Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/332 E. 2022/292 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/332 Esas
KARAR NO: 2022/292
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/11/2019
KARAR TARİHİ : 14/04/2022
DAVA :Davacı vekili Mahkemeye sunduğu —–havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında yıllardan beri süregelen ticari alım-satım ilişkisinin mevcut olduğunu, davalının müvekkili şirketten mal aldığını, buna karşılık kendisine kesilen fatura bedellerini kimi zaman çek ile kimi zaman ise kredi kartı veya nakit olarak müvekkili şirkete ödediğini, davalı ile bu şekilde devam eden ticari ilişkinin davalının en son aldığı malların bedelini ödememesi ile birlikte son bulduğunu, bu süre içerisinde kendisine defalarca kez şifahi bildirim yapıldığını ve cari hesap alacağının ödenmesinin istendiğini, bu görüşmelerden sonuç alınamayınca davalı aleyhine —– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve mesnetsiz itirazı ile takibin durduğunu, davalı tarafın müvekkili şirkete —— borçlu olduğunu, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ve icra takibinin devamına, kötüniyetli davalının takip tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili —–Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, müvekkili aleyhine başlatılan takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla, borca, ana paraya, işlemiş veya işleyecek faize, faiz oranına ve takibin tüm ferilerine en geniş anlamda itiraz ettiklerini, itirazlarının kapsamında davacı alacaklının icra takibinin iptaline, kötü niyetli davacı alacaklının kötü niyetle takip başlatmasından——- %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı tarafından davalıya faturaya konu malların teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise bedelinin ödenip ödenmediği, davalının davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, ticari nitelikli satım sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
—– yetkisizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
—-dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın —- yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi —– havale tarihli raporunda özetle; tarafların sunulan ticari kayıt ve belgelerine ilişkin incelemeler neticesinde; davacının kayıtlarında davalıdan — alacaklı olduğunun mevcut olduğunu, davalıda ise davacıya —- borç kayıtlı olduğunu, farkın —–faturasından kaynaklı olduğunu, ancak söz konusu faturanın davalı tarafça kayıtlara alınmadığını —–beyan edilmediğini, faturanın veya içeriği emtianın davalı tarafça teslim alındığına dair belge de tespit edilemediğini, davacı tarafın —– alacaklı olduğu tespit edilen tutarın üzerindeki kısmın dayanakları bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça davalıdan cari hesap alacakları bulunduğu, bu alacağın tahsili amacıyla takip başlattıkları, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu, itirazın iptali amacıyla eldeki davanın açıldığının beyan edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça davacıya — borçlarının olduğunun kabul edildiği, davacı tarafın takibe konu alacağa dayanak yaptığı —–bedelli faturaya konu malları teslim almadıkları, takibin haksız olduğu iddiaları ile davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava; ticari nitelikli satım sözleşmesinden kaynaklı satım bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tarafların arasındaki cari hesap ilişkisinin tespiti ve uyuşmazlığın halli için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davacı ticari defterlerine göre; davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre; davalının davacıya —- borçlu olduğu, taraf defterleri arasındaki uyuşmazlığın davalı defterlerinde bir önceki dönemden kalan bakiye— yılında devre alınmaması ve —– bedelli faturanın davalı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Taraf defterleri arasındaki uyuşmazlığa konu kısımdan — kısmı her iki tarafın—–defterlerinde yer alması nedeniyle davacının bu kısma yönelik talebini ispat ettiği kanaatine varılmıştır.
Taraf defterleri arasındaki uyuşmazlığa konu —- kısmın ise; alacağa dayanak faturanın davacı kayıtlarında yer almasına rağmen davalı kayıtlarında yer almaması, faturaya dayanak sevk irsaliyelerinin altında davalı temsilcisinin imzasının bulunmaması, faturaya konu malların teslim edildiğine ilişkin her hangi bir delil sunulamaması, davacı tarafça teslime ilişkin tanık dinlenmesi talep edilmiş ise de; davalı tarafın tanık dinlenmesine muvafakat etmemesi, tarafların tacir olması, satım sözleşmesinde teslimin tanıkla ispatının mümkün olmaması ve miktar itibari ile tanık dinlenmesine imkan bulunmaması nedeniyle tanık dinletme isteminin reddi gerekmiş, davacı tarafın dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmamış olması nedeniyle faturaya konu malları teslim ettiğini ispat edemediği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; davalının icra takibine yaptığı itirazın davalı kayıtlarında yer alan —-alacak ve davalı tarafça — devrinde gösterilmeyen —yönünden haksız olduğu, bu nedenle toplam —- yönünden icra takibine yapılan itirazın iptaline karar vermek gerektiği, takip talebinde yasal faiz talep edilmesi nedeniyle kabulüne karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği, davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispat edilememesi nedeniyle kötü niyet tazminatının şartlarının oluşmadığı ve reddine karar verilmesi gerektiği, davacı tarafın takip yaptığı bakiye asıl alacak kısmı yönünden teslimin ispat edilememiş olması nedeniyle işlemiş faiz yönünden ise davalının takipten önce temerrüte düşürüldüğünün ispat edilememiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine—- varılarak davanın kısmen kabulü, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—-sayılı dosyasına vaki itirazının —- yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin şartları oluşmadığından reddine,
5-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-Başlangıçta peşin olarak alınan 133,55 TL harcın, alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 52,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin haklılık durumuna göre hesaplanan 75,62 TL’nin davalıdan ve 1.244,38 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 44,4 TL, posta ve tebligat gideri 267,5 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 1.011,90 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 57,97 TL yargılama masrafına, 80,7 TL harç eklenerek sonuç olarak 138,67 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 633,43 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
11-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2022