Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/361 E. 2022/432 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/361 Esas
KARAR NO : 2022/432
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/06/2021
KARAR TARİHİ: 14/06/2022
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili firma ile davalı—–imzalandığını, iş bu sözleşme gereğince davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve müvekkili firma tarafından kesilen fatura bedellerini ödemediğini, konuya ilişkin gerek sözlü gerek yazılı ihtarlar yapıldığını, ancak davalı yanın talep edilen ödemeleri yerine getirmediğini, bu nedenle — tarihinde davalı aleyhine —— icra dosyası ile takip başlatıldığını, davalı yanın haksız ve hukuka aykırı şekilde borca itiraz ettiğini, süresinde yapılan itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın usulüne uygun olmadığını, davalı tarafın, icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz ederek borcun tahsilini imkansız hale getirmeye çalışmakta olduğunu beyan ederek; davalının itirazının iptaline, takibin devamına, takip alacağı ve faizlerinin davalıdan tahsiline, asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının davalıya danışmanlık hizmeti verip vermediği, vermiş ise davalının danışmanlık ücretini ödeyip ödemediği, davacının danışmanlık hizmeti, ihtilaf tazminatı ve işlemiş faiz hakkı kazanıp kazanmadığı, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, danışmanlık hizmeti bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın —–yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Ticaret sicil müdürlüğünden tarafların ticaret sicil kayıtları celpedilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, danışmanlık hizmetinin karşılığı olarak kesildiği iddia edilen fatura bedellerinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti ve icra takibine konu edilen faturaların taraf defterlerine kayıtlı olup olmadığının tespiti amacıyla tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ancak davacı tarafça defter incelemesi yapacak mali müşavir bilirkişi için takdir edilen ücretin ödenmemesi nedeniyle defter incelemesi yapılamamış delil avansının yatırılmamış olması nedeniyle defter incelemesi yapılamadığından HMK 324/2 . Maddesi gereği davacı tarafın bilirkişi marifetiyle defter incelemesi yapılması talebinden ve dolayısıyla tarafların ticari defter ve kayıtlarına dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafça danışmanlık hizmetinin verildiğine ilişkin başkaca bir delil sunulmaması ve dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olması nedeniyle HMK 225 ve devamı maddeleri uyarınca davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış davacı vekilinin yemin deliline dayandıklarını beyan etmesi üzerine davalı şirket yetkililerine yemin davetiyesinin tebliğ edilmesine karar verilmiş davalı şirket yetkililerinin usulüne uygun yemin davetiyesi tebliğine rağmen icabet etmemesi nedeniyle HMK 228/2 ve 229. Maddeleri uyarınca davacı tarafça danışmanlık hizmetinin verildiğinin ispat edildiği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davacı tarafça icra takibine konu edilen faturalara konu danışmanlık hizmetinin verildiği bu kapsamda davalının icra takibine fatura bedelleri yönünden yapmış olduğu itirazın haksız olduğu iptalinin gerektiği, icra takibine konu edilen faiz alacağı yönünden ise sözleşmede kesin vadeli bulunmaması ve davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin sunulmuş bir delil bulunmaması nedeniyle işlemiş faiz yönünden yapılan itirazın haklı olduğu temerrüde ilişkin delil bulunmaması sözleşmede ihtilaf tazminatının talep imkanının temerrüde bağlanmış olması nedeniyle ihtilaf tazminatı yönünden icra takibine yapılan itirazın haklı olduğu, alacağın sözleşmeden kaynaklı olması nedeniyle likit olduğu icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu, takipte yasal faiz talep edilmesi nedeniyle kabulüne karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —– sayılı dosyasına vaki itirazının 1.126,12 TL yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 1.126,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 68,10 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 127,40 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 44,52 TL ile peşin harç olarak alınan 59,30 TL olmak üzere toplam 103,82 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin haklılık durumuna göre hesaplanan 461,28 TL’nin davacıdan ve 858,72 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022