Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/415 E. 2021/813 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/415 Esas
KARAR NO: 2021/813
DAVA: Haksız Fiilden Kaynaklanan Tazminat Davası
DAVA TARİHİ : 26/07/2017
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; — plakalı — yolundan—- marka———– aniden tali yoldan caddeye çıkması ve aniden durması nedeniyle söz konusu araca çarpmış ve bunun etkisiyle hakimiyetindeki motosikletten düşerek ağır derecede yaralandığını, kaza sonrası——— kaldırılan müvekkil, sol el bileğine ve sağ ayağına almış olduğu darbe sebebiyle uzun süre ayağa kalkamamış olup, yaklaşık olarak —– ay boyunca yatağa bağımlı kaldığını, hatta dosya kapsamında bulunan —- raporu incelendiğinde müvekkilin — büyük kemik kırıklıklarına yönelik ameliyat geçirmiş olduğu,———– ayak bileğine ilişkin raporun sunulduğunu, şuan dahi söz konusu uzuvlarına almış olduğu darbenin etkisiyle bacağında ve el bileğinde şiddetli ağrılar yaşayan müvekkilin, çoğu zaman bu uzuvlarını kullanmakta güçlük çekmekte olduğunu, müvekkilin bu organlarında ağır derecede kalıcı hasar meydana geldiğini, müvekkile ait tüm hastane belge ve evrakları —- dosyası içine alınmış olup, söz konusu dava dosyası celp edildiğinde ulaşılabileceğini, —- tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketi tarafından — teminat altına alınmış ——- plaka sayılı araç sürücüsü ——– asli derecede kusurlu olduğunun belirtildiğini, yine aynı ceza davası üzerinden —- tarafından tanzim edilen kusur raporunun da sunulduğunu, sigortalı sürücünün ani ve kontrolsüz şekilde tali yoldan ana yola çıkması, kavşağa girmeme yasağına uymaması ve yine kavşaklardaki geçiş önceliğine uymaması sonucunda neden olduğu trafik kazasında müvekkilin tali kusurlu olarak tespit edilmesi yerinde olmamış olup, üzerine düşen dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getiren müvekkilimin meydana gelen trafik kazasında hiçbir kusuru bulunmadığını, kaza yeri krokileri ve diğer kaza tutanakları ile müşteki ifadeleri birlikte incelendiğinde sigortalı sürücü —- ani ve kontrolsüz bir şekilde tali yoldan ana yola doğru sola dönmek suretiyle bağlanmak istediğini, bu durum sigortalı sürücünün diğer yasakların yanında dönüş krallarını da hiçe saydığını ortaya koyduğunu, bu tespitin dahi sigortalı sürücü ——— işbu trafik kazasının meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğu gerçeğini ortaya koyduğunu, müvekkilin yaşamış olduğu trafik kazasından dolayı halen tedavi görmekte olup, bu nedenle aktif çalışma hayatına devam edemediğini, müvekkilin kaza tarihinden bu yana çalışamadığı için kazanç kaybına uğradığını, evli ve çocuk sahibi olan müvekkilimin ailesinde başka çalışan kimse bulunmadığı için ailece muhtaç duruma düşmüş ve oldukça büyük sıkıntılarla uğraşmak durumunda kaldığını, işbu sebeple fazlaya ilişkin hak ve taleplerimiz saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilimin çalışmadığı ve çalışamadığı bu süre boyunca uğradığı kazanç kaybına yönelik olmak üzere —- maddi tazminatın ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; — uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, —- dava şartı noksanlığından huzurdaki dava usulden reddedilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın süresinde açılmadığını, bu nedenle zamanaşımı def’ini ileri sürdüklerini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, dava dilekçesinde bahsi geçen —- numaralı karayolları motorlu araçlar —– sigortalandığını, müvekkil sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, müvekkil şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olacağını, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, geçici iş görmezlik ve tedavi gideri tazminatı poliçe kapsamında olmadığını, müterafik kusur durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, ayrıca faizin, temerrüt ile başladığını, davacı, dava yoluyla müvekkil şirketi temerrüte düşürdüğünü, dolayısıyla bir an için dahi kabul anlamına gelmemekle birlikte eğer bir faiz uygulanacak ise, faiz de kaza tarihinden değil dava tarihinden itibaren başlaması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde meydana gelen kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
Mahkememizce verilen —– kararı ile bozulduğu, bozma üzerine mahkememizce yeniden esas alınarak yargılama yapıldığı anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı vekili tarafından davadan önce KTK 97. Maddesi uyarınca davalı sigorta şirketine dava konusu kaza nedeniyle uğranılan maddi zararların tazmini için davalı sigortaya başvuru yapıldığı, başvuru tarihinin —- olduğu görülmüştür.
Dava konusu kaza nedeniyle —— alınan kusur raporuna göre davalıya sigortalı araç sürücüsü ——– kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, davacının ise tali kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan trafik tescil bilgilerine göre davalıya sigortalı —– adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan kaza tespit tutanağının incelenmesinde kazanın oluşumunda—- —— dava konusu trafik kazasının meydana geldiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —– —-poliçesinin incelenmesinde; ———— tarihleri arasını kapsayacak şekilde davalı sigorta şirketine sigortalandığı, kişi başı ölüm sakatlık nedeniyle poliçe bedelinin——olduğu görülmüştür.
Mahkememizce —– müzekkereye cevaben dava konusu kaza nedeniyle davacıya herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu trafik kazası nedeniyle tarafların kusur oranının tespiti yönünden —- tarihli rapora göre dava konusu kazanın —- plakalı—- halinde iken olay mahalli ——-kesişimi kavşağına geldiği sırada aracın ön kısımları ile istikametine göre sağ tarafından—-sevk ve idaresindeki —– sol ön kapı kısımlarına çarpması neticesi yaralanmalı dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde sürücü —– oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacının kaza nedeniyle görmüş olduğu tüm tedavi evrakları toplanmış ve —- raporda dava konusu kaza nedeniyle davacının maluliyet oranının % 6, iyileşme süresinin ise kaza tarihinden itibaren — aya kadar uzayabileceği yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememizce aktüer bilirkişiden alınan —- yaşam tablosuna göre teknik faiz indirimi yapılmaksızın yapılan hesaplamada dava konusu kaza da tarafların kusur durumu ve davacının mesleği ve geliri de dikkate alındığında asgari ücrete göre davacının —- geçici iş göremezlik zararının ——-oranındaki maluliyeti nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının ————olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili —— tarihli talep arttırım dilekçesi ile aktüer bilirkişi raporunda tespit edilen miktarlar yönünden eksik harcı yatırmış olup bedel arttırım dilekçesi usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce aktüer bilirkişiden alınan — tarihli ek raporda özetle; davacı — işgöremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zarar miktarının —-olduğu, davacı ——- oranın daki sürekli iş göremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararının — olduğu ,davacı — aylık ge çici işgöremezlik— oranındaki sürekli işgöremezlik sebebiyle nihai ve gerçek maddi zararlarının —-
olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında—– tarihinde yürürlüğe giren —- yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren——- tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen—— sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar ——göre genel şartlar yürürlük tarihi olan ——- tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır——-
Davaya konu trafik kazası— tarihinde meydana gelmiştir. Davalı sigorta kuruluşunun sorumluluğunu düzenleyen poliçenin başlangıç tarihi ise— tarihinde yayımlanan resmi gazete ile yürürlüğe giren —–kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu —- fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmüne amirdir. Davaya konu trafik kazası —- değişiklikten önce olması ve davaya —– tanzim tarihinin —– teknik faiz indirim yapılmaksızın davacının maddi zararlarının hesap ve tespit edilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce—— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiş olup, verilen kararın davalı sigorta vekili tarafından istinaf edildiği, davacı vekilince istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi ile davalının istinaf başvurusunun usule aykırı olduğu, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın onanmasını talep ettiği görülmüştür.
—- poliçesinin başlangıç tarihi — tarihidir. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda—-esas alınarak tazminat belirlenmiştir. — alınarak— hesaplama yapılması olanaklı değildir. Ancak yukarıya aktarılan—- değişikliği içeren emsal kararına uygun olarak tazminatın hesaplanmasında —- kullanılması gerektiğinden bu yöne değinen istinaf talebi yerindedir. Mahkemece aktürya bilirkişisinden —- yöntemi kullanılarak tazminatın hesaplanması için ek rapor alarak sonucuna göre karar verilmelidir.
O halde İlk Derece Mahkemesince yukarıya aktarılan —– kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için —– suretiyle hükme esas alınan aktüerya rapor tarihindeki veriler esas alınarak tazminatın hesaplanması için aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınması, kazanılmış haklarda gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır.
Mahkemece ——- yazılan yazı cevabında dava konusu kaza nedeniyle davacıya herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi bulunmadığı bildirildiğine, hükme esas hesap raporunda davacının geliri vergi indirimleri nazara alınarak net asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığına göre buna değinen istinaf itirazları da yerinde değildir.
—– sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmış olup bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. — giderleri teminatının—sorumluluğunda olduğu düzenlenmesi ile aynı yönde değişiklik—— sigorta şirketinin sorumluluğunu daraltan nitelikte olduğundan uygulanamayacaktır. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik zararının poliçe teminatı kapsamında olmadığına ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” şeklindeki kararı ile mahkememizce verilen kararın kaldırılmasına karar verilmiş olup, istinaf mahkemesinin kaldırma kararı uyarınca önceki bilirkişiden —- kararında belirtildiği gibi görüş değişikliğine uygun olarak ——– yöntemi kullanılmak suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyaya sunulan — tarihli aktüer bilirkişi ek raporunun—- uygun ve istinaf mahkemesi kaldırma kararına uygun şekilde —- yöntemine göre yapmış olduğu hesaplama sonucu davacı—göremezlik sebebiyle nihai ve gerçek zararının — oranındaki sürekli iş göremezlik zararının nihai ve gerçek zararının —-olduğu rapor edilmiş olup, rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta mahkememizce yapılan yargılama sonucu —- tablosuna göre hesap edilen miktar üzerinden davanın geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş olup, verilen karar davalı tarafça istinaf edilmiş, davacı tarafça istinaf edilmemiştir.—- mahkemece verilen kararı kaldırması sonrası istinaf kararına ve ————- uygun şekilde ek rapor alınmış olup, ek raporda her ne kadar sürekli iş göremezlik yönünden davacının sürekli iş göremezlik zararının —-olduğu hesap edilmiş ise de mahkememizce verilen kararın davacı tarafça istinaf edilmediği ve mahkememizce verilen ilk karardaki—– sürekli iş göremezlik tazminatı tutarı yönünden davalı lehine kazanılmış hak oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılarak sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden — –geçici iş göremezlik tazminatı yönünden —-yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ ile; —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam ——harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.071,37 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 578,00 TL tamamlama harcı, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 409,20 TL tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 2.350,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——- Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021