Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/370 E. 2023/106 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/370
KARAR NO: 2023/106
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 04/06/2021
KARAR TARİHİ: 03/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; — tarihinde sürücü —- sevk ve idaresindeki—- plaka sayılı arac—— ilerlerken——- bulunan sola tehlikeli virajda direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle ilk önce gidiş istikametine göre yolun sol tarafından yoldan çıkarak uçurumda bulunan kayalık bölgeye devrilmesi sonucu tek taraflı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada müvekkilinin —- plakalı araçta yolcu konumunda olduğunu , kaza tespit tutanağına göre ———- plaka sayılı araç sürücüsü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52-1A maddesinde belirtilen “kavşaklara yaklaşırken,dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak ” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu, müvekkilinin söz konusu kaza dolayısıyla yaralanmış olup,——- ——–tedavi altına alındığını, müvekkilinin geçirmiş olduğu bu trafik kazası neticesinde —– meydana geldiğini, davaya konu kaza nedeniyle ———– kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, kazaya sebebiyet veren ——- kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı—– karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı ——- tarihinde başvurulduğunu, iş bu başvuru neticesinde —– taleplerini reddettiğini beyan ederek davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; —– daimi maluliyet —- tazminatı, —- geçici iş göremezlik tazminatı, —– sürekli bakıcı gideri ve —- geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam—-tazminatın davalı —– başvuru tarihi olan ——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili ———– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davadan önce başvuru şartının yerine getirilmediğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, olayda kusur durumunun tespitinin gerektiğini, iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, temerrüde düşmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——– tarihli beyan dilekçesinde tarafların sulh olduklarını, davanın konusuz kalmış olup, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde sulh olma yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili ——— tarihli dilekçesinde vekalet ücreti ve/veya yargılama gideri hususunda talebi olmadığını beyan etmiştir .
Sulh, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan ve görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir(HMK m.313). Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.314) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.315).Sulh halinde Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir(HMK m.315).Vekilin aracılığı ile sulh halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır (HMK m.74). Sulh sözleşmesinde yargılama masrafı ve vekalet ücreti de düzenlendiğinden bu hususta ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır. Sulh sözleşmesinin şarta bağlı olarak yapılmış olması halinde, mahkemenin, böyle bir sulh sözleşmesine dayanarak esas hakkında karar (hüküm) vermesi imkansızdır. Çünkü şarta bağlı hüküm verilemez. Taraflar şarta bağlı şekilde sulh olmakla, davaya son vermek istediklerinden, başka bir deyişle davanın takibinden vazgeçtiklerinden (HMK.m.123), bu halde mahkemenin “karar verilmesine yer olmadığına” biçiminde bir kararla davayı sonuçlandırması gerekir——-
Sulh şarta bağlı değilse sulh üzerine mahkemenin vereceği karar, tarafların talebine göre iki şekilde olabilir:
a)Taraflar, mahkemenin, sulhe (sözleşmesine) göre bir karar vermesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir (HMK.m.315,1). Taraflar sulhu tespit etmesini isterlerse, o zaman mahkeme, sulhu HMK.m.154,3/ç’ye göre tutanağa geçirir ve “karar verilmesine yer olmadığı” (HMK.m.315,1/c.2) biçiminde bir kararla davanın son bulduğunu tespit etmekle yetinir. Çünkü, davanın sahibi taraflardır ve hâkim onların talebinden fazlaya karar veremez (HMK.m.26).
b)Taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, mahkeme, sulh sözleşmesine göre bir karar (hüküm) vermek zorundadır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların yargılama sırasında sulh oldukları, sulhun davaya son veren işlemlerden olduğu anlaşılmakla sulh nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Taraflar arasındaki sulh nedeniyle DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 119,93 TL (ilk duruşmadan sonra sulh olunduğundan alınması gereken harcın 2/3’ü olan) harçtan davanın başında alınan 59,30 TL harcın mahsubuyla eksik kalan 60,63 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Tarafların talebi bulunmaması nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL ‘nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2023