Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/373 E. 2022/291 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/373 Esas
KARAR NO : 2022/291

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin maliki olduğu ——- plaka sayılı —–tarihinde —- tarafından çarparak maddi hasarlı trafik kazasının —- gelmesine sebebiyet verdiğini, araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerinden kaçtığını, bu yüzden taraflar arasında kaza tespit tutanağı düzenlenemediğini, olayın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili aracıni nizami bir şekilde evinin önünde park halinde bulunduğunu, söz konusu araç ve sürücüsünün yol üzerindeki kameralardan ve görgü tanıklarından tespit edildiğini, olayın — çözümü için araç malikine ihtarname gönderilmesine rağmen herhangi bir — yapılmadığını, müvekkiline—– olduğunu, kaza anında ——- bulunduğunu, —- mevcut kaza sebebiyle aracın —- parçalarının yenileriyle değiştirildiğini, bir kısım parçalarının ise tamir görerek onarıldığını, bu nedenle araçta değer kaybı meydana geldiğini, araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin ödenmesi için kazaya sebebiyet veren aracın —davalı —– başvuru yapılmasına rağmen herhangi bir geri dönüş yapılmadığını, bu nedenle —— sürücüsüne ve aracın ——- düzenleyen—— dava açmak zaruretinin hasıl olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL değer kaybı bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar —–vekili Mahkememize——– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili —-davacı tarafın aracına çarpıp kaçması durumunun söz konusu olmadığını, müvekkilinin, davacının aracına müvekkili şirketin bilgilerinin de yer aldığı kartı bıraktığını, davacı tarafın, aracında meydana gelen hasarın müvekkili—– kusuruyla meydana geldiğini ispatlayamadığını ve dava konusu araçta meydana gelen hasara ilişkin herhangi bir tespit yaptırmadığını, hal böyleyken davacı tarafından ispat edilmeyen davanın relldi gerektiğini, dava konusu aracın 27.09.2020 tarihli hasardan önce hangi bölgelerinden hasarlı olabileceğinin hasar tarihinden önce meydana gelip gelmediğinin de belirlenmesi gerektiğini, davacı tarafın hasar tarihi itibariyle aracında meydana geldiğini iddia ettiği değer kaybı tutarını ispat edebilecek herhangi bir tespit veya ekspertiz raporu düzenlettirmediğini, araç üzerinde değer kaybı yönünden inceleme yapılmasına karar verilirken dava konusu aracın — ve —- kayıtlarında bulunmayan—– ve hasarlı kısımların, aracın —- olduğunun da gözetilmesi gerektiğini savunarak, haksız ve müvekkili yönünden hukuki temele dayanmayan işbu davanın reddine, yargılamla giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; —aracın müvekkili şirket tarafından—- tarihleri arasında geçerli olan—–teminatı altına alındığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun araç başına maddi zararlar için —- ile sınırlı olduğunu—- teminatı altına alınan araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun veya müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olduğunu, müvekkili şirketin faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olabileceğini, müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin yargılama masrafları ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını savunarak, tüm delillerin toplanmasını takiben dosyanın kusur tespiti ve değer kaybı zararının tespiti için uzman bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmasına, hüküm altına alınacak tazminat bedeli için dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, değer kaybına ilişkin yapılacak inceleme aşmasında dilekçelerinde belirtilen kriterler çerçevesinde değerlendirme yapılmasına, yargılama maâsrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ——– tarihinde meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumunun ne olduğu, kaza nedeniyle —- plakalı araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne kadar değer kaybı oluştuğu ve değer kaybından davalıların sorumlu olup olmadıkları ile sorumlu iseler sorumluluk miktarlarının ne olduğu noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, trafik kazasından kaynaklı değer kaybı bedelinin tazmini (maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Dosya kapsamı, dosyada mevcut beyanlara ve mahallinde yapılan keşifte edilen bilgilere göre; davaya konu—— meydana geldiği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen araç—- incelenmesinden —– plaka sayalı aracın —- tarihinden itibaren —–adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez davacı vekili tarafından sunulan sigorta şirketine başvuru belgesinin incelenmesinden; davacı vekili tarafından 14/12/2020 tarihli talep evrakı ile davalı sigorta şirketine başvuruda bulunularak davaya konu trafik kazası nedeniyle — araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin ödenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez fatura suretinin incelenmesinden; —-Tarafından davacı—- tarihli —- faturası olduğu, davacı —- toplam — fatura düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —- tarafından tanzim edilen —— Poliçesi incelendiğinde; —–tarihleri arasında poliçe teminatı altında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce —-tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen tanık— beyanında; “Ben davacı———tarihinde meydana gelen kazaya tanık olmam nedeniyle tanırım, kazanın olduğu gün —– gelmiştim, ———- tarihinde bu apartmana gelmiştim,—- sularında biz evde otururken bir ses geldi, bu sesin ne olduğunu anlamak için aşağıya indik, aşağıya indiğimizde ——–halinde sokakta bulunuyordu,—– öğrendiğimiz diğer araç biz aşağıya indiğimizde sokakta yoktu, ben — aşağıya indiğimde — benim arkadaşım — evininin bulunduğu apartmanın önünde park halindeydi, araç kaldırıma yakın bir şekilde park edilmişti, araç ben indiğimde arka sol farının oradan darbe yemişti, arka sol far kırılmıştı, ön tarafında çizik vardı, benim hatırladığım kadarı bu kadardır, ben çarpma anını ve çarpan arabayı görmedim,—olduğunu daha sonradan davacıdan duydum, benim bilgim, görgüm bundan ibarettir, tanıklık ücreti talebim yoktur,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce—- tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen tanık —- beyanında; —–olması nedeniyle tanırım,—– davaya konu kazanın olduğu anda ben ikametimin bulunduğu —–önünde bulunuyordum, bu nedenle kazayı gördüm, davacı —– marka araç———– —- halindeydi, bu arada —— araç gelerek ——arka taraftan vurdu ve olay yerinden uzaklaştı, ben aracın plakasını —– ancak aradan geçen zaman nedeniyle aracın plakasını şimdi hatırlamıyorum, ——-marka araç kaçarken arkasından durması için ihtarda bulunmamıza rağmen durmayarak olay yerinden kaçtı, kaza nedeniyle davacının aracında sol arka farda ve sol üst farda hasar vardı, ayrıca aracın bagaj kısmının—-benim hatırladığım kadarıyla araçtaki hasarlar bunlardan ibaretti, tanıklık ücreti talebim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık beyanlarındaki kısmi çelişki nedeniyle tanık —- beyanında;” kaza sesi geldiğinde—- benden önce aşağıya indi, ben daha sonra aşağıya indim, ben kaza anını görmedim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık beyanlarındaki kısmi çelişki nedeniyle tanık —- beyanında; “ben kaza sırasında binanın girişindeydim, kazayı gördüm, kaza anlattığım şekilde meydana gelmiştir.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 18/01/2022 havale tarihli raporunda özetle; Dosya muhteviyatında bulunan bilgi ve belgeler ile Mahkeme heyeti ile birlikte mahallinde yapılan keşif sırasında edinilen bilgiler birlikte nazara alındığında, kaza yerinin konumu ve mahal şartlarla dikkate alınarak olay değerlendirilip, yukarıdaki hususlar muvacehesinde —- tarihinde meydana gelen Maddi Hasarlı Trafik Kazasında; davalı sigorta şirketi nezdinde —-bulunan ve davalı——— sayılı araç sürücüsü dava——– 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 84/h-I maddeleri kuralları ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununa Bağlı Karayolları Trafik Yönetmeliği 157/a-12 maddesi kurallarını ihlal ettiğini, davaya konu öngörülebilir ve önlenebilir kazanın oluşumunda asli derecede %100 oranında kusurlu olduğunu, davacının maliki olduğu — sürücüsünün; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bağlı yönetmelikte belirtilen sürücülerin uyması zorunlu kurallara riayet ettiği, davaya konu trafik kazasının oluşumunda alabileceği herhangi bir tedbirin bulunmadığı, kendisine kusur izafe edilmesinin uygun olmadığı için atfı kabil kurşurunun bulunmadığını, davaya konu trafik kazası nedemyle davacının maliki olduğu — plaka sayılı araçta meydana gelen değer –beyan ve rapor edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça; —- tarihinde davacının maliki olduğu —-plakalı araç park halindeyken, davalı — sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın çaptığının bu şekilde kaza meydana geldiğinin ve kaza nedeniyle davacının aracında değer kaybı oluştuğunun iddia edildiği, kazaya ilişkin dinlenen tanık beyanları arasında kazaya sebep olan aracın görülüp görülmediğine ilişkin çelişki var ise de davalılar —-Vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile davacının aracına — kullandığı aracın çarptığının davalılar tarafından ikrar edildiği, böylece— araç arasında kaza meydana geldiğinin —- sevk ve idare edildiğinin ispat edildiği kanaatine ulaşılmıştır.
Mahallinde yapılan keşiften sonra düzenlenen ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; kazanın davacının maliki olduğu — plakalı araç yol kenarında nizami olarak park halindeyken davalı —sevk ve idaresindeki —plakalı aracın , davacının aracına sol arka taraftan çarpması ile trafik kazasının meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunmadığı, davalı— tam kusurlu olduğu, kaza nedeniyle davacının aracında — değer kaybının meydana geldiği kanaatine varılmıştır.
27/09/2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının aracında meydana gelen değer kaybından; davalı — kazaya tam kusuruyla sebebiyet vermesi nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre, davalı— tam kusuruyla sebebiyet veren —- plakalı aracın işleteni olması nedeniyle KTK 85. Maddesine göre, davalı —- tam kusuruyla sebebiyet veren —sigortacısı olması nedeniyle KTK 97. Maddesi hükmüne göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalılar — temerrüdün kaza tarihi olan 27/09/2020 tarihi itibariyle oluştuğu, davalı — temerrüdün dava öncesi yapılan başvuruda kusur tespitine imkan sağlayan belge ibraz edilmemiş olması nedeniyle dava tarihi itibarıyle oluştuğu, temerrüt tarihinden itibaren tazminata talep gibi yasal faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2—-değer kaybından kaynaklı tazminatın davalı —- dava tarihinden, davalılar —. Yönünden 27/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 956,34 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL ile tamamlama harcı olarak alınan 237,38 TL’nin mahsubu ile bakiye 659,66 TL’nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —— uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan ve 59,30 TL başvurma harcı, 1.350,00 TL bilirkişi ücreti, —araç ücreti, —- keşif harcı ve — posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama gideri, peşin harç olarak alınan — tamamlama harcı olmak üzere toplam— davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu —tarafından ödenen—— ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.