Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/422 E. 2023/362 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/422 Esas
KARAR NO : 2023/362
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/06/2021
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu—– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki alışveriş ve sattığı makine dolayısıyla işleyene cari hesapta 305.599,19 TL alacaklı olduklarını, borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibi yapıldığını bildirerek, itirazın iptalini, davalının takip konusu alacağın %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında düzenlenen 15.03.2019 tarihli satış sözleşmesinde davacı şirketin müvekkili şirketten aylık — değerinde 8 ay süre ile mobilya almayı kabul ve taahhüt ettiğini, bu garanti ve taahhüdün gerçekleşmesi şartı ile davacı şirkete ait makinelerin bedelinin 760.000 TL olarak kabul dileceğinin taraflarca kararlaştırıldığını, sözleşme gereği 20.04.2019 tarihinden itibaren aylık 200.000 TL mobilya alım garantisi vereceği, aylık 100.000 TL makine bedelinden mahsup edileceği 100.000 TL’de ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacı şirketin —– tarihleri arasında toplam —- ürün alımı yapıldığını, karşılığında —– ödeme yaptığını, sonrasında mal alım ve ödeme yapmadığını, mobilya alım ve taahhüdü ile 760.000 TL makine bedeli olarak kabul edildiğinden ve davacı şirket tarafından mal alım taahhüdü yerine getirilmediğinden, aldığı malların da bedeli ödenmediğinden ve makinelerdeki eksik ve ayıplarından dolayı 205.599,16 TL fark faturası tanzim edildiğini, davacının şirket koli ve paketleme işi yapan —-işletmeye olan senet borçlarının ödeyemediğinin dolayısıyla mal alımı yapamadığını beyan ederek, müvekkili şirkete borçlarının kefil olma teklifinde bulunduğunu, müvekkilinin 100.000 TL borçlara kefil olduğunun ve verilen 4 adet senedi davacının ödememesi nedeniyle senetlerin protesto olduğu ve senet borcunun müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkilinin davacı aleyhine —— sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, takipler kesinleşmiş olup, bu alacakların davacı şirketin alacağı yoksa dahi müvekkili alacaklarının takas ve mahsubu gerektiğini, davacının Fatura ve kefil olarak ödediği kayıtlarına işlemeyerek alacaklı olduğunu iddia ettiğini, taraflar arasında düzenlenmiş olan 15.03.2019 tarihi sözleşme gereğince davacı satısı müvekkili alıcı olmak üzere 760.000 TL bedel ile makineleri sattığını, Bu bedelin —– tarihinden itibaren 26 ay aylık 20.000 TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, son taksitin ödeme tarihinin 15.04.2022 olduğunu, yine sözleşmeye göre satıcının aylık 20.000 TL alacağı, 20.000 TL aşması durumunda üstünü nakit ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 20.05.2019-23.08.2019 tarihleri arasında toplam —- ürün alımı yapıldığını, karşılığında 118.909,93 TL ödeme yaptığını bu 3 aylık dönemde ——ödeme yapması gerekirken 394.400,70 TL’nin ödenmediğini, davacının sattığı makinelerin tahsilatının aslında 3 ayda yaptığını, makinelerin nakit satış bedeli 454.400 TL olup fiyat farkı ve makinelerdeki eksik ve ayıp nedeniyle fatura tanzim edildiğini, dolayısıyla 2 sözleşmeden dolayı borçlu olmadığını bildirerek davanın reddine, %20′ den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında gerçekleştirilen makine satım sözleşmesinden kaynaklı edimini davalının yerine getirip getirmediği, makinede ayıp ve eksiklik bulunup bulunmadığı, davalının ——–dosyalarından dolayı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ve makine satım sözleşmesinden dolayı davacının alacağı var ise davalının icra dosyalarına konu ettiği alacakların takas ve mahsubunu isteyip isteyemeyeceği, davalının icra takibine yaptığı itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.

DELİLLER:Celp ve tetkik edilen ——–Esas sayılı dosyalarında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.—– tarafların son tescil bilgileri celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.—– Esas sayılı dosyası celp ve tetkik edilmiştir. Bilirkişi heyeti 23/11/2022 tarihli kök raporunda özetle; davacının 15.03.2019 tarihinde tanzim ettiği 760.000,00 TL tutarındaki makinelere ilişkin faturanın her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğunu, davalı tarafından davacıya verilen ürünlere ilişkin—- tarihleri arasında tanzim edilen toplam —- tutarındaki faturalarının her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğunu, davacı tarafından davalıya yaptığı toplam 118.909,93 TL ödemelerin her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğunu, davalının tanzim ettiği 31.10.2019 tarihli fiyat farkı ve 100.000 TL kefalet için davacıyı borçlandırıcı kayıtlar öncesinde davacının davalıdan 305.599,19 davacı alacağı mevcut olduğunu, davalının 31.10.2019 tarihinde tanzim edilen 205.599,19 TL faturasının ve davalı tarafından —- ödenen ve davalı tarafından icra takiplerine konu edilen 100.000 TL tutara ilişkin davacıda davalıyı alacaklandırıcı mevcut olmadığı, bu kapsamda davacı kayıtlarında 305.599,19 TL davalı borcu olduğu, davalıda bakiye borç /alacak olmadığını, dava konusu —–3 adet makinanın şu an sorunsuz şekilde çalışır durumda olduğunun tespit edildiğini, sadece 5 adetinde (yukarıda listenilen) davacı tarafından arızalarından dolayı onarım ve bakım yapılarak sorunların çözüldüğü iddiasının mevcut olduğu, ancak keşif günü yapılan incelemede yapılan onarımların gözle tespitinin mümkün olmadığı, dava dosyasında eksik olan onarım tutanak ve faturalar nedeniyle teknik değerlendirmenin yapılmadığı, yapıldığı iddia edilen onarımların ikinci el olan bu makinalarda zamanla çıkabilecek arızlardan olduğu, şu an mevcut belgelerle ve yapılan keşif incelemesi ile dava konusu——- adet makinanın ayıplı olarak değerlendirilemeyeceğini, teknik inceleme ve değerlendirme neticesinde özetle davaya konu makinenin ayıplı olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığını ve gerekli şartları haiz bir ayıp ihbarına rastlanılmadığı dikkate alındığında, takdirin tamamen mahkemeye ait olmak üzere davacının, makinenin ayıplı olmasına dayanan bir sorumluluğunun bulunmadığını, davalının, ——- sayılı dosyalarıyla; davacının borcuna ilişkin kefaleten ödenen bonolara dair icra takibi başlattığını, davacının işbu icra dosyalarında herhangi bir itirazına rastlanmadığı tespit edilmiş olmakla birlikte; davalının takas mahsup def’ine ilişkin takdirin tamamen mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti —– tarihli ek raporunda özetle; ———- maddesinde yer alan “alıcı ile satıcı arasında imza edilen—- satılan ——dolayı cari alacak ile ilgili —–sözleşmesinden doğan ——–alacağı, bu sözleşme ile kararlaştırılan ürün alım taahhüdünün gerçekleşmemesi durumunda makine satımına ilişkin 15/03/2019 tarihli sözleşme taraflar arasında muteber olacaktır” hükmü uyarınca artık makine bedellerine ilişkin olarak —-takip tarihine kadar davalının yapması gereken ödeme tutarının —- olduğunu, davalı faturaları ve davacı ödemelerin mahsubu neticesinde toplam ödemenin 454.600,81 TL (kefalet ödemesi dışında) olduğu belirlenmiş olmakla, 30.12.2020 takip tarihinde muaccel olan tüm taksit borçlarının davalı tarafından ödendiğini, 30.12.2020 takip tarihinde ödeme planı kapsamında muaccel borç olmadığı hesaben belirlendiğini, kalan hesaplanan borcun takipten sonra sözleşme kapsamında 15.04.2022 tarihine kadar ödeme yapılacak borç olduğunun belirlendiğini beyan ve rapor etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, davalı ile aralarında bulunan cari hesap ilişkisinden dolayı alacaklı oldukları, alacaklarının tahsili amacıyla başlattıkları icra takibine davalı tarafça itiraz edildiği iddiasıyla icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, davacının ödeme ve mal alım taahhüdü verdiği ancak taahhüdünü yerine getirmediği, davacı tarafa teslim edilen mal bedelleri ödenmediğinden ve makinelerdeki eksik ve ayıplar nedeniyle —- fiyat farkı faturası kestiklerini, bu nedenle davacıya borçlarının bulunmadığını, ayrıca —– numaralı dosyasında davacıdan alacaklı olduklarını, davacının alacaklı olduğu kanaatine ulaşılması halinde takas mahsup yapılmasını talep ettiklerini beyanla davanın reddine karar verilmesinin talep ediliği anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklı oluşan cari hesaba dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespit ve halli için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davacı tarafın ticari defterlerine göre davacının davalıdan 305.599,19 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre, davalı ile davacı arasında borç alacak bakiyesinin kalmadığı; tarafların ticari defterleri arasındaki farklılığın, davalı ticari defterlerinde yer alan 205.599,16 TL iade faturasının ve 100.000,00 TL mahsup kaydının davacı ticari defterlerinde yer almamasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın ayıp iddiası yönünden yapılan incelemede; bilimsel verilere ve dosya kapsamına uygun hazırlanması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre makinalardaki kusurların kullanımdan kaynaklı olduğu bu kapsamda ayıplı olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine ulaşılmış ve ayıp iddiasına itibar edilmemiştir.
Taraflar arasında akdedilen —— başlıklı sözleşmenin incelenmesinden; davacının satıcı, alıcının davalı olduğu ve mobilya imalat makinası satışına ilişkin olduğu, sözleşme bedelinin 760.000,00 TL olduğu ve 15/05/2019 tarihinden itibaren aylık 20.000,00 TL’lik taksitlerle ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen——– başlıklı sözleşmenin incelenmesinden; alıcının davacı, satıcının davalı olduğu, konusunun mobilya alım satımına ilişkin taahhüt olduğu, davacının davalıdan ———- ayına kadar aylık 200.000,00 TL değerinde mobilya almayı taahhüt ettiği, aylık 200.000,00 TL’lik sipariş verilmesi halinde 15/03/2019 tarihli satış sözleşmesi ile satışı kararlaştırılan makina bedelinin——- Maddesindeki şekilde ödeneceği ve sipariş verilmemesi halinde —— ödeme koşullarının geçerli olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Makina bedelinin ödenmesinde hangi sözleşmenin uygulanacağı hususu bakımından yapılan incelemede; taraflar arasında ———— gereği yapılması gereken aylık 200.000,00 TL’lik alım satımın yapılmadığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, davacı tarafça davalının ürün satmaması nedeniyle alımın gerçekleşmediğinin iddia edildiği, taahhütnamede aylık 200.000,00 TL’lik alım satımın gerçekleşmesi durumunda alım satım taahhütnamesindeki ödeme koşullarının uygulanacağı, alım- satımın gerçekleşmemesi durumunda yine aynı tarihli satış sözleşmesindeki ödeme koşullarının geçerli olacağının kararlaştırıldığı, alım satım taahhüdünün gerçekleşip gerçekleşmediğinin ödeme koşullarının belirlenmesi konusunda önem taşıdığı, buna karşılık taahhüdün kimden kaynaklı olarak gerçekleşmediğinin önem taşımadığı, alım satım taahhüdünün gerçekleşmediği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, bu kapsamda ödeme koşullarının ———- göre belirlenmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında mobilya imalat makinası alım satımına ve mobilya alım satım taahhütüne ilişkin —- tarihli iki sözleşme imzalandığı, mobilya alım satım taahhütü gereği ——- kadar aylık ——- alım satımı yapılması halinde mobilya imalat makinasının bedelinin taahhütnamede belirtilen şekilde, alım satım şartının gerçekleşmemesi halinde ise satış sözleşmesindeki şartlarla ödemenin gerçekleşeceğinin kararlaştırıldığı, alım satım taahhütnamesindeki şartların oluşmadığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, bu kapsamsa satış sözleşmesindeki ödeme koşullarının uygulanması gerektiği, dosya kapsamına uygun olarak hazırlanması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre takip tarihine kadar ödenmesi gereken miktarın —takip sonrası dönemde ödenmesi gereken miktarın —- olduğu, davalı tarafından davacı tarafa —- ödeme yapıldığı, bu kapsamda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunmadığı, davalının takibe itirazının haklı olduğu, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının yasal koşullarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine—-varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 3.690,88 TL’den mahsubu ile fazla yatan 3.510,98‬ TL’nin davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 45.783,89 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2023