Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/352 E. 2022/48 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/352 Esas
KARAR NO: 2022/48
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davaya konu uyuşmazlığın çözümü için —-tarihinde dava şartı olan arabulucuk yoluna başvurulduğunu, anlaşmaya varılamadığını, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkil şirket ile yapılan poliçe kapsamında zarar tazmin borcu mevcut olduğunu, davacı —müvekkil ile davalı —- şirket arasında düzenlenen—- meydana gelen hasar nedeniyle davalı şirket yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucunda — ödenmesi hususunda anlaşmaya varıldığını, ancak davalı tarafça müvekkil şirket ile yapılan ibranameye rağmen söz konusu zarar bedelin ödenmemiş olması sebebiyle, müvekkilin alacağının temini için —– dosyasından borçlu hakkında ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun davacı alacaklı müvekkil şirkete herhangi bir borcunun olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, fakat davalının işbu itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun % 20’den aşağıda olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ——–tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: aktif husumet itirazlarının olduğunu, davanın —sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğunu, öncelikle davacının aktif husumet ehliyetinin olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, davacı tarafa ait —– rehini bulunduğunu, davacı tarafından rehin alacaklısından muvafakat alarak tazminatın kendilerine ödenmesi gerektiğine ilişkin belgeyi tüm taleplere rağmen müvekkil şirkete iletmediğini, davacının fahiş taleplerini kabul etmediklerini, davaya konu aracın kaza tarihindeki rayiç değeri ile pert total değerinin tespit edilmesini talep ettiklerini, davacının taleplerinin usul ve esas yönünden reddini, davacı taraf, işbu davayı açmakla haksız ve kötü niyetli olduğundan takip çıkışı tutarın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu —– plakalı araç üzerinde dava dışı —– dain mürtehin sıfatının bulunup bulunmadığı, davalının hasar bedelini ödemekten imtina etmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı, davalının icra takibine yaptığı itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen—–Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —- dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen—- tarihli yazısı incelendiğinde; —- tarihinde—- nakil gelerek tescil işleminin yapıldığı ve kayıtların halen şirket adına devam ettiği,—-
tarihinde kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen —- plakalı aracın — nedeniyle — tarihinde hasar dosyası oluşturulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, araç hasarı nedeniyle ödenen bedelin kasko sigortasını yapan şirketten tahsili istemine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafından, davalı ile aralarında kasko sözleşmesi bulunduğu, araç hasarı nedeniyle davalıya müracaat ettikleri ve araç hasar bedeli olarak— belirlendiği ve bu bedelin davalı tarafından ödenmesi için —- tarihli makbuz, ibraname ve temliknamenin imzalandığı, buna rağmen davalı tarafından ibranamede belirtilen bedelin ödenmediği, bedelin tahsili için icra takibi başlattıkları, davalının itirazı üzerine takibin durduğu iddiasıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından, araç üzerinde rehin olması nedeniyle araç hasar bedelinin ödenmediği, araç üzerinde rehin bulunması nedeniyle davacının ödeme talep etme imkanının bulunmadığı, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında —– bulunduğu, aracın hasara uğradığı, taraflar arasında ibraname imzalandığı ve hasar bedelinin —–olduğu hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki temel ihtilaf araç üzerinde rehin bulunup bulunmadığı, dava dışı rehin alacaklısının dain mürtehin sıfatının devam edip etmediği bu kapsamda davalının hasar bedelini ödemekten imtina etmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya celpedilen— plakalı aracın tescil kayıtlarından araç üzerine rehin alacaklısı —-tarihinde terkin edildiği anlaşılmıştır.
İcra takip tarihinin —olması nedeniyle takip tarihi itibarıyla araç üzerinde rehin bulunmadığı ve davacının takip yapma yetkisi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Araç hasar bedelinin taraflar arasında imzalanan —tarihli belge ile uyuşmazlık dışı olmaktan çıktığı bu nedenle araç hasar bedeli olarak taraflar arasında belirlenen ——-abul edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. Bu bedel yönünden davalının takibe itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacının işlemiş faiz yönünden yaptığı takip bakımından yapılan incelemede; davacı vekili tarafından — tarihi dilekçe ile işlemiş faizin kazadan — sonrasından itibaren hesaplanması gerektiği beyan edilmiş ise de bu tarihin —-tarihi olduğu ve bu tarih itibarıyle araç üzerinde rehin bulunduğu ve davacının hasar bedelini talep etme yetkisinin bulunmadığı bu nedenle —— tarihinden itibaren faiz işletilmesine imkan bulunmadığı, davacı tarafından ihtarname sunulmuş ise de ihtanamenin tebliğ şerhinin dosyaya sunulmadığı, davacı vekili tarafından —-tarihli celse de işlemiş faiz yönünden araştırma yapılmaksızın dosyanın mevcut haliyle karara çıkarılmasının talep edildiği, davacı tarafından davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin dosya kapsamında başkaca bir delil bulunmadığı anlaşılmakla işlemiş faize ilişkin itirazın iptali yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasında, hasar bedelinin belirli olması nedeniyle alacağın likit olduğu ve icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu bu nedenle icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Takip talebinde ve ödeme emrinde faiz oranının belirtilmemiş olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —- sayılı dosyasına vaki itirazının—- asıl alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.113,01 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.146,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.966,61 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.627,43 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 2,50 TL dosya kapağı ücreti, 36,10 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 97,90 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 88,00 TL ile peşin harç olarak yatırılan 1.146,40 TL olmak üzere toplam 1.234,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin haklılık durumuna göre hesaplanan 1.184,00 TL’nin davalıdan ve 136,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——— Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/01/2022