Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2022/130 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/338
KARAR NO: 2022/130
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/05/2021
KARAR TARİHİ: 23/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili — tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin — ——– araya gelerek kurduğu bir şirket olduğunu, kuruluş amacının —- artırılması için gerekli olan çalışmaları yaptığını, bunun içinde— gerekli görüşmeler yaparak —– üretime uygun olarak yapılması için gerekli —–yapmak ve ayrıca ——- bulunmak, ayrıca—— sevk ve idaresini yapmak olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirket ile — imzaladığını, sözleşmenin— yürürlüğe girmek üzere — tarihinde imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkili şirketin,—- çeşitli alanlarda tanıtımını yapmak ve özellikle marketlerde tanzim-teşhir ekiplerinin sevk ve idaresi ile ilgili faaliyetlerde bulunmak olduğunu, bunun karşılığında da, davalı—– bölgesinde bulunan—-müvekkili şirkete ödeme yapacağını, anlaşma çerçevesinde uzun yıllar çalışmalar yapıldığını ve bu çalışmalar için fatura düzenlendiğini, faturalar karşılığının da davalı tarafından ödendiğini, ancak yapılan ödemelerin bir müddet sonra eksik yapılmaya başlandığını, daha sonra ise hiç ödenmediğini, icra takibinde talep ettikleri– borcun oluştuğunu, davalının icra takibinden sonra —– bakiye borcu kaldığını, davalı şirketin yapılan takipte hem borca hemde yetkiye itiraz ettiğini, itiraz sonrası davalı şirket yetkilileri ile görüşmeler yapıldığını, ancak görüşmelerden bir sonuç alınamadığını, bunun üzerine arabulucuya gidildiğini ve —tarihide yapılan — de sonuç alınamadığını, davalı ile yapılan her iki sözleşmede de yetkili mahkeme olarak —-Mahkeme ve icra Müdürlüklerinin belirlendiğini, yetki itirazının yerinde olmadığını belirterek—-sayılı dosyaya davalı tarafından yapılan borca ve yetkiye yapılan itirazın iptali —-üzerinden takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı’na hükmedilmesine, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili—havale tarihli dilekçesinde özetle; açmış oldukları itirazın iptali davasında dava değeri olarak — belirtildiğini, dava aşamasında davalının — ödeme yaptığını, böylece cari hesap borcunun —kaldığını, davalı ile yapılan görüşmeler sonucu kalan bakiye borç —- borcu kabul ettiğini, borcu kabul ettiğine dair belgenin davalı tarafça dosyaya sunulacağını, davacı olarak yapılan ödeme sonrası, davalıdan —- alacakları olduğunu, bunun üstündeki — bedelden vazgeçtiklerini (feragat ettiklerini), dava masrafları taleplerinin devam ettiğini, ancak dava vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, dava değeri olan —- feragat ettiklerini, kalan bakiye —- üzerinden taleplerinin kabulüne, talep ettikleri bakiye üzerinden yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine, vekalet ücreti yönünden hüküm verilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili —–havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde, her ne kadar müvekkili davalının borçlu olduğu gerekçesiyle başlatılan icra takibine konu alacağın sözleşmeye dayalı olarak talep edildiğini ileri sürmüş ise de, müvekkili şirketin hisse sahibi ortak konumdan ve taraflar arasında sözleşme düzenlendiğini, eldeki sözleşmede böyle bir hüküm yer almadığını, davacı tarafça ileri sürülen alacak miktarı belirtilen meblağın miktar itibariyle mevcut piyasa koşullarında biriktirilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi müvekkil şirketin ortak olduğu davacı şirketten doğan alacak ve benzeri ticari ilişkilerinde mahsup edebileceği miktarda olduğunu, bu nedenle söz konusu borcun muaccel olmadığından kabul etmediklerini, davacı tarafça ileri sürülen icra inkar tazminatı hususundaki taleplerin belirttikleri nedenlerle kabul etmediklerini, iddiaya konu borcun ilişkisine dair müvekkil şirketin davacı şirkette doğan hak ve alacaklarının mahsuplaşma ihtimalinde değişkenlik gösterebileceği haliyle borç miktarının sabit ve belirlenebilir olmadığını, bu nedenle icra inkar tazminatı talebi yönündeki iddiayı kabul etmediklerini, müvekkili davalı hakkında açılmış bulunan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddi ile, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili—– havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından yapılan inceleme ve araştırmalar neticesinde önceki dönemlerdeki sirket yetkililerince yapilan faaliyetler sonucunda borç iliskisinin doğduğunun tespit edildiğini ve bu miktarin — olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle davanın devam etmesinin müvekkil sirket aleyhine söz konusu borca dair faiz ve ferilerinin daha da çok artmasına sebep olacağını, bu haliyle davayı kabul etme gereğinin doğduğunu belirterek müvekkili şirket aleyhine açılan is bu derdest dosyaya konu icra takibinde —- miktarın kabul edildiğini beyan ederek davanın bu haliyle kabulü ile sonlandırılması ve karşı tarafın kabul etmesi halinde vekalet ücretine hükmedilmemesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen reklam tanıtım uygulama sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalardan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK.nun 67 vd.maddelerine dayanmaktadır.
Yapılan yargılama sırasında henüz ön inceleme duruşması yapılmadan davalı vekili tarafından —- tarihli —— sunulan dilekçe ile; davacı tarafça davaya konu edilen icra takibine konu asıl alacağın—-kısmının kabul edildiğini, bakiye kısım yönünden davacı tarafça feragat edilmesi halinde vekalet ücretine hükmedilmemesini talep ettiği, davacı vekili tarafından gönderilen —– kısmından feragat edildiğini, kabul edilen miktar yönünden vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, yargılama giderinin kabul ve feragate göre karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Bu durumda dava dosyasında konu edilen alacağın bir kısmının davalı tarafça kabul edildiği, bir kısmından da davacı tarafça feragat edildiği anlaşılmaktadır.
Davayı kabul HMK 308’nci maddesinde; ” Kabul, davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir.” şeklinde düzenlenmiş olup, davaya son veren taraf işlemlerindendir. Davalı taraf iş bu yasal düzenleme çerçevesinde davayı —-yönünden kabul ettiğinden bu miktar üzerinden davanın kabulü gerekmiştir.
Davadan feragat HMK 307 ‘nci maddesinde; ” Feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. ” şeklinde düzenlenmiş olup, davaya son veren taraf işlemlerindendir. Davacı tarafça iş bu yasal düzenleme çerçevesinde davanın —- kısmından feragat ettiğinden bu miktar üzerinden davanın reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde, davadan feragat yetkisi, davalı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davayı kabul yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı incelenip birlikte değerlendirildiğinde, davanın, davalının kısmen kabulü nedeniyle kısmen kabulüne, kalan kısım yönünden davacının feragati nedeniyle kısmen reddine ve taraf vekillerinin vekalet ücret talepleri olmadığından vekalet ücreti yönünden karar verilmesine yer olmadığına, alınacak harç miktarı Harçlar Kanunu ‘nun 22.maddesindeki; ” Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa,karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.” hükmü uyarınca davayı kabul ve feragat mahkememizce belirlenen ikinci celsesinde vuku bulduğundan alınması gerekli harç 2/3 oranında hesaplanarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı açıklandığı üzere;
1.Davanın davalının KISMEN KABULÜ NEDENİ İLE DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davalı tarafın —-takip dosyasına yaptığı itirazın—– asıl alacak yönünden İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %15 avans faizi de yürütülmek sureti ile devamına (faiz oranının %15 in üzerine çıkması halinde yıllık %15 oranının esas alınmasına),
2.Hükmolunan asıl alacak —– %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3.Fazlaya ilişkin istemin FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
4.Başlangıçta peşin olarak alınan 25.372,10 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 14.747,39 TL’nin alınması gerekli olan 136.569,46 TL ‘nın 2/3 ‘üne isabet eden 91.046,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 50.926,81 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5.Arabuluculuk aşamasında——- tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.123,34 TL’sinin davalıdan; dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 196,66 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6.Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, posta ve tebligat gideri 27,50 TL olmak üzere toplam 86,80 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 73,87 TL yargılama masrafına, peşin harç 25.372,10 TL eklenerek sonuç olarak 25.445,97 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 12,93 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7.Tarafların vekalet ücreti takdir edilmemesi yönündeki beyanları nazara alınarak bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2022