Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/363 E. 2022/943 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/363
KARAR NO: 2022/943
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Şirketin İhyası
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA TARİHLERİ: 04/04/2018 – 17/04/2022
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Asıl davada davacı vekili——tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; —–açılan rücuen alacak davasında davalı —–terkin edildiğini öğrendiklerini, davanın devamını için şirketin ihyası gerektiğini belirterek —–ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı —- dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Birleşen——- sayılı dosyasında davacı vekili ——– tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; —– Esas sayılı dosyasında kurum vekili olarak açmış oldukları ve devam eden olan ve mahkeme tarafından davalı şirketin sınırlı ihyası için İto aleyhine dava açılması için süre verildiğini, davalı şirket —- dosyası ile kurum alacağı olarak rucüen alacak davası olarak devam eden derdest dosyalarının bulunduğunu, ——şirketin ihyası için dava açılması için süre verildiğini, şirkete tebligat yapılamadığından 6100 sayılı HMK ‘nın 52 ve 54 .maddeleri hükmünün yerine getirilmesine gerek kalmaksızın şirketin ihyası gerektiğini belirterek davalı şirkete tebliğat yapılamadığından 6100 sayılı HMK’nın 52 ve 54 .maddeleri hükmünün yerine getirilmesi için şirketlerin ihyasına karar verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Birleşen—- dosyasında davalı—– tarihli cevap dilekçesinde özetle; ——— işlem yaptığını, ——- tescil konusundaki talepleri, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirerek ve sonuca bağlayacağını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı vereceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, müvekkili ——- resen terkin işlemini, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve————- İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi” ve “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve———-Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. Maddesi” kapsamında olması sebebiyle tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, —— dosyasında yapılan incelemede, şirketin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi” “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş ——— hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ti—- Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 18.02.2015 tarihinde——– resen terkin edildiğinin anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri ——ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, ——- buna ilişkin yazılı beyanı —- vermesi gerekmekte olduğunu, —– söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu şirketin unvanının —— silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra —- edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ihtara rağmen söz konusu şirket yukarıdaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkili —–, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek —– aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibarıyla —–tarihinde sicilden resen terkin edilen——- sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olmak kaydı ile TTK 547 .maddesi uyarınca ek tasfiyesi için ihyası istemine ilişkindir.
İhyası talep edilen—- dava —– sayılı dosyasından tefrik edilerek —— yetkisizlik kararı üzerine mahkememizin belirtilen esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizin — tarihli celsesinde” — terkin edilen—–dava dosyasındaki yargılama yönünden yeniden ihyasının talep edildiği,—– şirketin adresinin —-olması nedeni ile yetkisizlik kararı verildiği, ihyası istenilen şirketin —-olması nedeni ile işbu davanın mahkememizde ancak—-aleyhine açılması gerektiği, işbu davada ise husumetin — yöneltildiği anlaşılmakla davacı vekiline—–aleyhine ihya davası açarak mahkememizin işbu dava dosyası ile birleştirilmesini sağlaması için işbu ara kararın kendisine tebliğinden itibaren yapılacak işin mahiyeti de nazara alınarak 1 ay süre verilmesine” karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından —– sayılı dosyası ile açılan ihya davasının——- birleştirilmesine karar verilmiştir.
Yöntemine uygun duruşma açılmış taraf kanıtları toplanmıştır. Tarafların aktif ve pasif ehliyetleri denetlenerek uyuşmazlık noktaları resen belirlenerek sonuca gidilmiştir.
İhyası istenilen ——- celbedilen sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin ——- tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7.maddesi ile 30.12.2012 tarih 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Münfesih olmasına veya Sayılmasına Rağman Tasfiye Edilmemiş———- tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
——sayılı dosyasının ——celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı ——dava dışı —– dava dışı sigortalısına ödenen tedavi gideri ile peşin sermaye değerli gelirin rücuen tazminine ilişkin olarak dava açıldığı, mahkemece davacıya ——– tarihli duruşmada verilen mehil uyarınca eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
TTK 547’nci maddesi; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. ” hükmünü ihtiva etmektedir.
Ek tasfiye geçici bir önlemdir. Ek tasfiye ile yeni bir hukuki durum meydana getirilmemektedir. Tasfiyede yapılması gereken bazı işlemler bakımından ek tasfiyeye gereksinme duyulabilir. Bunlar sınırsız sayıda olup, yasanın gerekçesinde örnek kabilinden belirtilmiştir. Söz gelimi; bazı aktifler dağıtım dışı kalmışsa mal varlığının dağıtımı esnasında ilgili yasal hükümlere uyulmamışsa, organlara sorumluluk davası açılacaksa ek tasfiye gereklidir. Şirket tasfiyesinin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeden bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar, şirketin ihyası, yani yeniden tescilini isteyebilirler. Tasfiye memurları davacı olabilecekleri gibi davalıda olabilirler.
Toplanan tüm deliller ile dosya kapsamının incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda; asıl davanın ihyası talep edilen şirketin bağlı bulunduğu ——– —-yokluğu nedeniyle usulden reddine, birleşen davada —- uyarınca sicilden resen terkin edilen —— sonuçlandırılması ile sınırlı olarak ihyasının ek işlemler sonuçlanıncaya kadar TTK 547. maddesi uyarınca ihya yolu ile yeniden ——siciline tesciline, bu işlemleri yapması için şirketin münferiden yetkilisi —– tasfiye memuru olarak atanmasına, resen terkin işlemlerinin usulüne uygun olduğu gerekli ilan ve tebligatların yapıldığı, birleşen davalı—– davanın açılmasına sebebiyet vermediği ve yasal hasım olduğu sonuçlarına varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Asıl davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE
2-Birleşen davanın KABULÜ ile ;—–6102 sayılı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilen ——sayılı dava dosyasının sonuçlandırılması ile sınırlı olarak ihyasının ek işlemler sonuçlanıncaya kadar İHYASINA,
3-Şirketin ek tasfiyesi için— tesciline, bu işlemleri yapması için son yönetici —-olarak atanmasına, kararın ——- tescil ve ilanına,
ASIL DAVADA
4-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
5-Asıl davada yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN DAVADA:
6-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
7-Yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davanın mahiyeti gereği ve davacı —ihya davasına dayanak yaptığı —- açıldığı, oysa şirketin davalı —-tarafından usulüne uygun olarak —tarihinde resen sicilden terkin edilmiş olması da nazara alınarak davalı —-yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına,
9-Karar kesinleştiğinde, asıl ve birleşen davada HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2022