Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/325 E. 2022/302 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/325 Esas
KARAR NO: 2022/302
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ: 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkil—tarafından kullanılan —- kredi kartı nedeniyle — tarihi itibariyle müvekkil bankaya —- borçlu bulunduğunu, borçlunun kredi kartı hesaplarının —- nolu ihtarnamesi ile kat edildiğini, süresi içinde borcun ödenmediğini, müvekkil bankanın alacağının tahsilini teminen; davalı hakkında —- dosya ile davalı borçlu hakkında genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe ,yetkiye, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, borçlu ile her ne kadar arabuluculuk görüşmesi gerçekleştirilse de bir uzlaşmaya varılamadığını, borçlunun ikametgahının—- alanında olması sebebi ile yetkili icra dairelerinde takibin başlatıldığını, davalı ile müvekkil bankanın — imzalanan , belirtilen —kartı nedeni ile müvekkil bankaya borçlu bulunduğunu kanıtlamakta olduğunu, —-kredi kartı borcu için bankalarının temerrüt faizi oranının —— olduğunu belirterek davalının takibe vaki itirazının iptaline, takibin takip miktarı üzerinden devamına, %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık: Davacı banka tarafından davalıya verilen ve kullandırılan kredi kartı nedeniyle davacının ödenmeyen kredi borcundan dolayı takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu tespit edildi.
Dava, davacı banka tarafından davalıya kullandırılan kredi nedeni ile ödenmeyen kredi alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK nun 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu —- sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı banka tarafından davalı hakkında kullandırılan kredilerden kaynaklı toplam —- alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe itirazı nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
Dosyada mevcut kredi kartları üyelik sözleşmesinin ve eklerinin incelenmesinde davacı banka tarafından davalıya kredi kartı hizmeti verildiği, davalının tacir olduğu, vergi beyannamesinin kredi sözleşmesi ekinde bulunduğu ve kullandırılan kredinin ticari kredi olduğu görülmüş olup mahkememizin işbu davaya bakmakta görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dosya ve davacı bankaya ait tüm yasal defter , kayıt ve dayanak belgeler ile bilgisayar kayıtları üzerinde bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun , gerekçeli ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Uzman bilirkişi aracılığıyla yaptırılan incelemede,
Davacı banka ile davalı arasında kredi kartı sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede temerrüt faizinin —-düzenlendiği, kullanılan kredi kartına istinaden uygulanması gereken temerrüt faiz oranının —- üçer aylık dönemlerdeki basın duyurularına göre —tarihinden geçerli olmak üzere gecikme faizinin yıllık — olarak belirlendiği ancak davacı bankanın takip talebinde —-ranında temerrüt faiz talebinde bulunduğu, kredi borcunun ödenmemesi nedeni ile davacı bankanın davalıya — tarihinde ihtarname keşide ettiği, ihtarname her ne kadar iade edilmiş ise de taraflar arasında imzalanın sözleşmenin —- istinaden ihtarnamenin tebliğ edilmiş sayıldığı ve davalının temerrüt tarihinin ihtarname ile verilen — günlük sürenin sonunda — tarihi itibariyle gerçekleştiği, davacı bankanın takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak miktarının — , temerrüt tarihi ile takip tarihine kadar geçen dönemdeki talep edebileceği işlemiş faiz tutarının — olduğu ve davacı bankanın toplamda davalıdan kredi sözleşmesine istinaden — alacaklı olduğu ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren kredi sözleşmesinde belirlendiği gibi yıllık —-ayda bir deklere edilen değişen oranlarda temerrüt faizi talep edebileceği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ; bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken —- hesaplanmadığını, raporun bu yönü ile eksik olduğunu beyan etmiştir.
—– bankalarca kullandırılan tüketici kredilerinden —- kaynak kullanımı destekleme fonunun kaynakları arasında belirtilmiştir.
Bu düzenlemeye göre tüketici kredilerinde —olacağı, ticari kredilerde ise—- kesintisi olmayacağı anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile davalının kullanmış olduğu kredi nedeniyle, davalının davacı bankaya —- davalı ile imzalanın kredi sözleşmesine istinaden ödenmeyen kredi borcundan dolayı —-borçlu olduğu ve kredi sözleşmesine istinaden davacı bankanın takip tarihinden itibaren yıllık—- oranında temerrüt faizi talep edebileceği, yapılan bilirkişi inceleme sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda, kredi borcunun ödenmediğinin sabit olduğu, davalının itiraza konu icra takiplerine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, bankada yapılan bilirkişi incelemesinde davacı tarafından uygulanan faizin ve hesaplamanın yasaya uygun olduğu, davalı her ne kadar kredi alacağı hesaplanırken —-hesaplanması gerektiğini iddia etmiş ise de kullandırılan kredinin ticari kredi olması nedeni ile davacı bankanın tüketici kredilerinde yapılması gereken —- tutarını işbu ticari krediden dolayı talep edemeyeceği, sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalının — dosyasına vaki itirazın —işlemiş faiz olmak üzere toplam — yönünden iptaline, asıl alacak — takip tarihinden itibaren yıllık —- ayda bir deklare edilen değişen oranlarda temerrüt faiz uygulanmasına,
2-Hükmolunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.101,12 -TL harçtan daha önceden ödenen 275,29 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 825,83 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 275,29 TL peşin harç, 8,50 vekalet harcı olmak üzere toplam 343,09 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 336,22 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.102,50 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.080,45 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 1.293,60 TL’sinin davalıdan alınarak, 26,40 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022