Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/380 E. 2023/443 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/380
KARAR NO:2023/443
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/06/2021
KARAR TARİHİ:24/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili 09/06/2021 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—- olup —-işletmekte ve inşaat yaptığını, söz konusu restoranı —- tarihinde devrettiğini, bunun öncesinde gelişen bir olayda işletmekte olduğu restoranın çok yoğun olduğu bir zamanda; 22.01.2021 tarihinde öğleden sonra restorana daha önce hiç görmediği yüzünde maske olan tanımadığı bir şahıs gelerek kendini—- olarak tanıtmış ve kasada görevli çalışan —- konuştuğunu, ——— alakalı bazı talimatlar olduğunu söyleyen şahıs bahsettiği bu evrakları ——— kasiyer imzalamak istese de, iş yeri sahibi olan müvekkilin imzalamasını istemiş ve müvekkil lokantaya gelerek kendisi ile görüştüğünü, bu şahsın müvekkilinin evrakların ne ile alakalı olduğunu öğrenmek istemesine rağmen bu kişi çok acelesi olduğunu ve hemen imzalaması gerektiğini söyleyerek müvekkile elinde tuttuğu kağıdı imzalatmış ve bir zarf bırakarak gittiğini, müvekkilinin şahsın acele bir şekilde çıkmasından şüphelenerek,——— bilmediğinden dolayı söz konusu zarftaki evrakı daha sonra tercümana inceletmiş ve zarfın içerisinde belediye ile alakalı hiçbir evrakın olmadığını, içerisinde korona tedbirleri ile alakalı, şahsın söylediği işlerle alakasız bilgiler olduğunu gördüğünü, şüphelenmiş olmasına rağmen bu süre boyunca somut bir sorun olmadığı için ilgili kurumlara müracaat etmediğini, daha sonra ise —- para çekmek amacı ile gittiğinde hesaplarının blokeli olduğunu ve üzerinde haciz olduğunu fark ettiğini haczin ——— Numaralı dosya kapsamında tatbik edildiğini gördüğünü, müvekkil bu durum haricinde başkaca herhangi bir kağıda imza atmadığından, söz konusu bonoya bu şekilde kendisinin imza atmış olabileceğini, bonodaki imza müvekkilin imzasına benzemekle birlikte gerçekten onun imzası olup olmadığı da esasen belirsiz olduğunu, Ayrıca imza benziyor olmasına rağmen tersten atıldığını, bu durum da bononun başka bir kağıt altına gizlenerek ters tutulmuş bir şekilde ve aldatıcı olarak imzalatıldığı ihtimalini de bir hayli yükselttiğini, öte yandan bonoda müvekkilin isminin ve adresinin olduğu yazı da müvekkilin el yazısı olmadığını, senet fotokopisinin incelenmesinden açıkça ortaya çıkacağı üzere,—–cirosuna kadar olan tüm yazılar aynı karaktere sahip olduğunu, dava konusu bonoda görünüşte müvekkilinin senedi —– ciro yoluyla almış ve yine bu senedi ciro yoluyla —— devir ettiğini, normalde olması gereken, senedi ciro eden kişinin ciroyu kendi yazısıyla yapması olduğunu, senetteki müvekkilin cirosu görüntüsündeki yazı, müvekkilden önceki ciranta tarafından yazıldığını, müvekkilinin senedi hiç görmediğini, böyle bir senet olduğunu bilerek imzalamadığını, söz konusu yazıları kendisi yazmadığını, Senette adı yazan kişilerle herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını, müvekkil bu hususta hiç tanımadığı kişi veya kişiler tarafından dolandırıldığını, müvekkilinin —— şikayette bulunduğunu, konu ile ilgili —— dosyası kapsamında inceleme yapılmaya devam edildiğini, müvekkilinin zarara uğratmak maksadıyla başlatılan yukarıda esas numarası yazılı icra takibinde müvekkile tebligat yapılmadığını, usulsüz tebligat yapıldığını, müvekkilce bu durumla ilgili———–numaralı dosyası kapsamında usulsüz tebligatla ilgili şikayet davası açıldığını, borca ilişkin itirazlarda da bulunulduğunu, icra dosyasında müvekkilin —- hesaplara haciz konulmuş, müvekkilin banka hesabındaki 708.403,35 TL icra dosyasına yattığını, icra———- tarafından ise talepleri üzerine dosyaya yatan paraların alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiğini. yine Mahkemenin ayrı bir ara kararı uyarınca dosya kapak hesabının %120’si oranında para veya teminat mektubunun verilmesi halinde dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılması yönünde karar tesis edildiğini, müvekkil tarafından haczedilen 708.403,35 TL’nin üstü tamamlanarak tüm dosya kapak hesabının %120’si icra kasasına yatırıldığını , müvekkil icra tehdidi altında olduğundan bu teminatları yatırmak zorunda kaldığını belirterek müvekkilimizin davalılara borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile senette yazılı miktar olan 1.450.000,00 TL’nin % 20’si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, öncelikle icra takibinin durdurulması, aksi halde dosyadaki hacizlerin kaldırılması ya da dosyadaki para ve teminat mektubunun alacaklıya ödenmemesi için icra ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı——– tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın kötü niyetli hareket eden ve borcunu ödememek için ikame edilmiş olduğunu, davacı tarafın da belirttiği üzere davacı tacirlik yaptığını, lokanta işletebilecek ve bunun yanında da ayrıca inşaatlar yapabilecek kudrete haiz bir tacirden davacı tarafın anlattığı gibi bir imza atış şeklini tabiri caizse sarkastik bulduklarını, hayatın olağan akışına tamamen aykırı olan beyanların tarafımızca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, savaş sebebiyle iltica etmiş —- sene içerisinde konuştuğu —– duymak, yıllardan beridir —- bulunan üstelik tacirlik yapan bir şahsın ——- bilmiyor sayılmasını kabul etmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı tarafın alacağı geciktirmek için hukuku bir silah olarak kullanmaya çalıştığını, iddiasının en büyük ispatının davacı tarafın celp edilmesini istediği dosyalar olduğunu, kötü niyetli olarak, icra dosyanın sürüncemede bırakılması için huzurda görülen davayı açtığını, müvekkilinin daha fazla zarara uğramaması için davanın reddini talep ettiklerini, yatırılan tek bir teminatın birden fazla dosya için teminat oluşturduğunu kabul etmenin hak kaybına uğratacağını, davacı tarafın kötü niyetli hareket ettiğini, 1.450.000,00 TL üzerinden %20’den az olmamak üzere teminat yatırmalarını talep ettiklerini, davacı tarafın gösterdiği teminatın başka bir dosyanın teminatı ve %120 teminat miktarının müvekkilinin korunması amacıyla verilen bir karar olduğunu, davacının zararları karşılayabilmesi adına 1.450.000,00 TL üzerinden en az %20 teminatı mahkeme veznesine yatırması gerektiğini, müvekkilinin üçüncü kişi olduğunu, davaya konu senette ciro silsilesinin sonunda hamil olarak yer almakla birlikte davacı taraf senedi kendilerine ciroladığını, ciro silsilesi incelendiğinde davacı ile müvekkil arasında ciranta olarak —- bulunduğunu, müvekkilinin davacıyı tanımadığını, davacı tarafın, —— ile olan kişisel ilişkisi ve/veya kişisel defileriyle müvekkiline husumet yöneltmesinin kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin senedi alacak ilişkisine istinaden teslim aldığını, alacağın tahsil edilmesi amacıyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibi durdurmak için kötü niyetle hareket edilerek mernis adresine yapılan tebligatı bile usulsüz tebliğden şikayet ettiğini, haksız yere takibin iptali davasını açtığını, davanın asıl tarafının müvekkili olmadığını, davacı tarafın senedi kimden ve ne şekilde aldığı veya kime, ne sebeple, hangi borç ilişkisinden dolayı ciroladığının iyi niyetli olan müvekkili hukuken etkilemeyeceğini, davacı tarafın senedin esasına ilişkin iddia ettiği itirazları da senedi aldığı veya ciroladığı kişiye kişisel defileriyle ileri sürülebileceğini, müvekkiline karşı yöneltemeyeceğini belirterek davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli hareket ederek dava açmış olması sebebiyle senette yazılı miktar olan 1.450.000,00 TL’nin %20’si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, ———- sayılı takip dosyasına dayanak yapılan — düzenleme tarihli borçlusu dava dışı — lehdarı dava dışı —– vade tarihli olup, davacının ciro sıfatı ile imzası bulunan bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, İİK.nun 72.maddesine dayanmaktadır.
Davaya konu bononun dayanak yapıldığı —— sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; dosyamız davalısı —-tarafından dosyamız davacısı davacı—- dosyamızın diğer davalısı —- dava dışı —– aleyhine davaya konu ———– Vade Tarihli Senet dayanak yapılarak takip yapıldığı, takibin dosyamız davacısı yönünden kesinleştiği görülmüştür.——Soruşturma sayılı dosyasının —–üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; dosyamız davacısının dosyamız davalıları ile birlikte dava dışı ——— aleyhine; “davalıların ve diğer şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek davacıya başka bir evrak adı altında suça konu senedi imzalattırdıklarının ve daha sonra bu senetle icra takibi yaptıklarından bahisle” şikayet ettiği, yapılan soruşturma sonucunda —– tarafından verilen —–.suça konu senette müşteki (dosyamız davacısı) adına atılı bulunan imzanın müştekiye ati olduğunun müşteki (dosyamız davacısı) tarafından da kabul edilmesi ve şüphelilerin müştekiyi hileli hareketlerle kandırdıklarını doğrulayacak şüpheli ikrarı, tarafsız tanık beyanı, kamera görüntüsü, ses kaydı, mesaj kaydı vb.somut herhangi bir delile ulaşılamaması birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda müştekinin suçlayıcı ve soyut beyanları dışında şüphelilerin atılı suçladıkları işlediklerine dair kamu davası açmaya yeterli şüphe oluşturacak delilin elde edilemediği tüm soruşturma evrakı kapsamında anlaşılmakla şüpheliler hakkında atılı suçlardan dolayı kamu davası açılmasına yeterli şüphe oluşturacak delilin elde edilememesi nedeniyle kamu adına” gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara dosyamız davacısının müşteki sıfatı ile itiraz ettiği, itirazın reddedildiği ve takipsizlik kararının dosyamızdaki davalıları yönünden de 29.03.2022 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir. Davacı taraf, senetteki ciroya ilişkin yazı ve imzanın kendisine ait olmadığını, imzanın kendisine ait olsa bile ———- bilmediğini, ——— olduğunu, neyi imzaladığını bilemediğini iddia etmiştir. İddia doğrultusunda mahkememizce imza incelemesi yapılabilmesi için davacının tatbike bedel imza örnekleri alınarak davaya konu senedin düzenleme tarihinden önceki döneme ilişkin ıslak imza örnekleri celbolunarak uzman bilirkişi aracılığı ile imza incelemesi yaptırılmıştır. Düzenlenen raporda; “…inceleme konusu senedin arka yüzünde —- atfen atılmış ciro imzası ile yine davacı—- ait karşılaştırma imzaları arasında imza incelemesinde kullanılan grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığından inceleme konusu senedin arka yüzünde davacı— atfen atılmış ciro imzasının davacı —– eli ürünü olduğu kanaatine varılmıştır…” şeklinde bildirilmiştir. Alınan raporun bilimsel gerekçeli ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır. Davacı her ne kadar ciroya ilişkin yazının kendisine ait olmadığını, yazı üzerinde de bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiş ise de; kambiyo senetlerinde ciroların geçerliliği için ciro edenin yazısı olması zorunlu olmadığından esasa etkili olmayan iş bu iddia yönünden inceleme yapılmamıştır. Davacının —-tacir olarak faaliyet gösterdiği nazara alındığında, —– bilmediği yönündeki iddiasına, basiretli bir tacir olarak imzaladığı belgelerin niteliği hakkında bilgi sahibi olması gerektiğinden mahkememizce itibar edilmemiştir.Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu senetteki imzanın davacıya ait olduğu, senet nedeniyle davalılara borçlu olmadığı yönündeki iddiasını ispatlayamadığı, mahkememizce —- tarihli İİK’nun 72/3 Maddesi uyarınca sadece davanın taraflarını bağlamak kaydı ile davacı borçlu tarafından takibe konu alacağın %20 si oranında göstereceği teminat karşılığında —– dosyasında icra veznesine girmiş ve girecek paranın takip alacaklısına ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir uygulandığından———- da dikkati alınarak davacı aleyhine İİK.nun 72/4 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği, her ne kadar kısa kararın ikinci maddesinde İİK 72/4 maddesi uyarınca davaya konu senet bedelinin %20 ‘si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine denilmiş ise de “davalıya” isim belirtmeksizin yazılmak istenmiş olmasına rağmen yazım hatası yapıldığı görüldüğünden HMK 304 maddesi uyarınca yazım hatası düzeltilerek İİK 72/4 maddesi uyarınca hükmedilecek kötü niyet tazminatının davalı—– ödenmesine şeklinde tashihi ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2-İİK 72/4 maddesi uyarınca davaya konu senet bedelinin %20 si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalı takip alacaklısı——– ödenmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 24.762,38 TL harcın alınması gerekli olan 179,90 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 24.582,48 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk aşamasında —— tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.360,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ——- yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 164.000,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı—– verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı —— vekilinin yüzüne karşı,diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2023