Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/375 E. 2021/602 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/375 Esas
KARAR NO: 2021/602
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/01/2021
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında —- yapım, tamirat ve tadilat sözleşmesinin yapıldığını, sözleşmede yazılı olan işlerin —- bedel karşılığında müvekkil tarafından yapılması konusunda anlaşıldığını, sözleşmeyle tarafların yüklenecekleri edimlerin belirlendiğini, yapılan işler karşılığında davalı tarafça —- ödeme yapıldığını, davalının — ayrıca ilave yapılan işler bedelinin de — ödeme yapması gerektiğini, davacının işleri tamamlamak için—— tarihinde davalının evine gitmek istediğinde davalının davacıyı tehdit ederek gelmesine engel olduğu gibi kalan işleri doğrudan taşeronlara yaptırarak davacıyı aradan çıkartmaya çalışarak sözleşmeye aykırı davrandığını, bunun üzerine —–yevmiye numarası ile ihtarname çekilerek kalan işlerin tamamlanmasına müsade edilmesi ve kalan bedelin ödenmesinin talep edildiğini ancak davalı tarafça süresinde ödeme yapılmadığı gibi emtianın da iade edilmediğini beyan ederek —- alacağın aylık —- faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf müvekkilin kendisine sözleşmede yazılı olan tutardan kalan—-olmak üzere toplam —-ödeme yapması gerektiğini, kalan işleri devam ettirmek için müvekkilin evine pittiğinde müvekkilin kendisini tehdit ettiğini, iş sözleşmesine aykırı davrandığını iddia etmiştir. Ancak söz konusu iddialar gerçek dışı olduğunu, davacı tarafından, banyo süzgeçleri yapılmamış. boya işleri ve rötuşlar eksik bırakıldığını, ———— güçlendirmesinin yapılmamış. —— bitirilmemiş ve çamları takılmamış, havuz kenarı mermerlerindeki kırıklar düzeltilmediğini, —- rağmen kapatılmış. duvar üstü panel telinin tamalanarak——- fayans işleri bitirilmemiş ve motor takılmadığını, müvekkil yukarıda belirimiş olduğumuz işlerin lamamlanmadığının tespiti amacıyla——karşılığında yapılması hususunda anlaşmış olup müvekkil işin ifası için pereken tüm edimleri yerine getirdiği ve yapılan işlerin ödemelerinin tamamını yaptığı halde. davacı taraf sözleşmeye konu taahhüt ettiği edimleri yerine getirmediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesi ile davacının evinin tadilat işlerinin yapılmasına ilişkin olduğu ve sözleşme kapsamında davacı tarafından tadilat işleri karşılığında davacının sözleşme kapsamında yapılan işlerin bedelinin tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır—–
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.( HMK 1 maddesi)
Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır. —-
Ticari davalar —-mutlak ve nispi ticari davalar düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın— düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava sözkoııusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
—-maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakmakla görevlidir.
—– tarihinde yüıürlüğe giren. —- Maddesinde.—– Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır.
Tüketici Mahkemelerinin görevini düzenleyen —-Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”
—– birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlık; davacı ile davalı arasında davacı tarafından davalının evinin tadilat işleri için yapılan sözleşme uyarınca davacının sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirdiği iddiasına dayalı olarak davalıdan ödenmeyen sözleşme bedeli olan dava değeri tutarı davalıdan tahsili için açılan alacak davasıdır.
Açılan dava taraflar arasında imzalanan bila tarihli sözleşmeye istinaden ödenmeyen sözleşme bedelinin tahsiline ilişkin olup, yapılan işin davalıya ait evin tamir ve tadilat işi olduğu, davacının sözleşmeyi kalfa olarak imzaladığı, davacının ise işveren olduğu şahıs olduğu, davalının ve davacının tacir olmadığı, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan işin ve taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinin davacının veya davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, yapılan sözleşmenin davalının evinin tadilatına ilişkin olduğu, bu nedenle sözleşme kapsamında yapılan tadilat işinin tüketici işlemi olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı kanaatine varılmıştır.
Açılan davanın—- mutlak ve nispi ticari dava niteliği bulunmamaktadır.
Dava, davalıya ait konutta tadilat ve tamiratı konu alan eser sözleşmesi kapsamında verilen teminat senedi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.
Dava tarihi —- tarihinde yürürlüğe giren———-tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu” düzenlenmiştir. — — göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzeninden olup, taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemelerce de resen dikkate alınmak zorundadır.
Bu açıklamalar kapsamında istinafa konu dosyanın incelenmesinde; dava, davalıya ait konutta tadilat ve tamiratı konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı tüketici konumunda olup sözleşmeye konu iş tüketici işlemi niteliğindedir. Mahkemesince verilen görevsizlik kararı dosya kapsamına usül ve yasaya uygun olmakla davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.—-
Davacı vekili; müvekkilinin, —– kararlaştırıldığını, ancak müvekkilinin davalıya toplam—-ödediğini, ayrıca davalının sözleşmenin altında yer alan bonoyu sonradan doldurarak müvekkili aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığı gibi takibe konu edilen senedin nama yazılı olmaması nedeniyle bono vasfında bulunmadığını ileri sürerek; müvekkilinin davalı tarafça başlatılan takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tesbiti ile takibin iptalini, yine müvekkilinin fazladan ödediği —- ile kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, görevsizlik kararı verilmediği takdirde yapılan ödemelerin takip konusu bono ile ilgisi olmadığını, zira bononun illetten mücerret olduğunu savunarak; davanın usulden ve esastan reddi ile müvekkili yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir
Mahkemece; davanın bonoya dayalı menfi tesbit isteğine ilişkin olduğu, buna göre davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava; davacı —— arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle fazladan ödenilen iş bedelinin istirdadı, ayrıca taraflarca imzalanan eser sözleşmesi metninde yer alan bononun (iş bedelinin ödenmiş olması ve nama yazılı olmamasına rağmen) davalı tarafından doldurularak takibe konulduğu iddiasıyla menfi tesbit istemlerine ilişkindir
Dava tarihinde yürürlükte bulunan —-yasanın amacı açıklandıktan sonra,— maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde; Mal, alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin—-kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Yukarıda açıklandığı üzere, eser sözleşmeleri—– Kanun kapsamına alınmış olduğundan, ticari ve mesleki amaçlarla hareket etmeyen tarafın yaptığı eser sözleşmesi de tüketici işlemidir.
Somut olayda; davacı, konuta ilişkin eser sözleşmesi nedeniyle talepte bulunduğu için, tüketici işleminden doğan bu davaya bakma görevi, tüketici mahkemesine aittir.
Bu durumda, mahkemece; işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.—-
Açıklanan nedenlerle —-maddeleri uyarınca Tüketici istekleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli olup mahkememiz görevli olmadığından davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın 115/2. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden REDDİNE,
2-Taraflardan birinin, karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ——NÖBETÇİ TÜKETİCİ HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmesine,
3-Yasal süre içinde Mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde, Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin iş bu kararın tefhim/tebliği ile İHTARINA,
4-Dava dosyasının talep üzerine gönderilmesi halinde yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile— —- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021