Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/381 E. 2022/273 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/381 Esas
KARAR NO: 2022/273
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
DAVA :Davacı vekili Mahkememize sunduğu —— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket, ödenmeyen fatura bedellerinin tahsilinin sağlanması amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalı borca, faize ve ferlerine ilişkin itirazda bulunduğunu, işbu itiraz üzerine ilgili icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu, borçlunun tapmış olduğu itiraz ve iddiaları hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı şirket, elektrik hizmeti sunmasına ve kullandırmasına rağmen davalı taraf aldığı hizmetten kaynaklı borcu ödemediğini, tarafların işbu dava açılmadan önce arabuluculuk toplantısı gerçekleştirdiğini anlaşma sağlanmadığını, tüm bu açıklamalar doğrultusunda davalının haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali için dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu beyan etmiş, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve diğer yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davalı ——- adresinde —— yaptığını ancak işin tutmaması üzerine işyerini kapattığını davalı bu zaman zarfında ——-için davacı şirketin elektrik abonesi olduğunu, davacı tarafından davalı yana başlatılan icra takibine, davalının davacı kuruma hiçbir borcu olmaması nedeniyle itiraz ettiğini, arabuluculuk sürecinde yapılan tebligat usulsüz olduğunu, davalıya ait olmayan aslında hiç olmayan bir adreste davalıya tebligat yapılmaya çalışıldığını ve davalının yokluğunda toplantı düzenlendiğini, davacı taraf hem davalının cep telefonunu vermeyerek hem de adresini yanlış vererek arabulucuyu yanlış yönlendirdiğini, bu itibarla davanın usulden reddi gerektiğini, bu sürecin sonunda gerekli incelemeler yapıldıktan sonra davalı abonelik yaptırırken yatırdığı —— davalının —- nezdinde bulunan hesabına iade edileceğinin davalıya bildirildiğini,—–davalının —– hesabına iade edildiğini, dava konusu faturanın oluşturulma tarihi —- olduğunu, bu tarihin davalının iş yerinin kapatılmasından yaklaşık —- sene sonraya aboneliğin iptal etmesinin ise —– sene sonraya tekabül ettiğini beyan etmiş, açıklanan nedenlerle davanın usulden reddine, aksi takdirde esastan reddine, davacı tarafın %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu fatura tarihinde davacı ile davalı arasında sözleşme bulunup bulunmadığı, davacı tarafından davalıya elektrik enerjisi sağlanıp sağlanmadığı, sağlanmış ise bedelin ödenip ödenmediği, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
—üzerinden celp ve tetkik edilen —— dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın——yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetince mahkememize sunulan —–tarihli raporunda özetle; dava konusunun; taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davacının toplamda —-tutarlı alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğunu, davacı tarafından fatura alacağının tahsili amacıyla —- numarası ile —-tarihinde takibe geçtiğini, davalı yan tarafından borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davacı yan tarafından yapılan itirazın iptali talebi doğrultusunda —- sayılı huzurdaki davanın ikame edildiği belirlendiğini, davacının —-defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtlmemişse veya belirtilen süre beşinci fikraya aykırı ise, borçlunu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanı faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda, faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden —— sürenin sonunda, borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden — sürenin sonunda, kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hâllerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki —— sürenin sonunda; şu kadar ki, kabul veya gözden geçirme için sözleşmede öngörülen süre, mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz günü aşıyor ve bu durum alacaklının aleyhine ağır bir haksızlık oluşturuyorsa, kabul veya gözden geçirme süresi mal veya hizmetin alınmasından itibaren —– olarak kabul edildiğini, ticari işlerde —-faiz öngörülse dahi faiz istenebileceği belirtildiğinden —-davacının ticari defterlerine göre; davacının takibe konu ettiği faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, işbu faturadan dolayı davacının takip tarihi — itibariyle davalı yandan —- alacaklı olduğunun tespit edildiği değerlendirmeler neticesinde taraflar arasında —–bulunduğunu, alçak gerilim kurulu gücün — olduğu, bağlantı gücünün — olduğu tespiti yapıldığı, dosyada mevcut —– ödenmediğinin tespiti yapıldığını, elektrik faturasının dosyada mevcut olduğu ilgili mevzuat kapsamında davacı tarafın;——-alacaklı olduğunu rapor ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, davalıya elektrik enerjisi sağlandığı, buna ilişkin fatura kesilmesine rağmen davalının fatura bedelini ödemediği, bu nedenle davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, itirazın haksız olduğu iddiasıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, fatura tarihinden önce aboneliğin sona erdirildiği, davacı tarafından güvence bedelinin iade edildiği ve davacıya borcunun bulunmadığı iddiasıyla davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava, —- sağlama sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Dosya içindeki belgelerin incelenmesinden; taraflar arasında —- tarihinde elektrik enerjisi satış sözleşmesinin imzalandığı, —-tarihinde kapanış faturasının kesildiği ve güvence bedelinin davalıya iade edildiği, takibe konu faturanın —-dönemine ilişkin olduğu, fatura alacağının —- alacağından kaynaklandığı, fatura tarihinin —- olduğu anlaşılmıştır.
Takibe konu fatura ek tahakkuk alacağı ve ——-ölçümlenemeyen kullanım veya başka bir sebeple faturayı kesen kurum tarafından yapılan düzeltmelerle oluşan alacaktır. Davacı tarafça ek tahakkuka ilişkin fatura, alacağın ait olduğu dönemden —– yıldan fazla bir süre geçtikten ve sözleşmenin sona ermesinden bir buçuk yıl geçtikten sonra düzenlemiştir. Davacı tarafça faturanın hangi tüketimden kaynaklandığının açıklanıp ispat edilmesi gerekmektedir. Sözleşmenin sona ermesinden sonra kesilen faturalarda tek başına davacı defterlerinde alacağın yer alması ispat açısından yeterli değildir. Öte yandan; tüketim döneminin üzerinden —– yıldan fazla bir süre geçtikten ve sözleşme sona erdirilip güvence bedeli iade edildikten sonra ek tahakkuk tespit edilmesi ticari hayatın gereklerine uygun değildir. Tüm bu nedenlerle davanın ispat edilemediği, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispat edilememesi nedeniyle kötü niyet tazminatının şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine——- varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötüniyet tazminatı isteminin şartları oluşmadığından reddine,
3-İcra İnkar tazminatı isteminin şartları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 66,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 14,00 TL terkin sınırının altında kaldığından tahsiline yer olmadığına,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.360,00 TL’nin arabuluculuk toplantısına davalının mazeretsiz katılmaması nedeniyle davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmesi ve davalının arabuluculuk toplantısına mazeretsiz katılmaması nedeniyle ——Fıkraları uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.890,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan yargılama boyunca yapılan 800,00 TL bilirkişi gideri, 99,00 TL posta ve tebligat gideri ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere 958,30 TL yargılama gideri ile 66,45 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.024,75 TL’nin davalının arabuluculuk toplantısına mazeretsiz katılmaması nedeniyle 6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022