09.2020 tarihinde 16.263,00 TL hasar ödemesi yaptığını, ancak davalı sigorta şirketi kusur oranının hatalı olarak %50 olarak belirlendiğini ve 8.131,50 TL’yi taraflarına ödendiğini, yapılan bu ödemenin eksik bir ödeme olduğunu, bütün bu nedenlerle, davanın kabulünü, tarafların kusur oranlarının tespitini, 8.131,50 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 08/02/2022 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 16/02/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesinde bahsi geçen —- tarihleri arasında geçerli olmak üzere —– sigortalı olduğunu, poliçe teminat limitinin maddi zararlarda araç başına 41.000,00-TL olduğunu, müvekkil şirket tarafından hasara ilişkin rücu ödemesi yapıldığını, —– araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak davacı yana 8.131,5-TL rücu ödemesi yapıldığını, yapılan ödeme ile müvekkil şirketin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, ayrıca şirkete yapılan başvuru neticesinde — hasar dosyası açıldığını ve karşı araçta oluşan değer kaybı sebebiyle — değer kaybı ödemesi yapıldığını, kusur durumunun tespiti gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere şayet bir hesaplama yapılacak ise yürürlükte bulunan — Sorumluluk Sigortası genel şartlar ekine göre yapılması gerektiğini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelen hasar bedelinin belirlenebilmesi için hasar alanında uzman bilirkişiden rapor alınmasını, yapılan ödeme nedeniyle haksız davanın reddine karar verilmesini, müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden haksız faiz talebinin reddini, mahkeme aksi kanaatte ise dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, — gelen kazada kusur durumunun ne olduğu, davacının sigortalısına ödediği tazminatı davalıdan rücuen talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise davalı tarafından yapılan— davacının alacağını karşılayıp karşılamadığı, karşılamıyor ise davacının bakiye ne kadar alacağı bulunduğu noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, trafik kazası nedeniyle Kasko sigortasına istinaden ödenen tazminatın rücuen tahsili davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
———–. tarafından tanzim edilen—— tarihleri arasında geçerli olduğu,—– plakalı, —– ——- olduğu, anlaşılmıştır.
—- tarafından tanzim edilen hasar dosyası incelendiğinde; — —- tarihli —— tespit edildiği, hasarın durumunu gösteren fotoğraf ve faturanın mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi — havale tarihli raporunda özetle; davalı—– — —sürücüsü—— %100 kusurlu olduğunu, da —– plaka nolu otomobil sürücüsü —– kusursuz olduğunu, davacı tarafa kasko sigortalı — otomobilin kaza nedeniyle toplam zarar ve ziyanın ——– olduğunu, davalı tarafa trafik sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğundan bu bedelin tamamından sorumlu olacağını, ancak davalının önceden 8.131,50 TL ödeme yaptığından, kalan 8.131,50 TL’den sorumlu olacağını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça —— müvekkili tarafından kasko sigortası yapılan ——— araç ile davalı tarafından —– plakalı araç arasında trafik kazasının meydana geldiği, kaza nedeniyle sigortalısının aracında oluşan 16.263,00 TL hasarın kasko sigortası kapsamında kendileri tarafından karşılandığını, kazaya davalının—– aracın sebebiyet vermesi nedeniyle ödenen bedelin davalıdan tahsilini istedikleri, davalı tarafından tazminat miktarının yarısı olan 8.131,50 TL’nin ödendiği, bakiye kısmın ödenmediği iddiası ile ödenmediğini iddia ettiği 8.131,50 TL’nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça davacı tarafından yapılan başvuru üzerine——-ödemesinin davacıya yapıldığı ayrıca değer kaybı ——- ödeme yapıldığı, kazada kusurun kimde olduğunun tespitinin gerektiği, hasar bedelinin—- Şartlarına göre hesaplanması gerektiği iddiaları ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava, davacı tarafından— kapsamında yapılan ödemenin —– şirketinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki kusur durumunun tespiti ve davacı tarafından——-ve kaza nedeniyle hasara uğrayan—– aracın hasar durumunun tespiti amacıyla dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından sunulan raporun dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından —-plakalı aracın çarpışması neticesinde kaza meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde —- dikkate almayarak—- kontrolsüz şekilde kalkış yapıp sağa— değiştirip —— plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu,— plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, kaza nedeniyle—– 16.263,00 TL hasar oluştuğu, davacı tarafından — sigortası kapsamında— tarihinde ödendiği, davalı tarafından —yapılan aracın kazaya tam kusuru ile sebebiyet vermesi sebebiyle hasar bedelinin davacı tarafından davalıdan KTK 97.maddesi hükümlerine göre talep edilebileceği, davalı tarafından 27/10/2020 tarihinde davacıya 8.131,50 TL’nin ödenmesi nedeniyle davacının davalıdan bakiye 8.131,50 TL hasar bedeli alacağı kaldığı, hasara uğrayan aracın hususi olması, her iki araç sahibinin de tacir olmaması nedeniyle hasar bedeline yasal faiz işletilmesi gerektiği, davacı tarafından en yüksek mevduat faizi işletilmesi talep edilmesi talepten daha fazlasına hükmedilmesinin mümkün olmaması nedeniyle en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla yasal faize hükmetmek gerektiği, davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuru tarihinin 26/09/2020 tarihi olması, bu tarihten 8 gün sonrasının 04/10/2020 tarihi olması ve 04/10/2020 tarihinin de —– davalının 06/10/2020 tarihinde temerrüde düştüğü ve bu tarihten itibaren faize hükmetmek gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-8.131,50 TL’nin 06/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizini geçmemek kaydıyla yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 555,46 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 138,87 TL’nin mahsubu ile bakiye 416,59 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 35,30 TL posta ve tebligat gideri ile davanın başında peşin harç olarak yatırılan 138,87 TL olmak üzere toplam 933,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenen—– davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.