Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/324 E. 2022/470 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/324 Esas
KARAR NO : 2022/470
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu—- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı —— gerekçeleri verdiğini, alacağının verilmemesi üzerine — alacağın tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi yaptığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, alacağın ticari defterlerin incelenmesi ile ortaya çıkacağını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili ve davacı taraf arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacı tarafın; taahhüde konu bir kısım ürünlerin teslimini üstlendiğini, ancak davacı tarafın yüklendiği edimleri, sözleşmeye uygun bir biçimde müvekkilinin talep ettiği şekilde yerine getirmediğini, davacı tarafın sözleşme ile üstlendiği edimini tam ve gereği gibi yerine getirmediğinden, müvekkilinin davacıya karşı böyle bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın alacağın varlığını ispatla yükümlü olduğunu, davacının müvekkili aleyhine açmış olduğu —–takipte, takibin dayanağı olarak “cari hesap alacağı” olduğu belirtildiğini, ancak cari hesaba dair herhangi bir bilgi ve belgenin takip dosyasına mevcut olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafından, müvekkiline ihtarname veya müvekkilini temerrüde düşürecek yasal yollar ile yapılmış herhangi bir müracaat olmadığından, müvekkiline ibraz edilmiş herhangi bir fatura da olmadığından ve ayrıca taraflar arasında akdedilen sözleşmede herhangi bir vade belirlenmediğinden dava konusu takip ile işlemiş faiz talep edilmesinin hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davaya konu icra takibi ile talep edilen işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına da itiraz ettiklerini, bu yönüyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, takas ve mahsup defi haklarının bulunduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı def-i haklarının dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, takipte işletilen faiz miktarı ve faiz oranının fahiş olduğunu, hukuk ve yasalara aykırı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, alacağın likit ve muayyen olduğundan bahsedilemeyeceğini, bu nedenle davacının icra inkar tazminat talebinin reddi gerektiğini beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, takas ve mahsup taleplerinin kabulüne, davacı aleyhine alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının takibe dayanak fatura nedeniyle davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı, davacı tarafından davalıya teslim edilmesi gereken kitapların eksik ve hatalı teslim edilip edilmediği hususunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —– sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından davalı borçlu aleyhine —— alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde borcun tamamına, faize, faiz oranına ve her türlü ferilerine itiraz ettiği ve takibin durduğu, davalının takibe itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın —- yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut satış sözleşmesinin incelenmesinde; satıcının davacı —– müşterinin ise davalı şirket olduğu ve sözleşme altında davalı şirket kaşe ve imzasının bulunduğu görülmüştür.
Dosyada mevcut davalı şirket kaşe ve imzasını içerir bila tarihli mutabakat belgesine göre davacı tarafça satılan kitapların toplam bedelinin — olduğu, peşin olarak — nakit alındığın, kalan ödemenin — ödeneceğinin yazılı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan davacının— incelenmesinde; davacının davalıya satmış olduğu ürünlere ilişkin bir belge ile —- tutarlı satışa ilişkin vergi dairesine bildirimde bulunduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celp olunmuş ve ticari defterler ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —-tarihli raporunda özetle; davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğunu, davacının takibe konu ettiği faturaları ticari defterlerine kayıt ettiği ve davacının takip tarihi itibariyle davalı adına düzenlemiş olduğu faturalardan kaynaklı —- cari hesaba dayalı baki alacağı bulunduğu rapor edilmiştir.
Davalının incelenen ticari defter ve kayıtlarının ise usulüne uygun olarak tutulduğu ve davalının adına düzenlenmiş faturalardan kaynaklı davacıya —cari hesap bakiye borcu olduğu, takip tarihinden sonra davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalının davacı tarafça düzenlenen faturaları—bildirdiği, davacı tarafın ticari defterlerinde bulunan ancak davalı tarafın ticari defterlerinde bulunmayan kayıtların —- satış faturası olduğu ve sonuç olarak iş bu faturaların davacı tarafça davalı tarafa tebliğ edildiğinin ispat edilmesi halinde davacının talebi ile bağlı kalınarak — alacaklı olduğu, uyuşmazlığa konu bu faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğinin ispat edilememesi halinde ise davacının davalıdan kaydi olarak —alacağı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın —-adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, fatura, sevk irsaliyesi, takip dosyası, kitap teslimine ilişkin tutanak, mutabakat, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı borçlu aleyhine faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde takibe itirazı üzerine takibin durduğu, alınan bilirkişi raporuna göre davacı ve davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, takibe dayanak faturaların davacı ve davalı tarafından — bildirildiği ve birbiri ile uyumlu olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan takip tarihi itibari ile kayden — alacaklı olduğu, davalının ise ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya kayden — borçlu olduğu, aradaki bu farkın davacı ticari defterlerine kayıtlı olan ancak davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmayan —- tutarlı faturalardan kaynaklı olduğu, davacının iş bu fatura içeriği mal/ hizmetin ve faturanın davalı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin bir delil sunmadığı ve—-tarihli duruşmadaki beyanında da; başkaca bir delil sunmayacağını ayrıca takip öncesi işlemiş faize ilişkin davalıya gönderilmiş bir temerrüt ihtarı da bulunmadığını beyan ettiği, bu haliyle davacının davalı ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan —– alacaklı olduğu, davalı her ne kadar cevap dilekçesinde davacı tarafça sunulan hizmetin ayıplı olduğunu iddia etmiş ise de; davacıya gönderilmiş bir ayıp ihtarı olmadığı gibi fatura içeriği mal ve hizmetin kitap ve araç gerekçeleri olduğu ve teslim aldıktan sonra herhangi bir muayene ve kontrol yaptırdığına ilişkin bir tespit veya delilde bulunmadığı, faturaların ticari defterlere kayıt edildiği,——bildirim konusu yapıldığı, bu haliyle davalının fatura içeriği mal ve hizmeti teslim aldığı ve kabul ettiği, ayıp iddiasının yerinde olmadığı, yine davalının zamanaşımı itirazının da alacağın faturaya ve sözleşmeye dayalı olması karşısında—–zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı bu haliyle davalının zamanaşımı itirazınında yerinde olmadığı, davacı her ne kadar takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de; davalının temerrütünün davalıya gönderilmiş bir temerrüt ihtarı bulunmadığından, takip tarihi itibari ile gerçekleştiği, tarafların tacir olması nedeniyle alacağa avans faizi uygulanması gerektiği, alacağın belirlenebilir olması nedeniyle icra ve inkat tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaate varılarak davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalının—–sayılı dosyasına vaki itirazın —- yönünden iptaline,
2-Hükmolunan alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Hükmolunan alacağın % 20 si oranında icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 5.668,84 -TL harçtan daha önceden peşin alınan 59,30 TL ve tamamlama harcı olarak ödenen 1.472,00 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 4.137,54 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 11.588,30 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 1.472,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.599,10 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 1.480,75 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat, bilirkişi, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.064,50 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 985,71 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
10-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 1.222,30 TL’sinin davalıdan alınarak, 97,70 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı vekilinin yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile — Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/06/2022