Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/401 E. 2022/251 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/401 Esas
KARAR NO: 2022/251
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 17/06/2021
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; — davalı borçlular arasında —- akdedilmiş olup; işbu sözleşmelere dayanarak, asıl borçlu—- muhtelif tarihlerde krediler kullandırıldığını, diğer davalılar—– işbu kredi sözleşmelerini müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olup; doğan borçlardan yasal anlamda aynı oranda müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkili banka tarafından, kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine —– yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hesap özeti tebliğ edilerek kullandırılan krediler kat edildiğini, ancak, ihtarnamede belirtilen hususlar ile alacak borç durumunu açıkça ve somut bir şekilde gösteren risk raporundan da anlaşılacağı üzere müteselsilen sorumlulukları bulunan davalı borçlular tarafından yerine getirilmediğini, kredi kat edildikten sonra;davalı borçlu şirket ve şirket yetkilisi/leri kefilleri aleyhine —- dosyadan ilamsız icra takibi başlatılmış olup; ancak, borçlular — icra takibine ——- tarihli itiraz dilekçesi ile yasal dayanaktan yoksun, haksız, yersiz ve kötü niyetli bir şekilde sırf alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak amacıyla itiraz etmiş ve icra takibinin durmasına neden olduğunu, davalılar tarafından davaya cevap verilmediği ancak icra müdürlüğüne hitaben verilen itiraz dilekçelerinde, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borçlarının olmadığını,bu nedenle takibe borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ederek takibin durdurulmasını talep etmiş, izah edilen nedenler ile müvekkili lehine resen dikkate alınacak başkaca hususlar ile; fazlaya ilişkin tüm yasal hak ve alacakları ile zararlarının tazminini ayrıca saklı tutmak kaydıyla; —- tarihinde başlatılan ve haksız bir şekilde itiraz edilen icra takip tarihi itibariyle —- asıl alacağımız nedeniyle;Müteselsil borçlu davalıların —- dosyasındaki vaki itirazlarının iptaline ve icra takibinin devamına; İcra takibine konu borçlarını ödemeyerek temerrüde düşen müteselsil borçlu davalıların yasal dayanaktan yoksun haksız, yersiz ve kötü niyetli itirazları nedeniyle likit niteliğinde bulunan icra takip tutarı alacağımızın en az %20 oranında müteselsilen icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine ve davalı-borçlulardan müteselsilen alınarak, davacı müvekkiline ödenmesine; mahkeme harç ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı-borçlulara müteselsilen yükletilmesine; karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının davalı—- aralarındaki kredi sözleşmesinden dolayı takip tarihi itibarı ile alacağı bulunup bulunmadığı var ise bu alacaktan davalılar —- sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler ne oranda sorumlu oldukları, davalılar tarafından takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı ve iptalinin gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlığa düştükleri; İddia ya da savunmasını genişleten taraf olmadığı; tarafların sulh olmak ve arabulucuya başvurmak istemedikleri olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen — dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —– tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın —- yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
—- müzekkere yazılarak davacı şirketin ve davalı —-celp edilmiş, davacı bankaya müzekkere yazılarak davaya konu kredi sözleşmesi, kefalete ilişkin evraklar ve ödeme tablosu ile kredi sözleşmesine ilişkin tüm evraklar dosya arasına getirtilmiştir.
Bilirkişi — havale tarihli raporunda özetle;Davacı banka ile davalı-asıl borçlu—– akdedildiğini, davalı kefiller söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarından doğan tüm borçlardan —- kefalet limiti kapsamında sorumlu olduklarını, davacı banka alacağına ilişkin, —– sayılı takip dosyasına yapımış oldukları itiraz nedeniyle yapılan hesaplamalar neticesinde davacı bankanın davalılardan mahkemece kabul edilmesi halinde — takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile toplam — alacaklı olduğunu, — asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık — oranında temerrüt faizi ve bu faizin —- davalıdan istenebileceğini, keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 ile HMK mad. 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla mahkemeye ait olarak değerlendirmesini beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava; —— kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça davalı —- bulunduğu, diğer davalılar—— sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attıkları, davalılar aleyhine başlatılan takibe davalıların itiraz ettikleri, itirazın haksız olduğu iddiası ile eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar tarafından davaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Dosyada bankacı bilirkişiden alınan rapor ile davacının davalılardan takip tarihi itibari ile —— alacaklı olduğu anlaşılmış, davacı tarafından rapora asıl alacak yönünden itiraz edilmemiş, faiz yönünden itiraz edilmiş ise de; davacı banka tarafından davaya konu krediye — oranında akdi faiz uygulandığı, —– sayılı kararına göre temerrüt faiz oranının akdi faiz oranının %100 fazlasına göre hesaplanması gerektiği, bilirkişi tarafından da bu şekilde belirlenen —– oranına göre hesaplama yapıldığı, bu kapsamda davacı tarafın rapora itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılarak bilirkişi raporuna itiraza itibar edilmemiş ve bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı temlik alanın davalılardan takip tarihi itibari ile —– alacaklı olduğu, davalıların bu miktar yönünden yapmış oldukları itirazın haksız olduğu, kabulüne karar verilen alacağa —- oranında temerrüt faizi ve bu faizin—– uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine—-varılarak davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlularının,—- sayılı dosyasına vaki itirazlarının —— yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren — oranında temerrüt faizi ve bu faizin —– uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 2.790,77 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 517,72 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.273,05 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 6.111,08 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 201,70 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 1.261,00 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 1.201,83 TL ile 517,72 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.719,55 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.360,00 TL’den haklılık durumuna göre hesaplanan 1.296,19 TL’sinin davalılardan, 63,81 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
31/03/2022