Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/323 E. 2023/483 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/323
KARAR NO:2023/483
DAVA :İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/12/2016
KARAR TARİHİ:31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 13/12/2016 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıdan olan alacağını tahsil etmek için —— sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının da haksız ve hukuka aykırı bir şekilde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirketin ————- adresindeki sözleşmede belirtilen ——— ince imzalandığını, sözleşmeye göre işi bedelinin 2.600.000,00 TL olduğunu, davalının talepleri doğrultusunda sözleşme dışı fazla işler yapılmak zorunda kalındığını ve toplam yapılan işin bedelinin——- olduğunu, müvekkili şirketin gerek sözleşmede yazılı olan işleri ve gerekse sözleşme dışı işlerin tamamını yapıp teslim ettiğini, söz konusu konutların davalı tarafından satıldığını ve yeni malikleri tarafından yaklaşık—- Ağustos ayından itibaren oturulmaya başlandığını, müvekkili şirketin —- tarihli sözleşme ile yüklendiği işin hacmi kadar da sözleşme dışı davalının isteği doğrultusunda yüklenmek zorunda kaldığını, her ne kadar sözleşmede müvekkilinin işin teslim tarihi 25/12/2014 tarihi olarak yazılı ise de, sözleşme dışı yapılmak zorunda kalınan işler olduğunu, sözleşme dışı işler ile sözleşme konusu işlerin birlikte eş zamanlı yürütüldüğünü, nitekim sözleşmenin daha ikinci ayından itibaren —— davalı ———– firmasının sözleşme dışı ilk iş olarak ——— imalatlarını işleri yaptırmamasına veya geç yaptırmasına bağlı olarak da gecikmeler yaşandığını, örneğin parke imalatların, kapı ve pencere doğrama işlerinin çatı izolasyonlarının cephe kompozit imalatların, çelik imalatların, elektrik tesisatının, mekanik işlerin yapılmamış olması veya kaba inşaatla ilgili bitirilmesi gereken işlerin bitirilmemesinden dolayı müvekkilinin teknik olarak işe başlayamadığını, bu gibi gecikmelerden dolayı müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davalının teknik şartnameye aykırı talepleri yüzünden bazı işlerin müvekkili şirkete iki kere yaptırılmak zorunda bırakıldığını, örneğin müvekkilinin alçı sıva ve kara sıva imalatlarının 2014 Ağustos ayında başlayıp bitirdiğini, ancak davalı tarafından teras çatı izolasyonlarının 2015 Nisan ayında yapılabildiğini, davalının bu gecikmeden dolayı, işlerin üzerinden kış mevsimi geçmiş olması nedeniyle müvekkilinin yaptığı işlerin zarar gördüğünü, aynı işlerin ikinci kez tekrar yapılmak zorunda kalındığını, davalıdan kaynaklı hem masraf ve hem de gecikmeler yaşandığını, aynı şekilde doğrama imalatlarında da kör kasa kullanılmadığından, dış cephe birleşimleri nedeniyle müvekkili şirketin yaptığı imalatlara zarar verilmesi ve bunların tekrar yapılması, balkon giderlerinin, gider yerlerine göre yapılması gerektiği yönde talimatı doğrultusunda yapılması sonucu sorun oluştuğunu, davalının sebebiyet verdiği bu hasarların giderilmek zorunda kalındığını, sözleşme kapsamında işler ve sözleşme dışı işlerin imalatlarının yanında yine davalının talebi doğrultusunda satış ofisi de ——– yapılmak zorunda kalındığından, işlerin bu sebeple de öngörülenden daha uzun bir süre aldığını, sözleşme dışı işlerin teslim tarihi olarak müvekkilinin davalıya verilmiş taahhüdü bulunmadığını, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki işleri, davalının sözleşme dışı talepleri olmasaydı süresinde bitirebileceğini, bütün bunlara rağmen müvekkilinin işlerin tamamını tamamlayıp fiilen 30/08/2015 tarihinde kayden de 30/09/2016 tarihinde davalıya teslim ettiğini, müvekkili şirket tarafından davalıya gönderilen e-mailde işin 30/08/2016 tarihinde tamamlandığı ve gerekli kontrollerin yapıldığı ve 30/09/2016 tarihi itibariyle tüm eksiklerin, davalının talepleri doğrultusunda giderilerek geçici kabule hazır olduğunun başlandığını, müvekkili tarafından kesilen tüm faturaların davalı tarafından teslim alınarak ticari defterlerine kaydedildiğini, yapılan işlerin davalının da kabulünde olduğunu, davalının tüm hakedişleri onayladığını, ancak teslime hazır oldukları yanaşmadığını, satış ofisinin işlerinin de müvekkili tarafından yapıldığını ve davalıya süresinde teslim edilerek davalı tarafından kullanılageldiğini, bu işin bedeli olan 30.256,59 TL ye ilişkin faturalar ve hakedişini davalı tarafından kabul edildiği halde bunun bedelinin dahi haksız yere ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ———- sayılı dava dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız itirazından dolayı % 20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili 21.02.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında ——–tarafından yapılan —— anahtar teslimi yapılması konusunda —— sözleşme imzalandığını, davacının şantiyede yaptığı hiçbir kalem işi teslim etmeden şantiyede şantiye sorumluları tarafından sürekli olarak uyarılmalarına ve hatta genel müdür ve yönetim kurulu başkanı tarafından yine bizzat şantiyede tüm saha ve imalatlar gezilerek uyarılmalarına rağmen fenni ve teknik olarak kabul edilemez hatalarını düzeltmeden tüm bu imalat ve sonrasındaki süreçte ——- Maddesinde belirtilen geçici kabul işlemini yapmadığını, madde 9 ‘daki kesin hakediş raporu ve tasfiye hesabını yaparak şantiye yönetimine onaylatmadığını, geçici kabulden bir yıl sonra dahi —– belirtilen kesin kabulü de yapmadığını, bu nedenle de davacı ile müvekkili arasındaki — tarihli sözleşmeye aykırı imalat, eksik ve noksan işler ve düşük işçilik kalitesi nedenleri ile ve de müvekkili ile geçici ve kesin kabul ile hesap kesmediğinden bahsedilen bedelin yapılan tüm hakedişlerde de açıkça görüleceği üzere taminat olarak tutulduğunu, bu hususta müvekkilinin davacıya——–yevmiye nolu bir ihtarname de gönderdiğini, davacı ile müvekkili arasındaki —- tarihli sözleşmenin—— Maddesindeki iş miktarında artma ve eksilmeler hükmüne uygun olarak ve karşılıklı mutabakat ile iş miktarlarının arttığını, tüm artan bu imalat metrajlarının hakedişlerde hesaplanarak müvekkili tarafından davacıya ödendiğini, müvekkilinin ——- bedelin sadece nakit teminat bedeli hariç kısımlarını her hakediş dönemi sözleşme şartlarına uygun olarak piyasa koşullarına ve nakit sıkışmasına rağmen ödediğini, buradaki işlerin davacı tarafından yapıldığını, fakat müvekkiline sözleşmeye uygun şekilde teslim edilmediğini, söz konusu şantiyeye ikinci bir ince işler taşeronu girmemesi için davacının bu imalatların tamamını kendisinin rahatlıklı, gerektiği gibi ve zamanında yapılabileceğini belirterek müvekkilinden, sözleşmenin — kapsamında bu işleri de aldığını, sözleşmenin işin süresi ile ilgili —-göre, tüm imalatın en geç —– tarihinde tamamlanması gerekirken davacının da kendi isteğiyle yüklendiği ek işlerin de göz önüne alınarak işin süresinin, müvekkilinin konutları müşterilerine teslim tarihi olan —- tarihine kadar uzatıldığını, sözleşme kapsamı işlerin imalat süresinin yine söz konusu sözleşmeye göre yaklaşık 4,5 ay iken ek işler için verilen ek imalat süresinin tam 7 ay olduğunu, müvekkilinin, müşterilerine konut teslimlerini bir ay öteleyerek —- tarihine çekmek zorunda kaldığından, davacıya da tüm işleri tamamlayabilmesi için otomatikman 1 ay daha ek süre verildiğini, böylece davacıya verilen ek sürenin toplam 8 ay olduğunu, toplamda 12 ay 20 gün süresi olan davacının bu süresinin sonunda işlerini tamamlayamadığını, davacıya gönderilen —– tarihli yazı ile hem bir çok eksik imalatın bulunduğu hem de kabul edilemez imalatların bulunduğunun bildirildiğini ve eksiklerin tamamlanması ve hataların düzeltilmesi istenmişse de, davacının herhangi bir tamamlama ve düzeltme yapmadığını, müvekkilinin projeden konut alan müşterilerine bu kabul edilemez hatalı imalat ve birçok eksik imalatlı bir şekilde daire teslim etmek durumunda kaldığını, teslimlerler beraber tam 5 ay boyunca, müvekkilinin, müşterilerinin teslim ettiği dairelerinin bu eksik imalatlarını evleri teslim ederken ve ettikten sonra yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin ticari zarara uğradığını, bahsi geçen —- hakediş ve faturanın bir kısmının —- serpme, kara sıva yapılması, bir kısmının C Blok örnek daire içi sıva-şap imalatı, bir kısmının da —-tamirat – tadilat yevmiyeleri olduğunu, bu hakedişteki tüm işlerin daha önce davacı ile müvekkili tarafından —- inşaatının ince işlerinin alacakları için önceden yapıldığını ve bedellendirilmediğini,—- olduğu için ve konut projesinden sonra yapılacağı için genelde de 1. Etabı yapan taşeronların projelerin 2. Etabını da yaptığı için söz konusu küçük kapsamlı ve basit bu işlerin —-iş yapan firma tarafından — yapılırken yapılmış olmasının gayet doğal olduğunu, sözleşme gereği her hakediş bedelinin % 6 sı kadar teminat işlendiğini, bu teminatların ödeme şekli ve şartlarının da sözleşmede açıkça belirtildiğini, davacının da sözleşmedeki bu ödenme şekil ve şartları ile ilgili hiçbir şey yapmadığını, davacının her hakedişten sonra sözleşme gereği her hakediş bedelinin % 6 ‘sını kadar teminat tutulduğunu, bu teminatın tutulmasının gerek bu proje, gerekse diğer tüm projelerde sözleşme gereğince müvekkili tarafından yapılan bir uygulama olduğunu, sözleşmede ek işlerden teminat tutulacağının ayrıca belirtilmediğini, çünkü söz konusu ek işlerde sözleşme hükümlerince yapılacağını ve yapıldığını, davacının da ek işler dahil tüm işlerden kesilen % 6 teminata itiraz etmediğini, tüm hakedişleri de keşide ederek imzaladığını, teminat ödeme zamanının Mart 2017 olduğunu, ancak davacının tüm işlerini sözleşme ekleri ve —— göre tamamlayarak geçici kabulü şantiye yönetimine işleri teslim etse idi kesin hakediş raporu ve tasfiye hesabını yaparak şantiye yönetimine onaylatması ve kesin kabulünü yaptırması halinde geçerli olacağını, bu nedenle davacının iddia ettiği tarihin 30/08/2016 tarihi olmadığını, sözleşmenin işin süresi bölümünde tüm imalatın tamamlanması gereken en geç 25/12/2014 tarihinden ek süre ile 30/07/2015 tarihinden son hakediş olan 25/12/2015 tarihine kadar geçen 150 gün için yine sözleşmenin işin süresi ile ilgili maddesinde yer alan her gün 5.000,00 TL ‘den 750.000,00 TL nin de kendilerine ödenmesini talep etmek üzere yasal yollara başvuracaklarını da belirtmek istediklerini, davacının eksik ve hatalı işlerine ve sözleşme gereği geçici ve kesin kabulü yapılmamış olmasına ve 11. Maddede kesin teminat ve iadesi kapsamında % 6 nakit teminat belirlenmiş olmasına rağmen icra takibi yapması ve itiraz üzerine bu davayı açmasının asıl kötü niyet ürünü olduğunu, müvekkilinin takibe itiraz ettiğini ve davayı reddetmekte haklı ve iyi niyetli olduğunu, müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki 04.08.2014 tarihli sözleşme nedeni ile cari hesap bakiye alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK 67 ve devamı maddelerine dayanmaktadır. Davaya konu—— sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine; 30.09.2015 cari hesap ekstresi, taraflar arasındaki münakid —– tarihli sözleşme konusu ve sözleşme dışı yapılan ve borçluya teslim edilen işlerden kaynaklı faturalar ve hak ediş raporları gereğince doğmuş ve likit alacağın tahsili açıklaması ile 378.057,31 TL asıl alacak, 43.284,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 421.342,28 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davanın yasal süresi içerisinde borca itirazı nedeni ile takibin durdurulduğu görülmüştür. Mahkememizce yapılan yargılama sonunda —— karar sayılı karar ile; ” …. davacının kesin hak ediş tutarı 4.846.906,07 TL den mahkememizce bilirkişi ek raporunda tespit edilen nesafet tutarı dikkate alınarak 145.450,44 TL nin indirilmesi ile kalan miktara %18 KDV — eklenerek genel toplam —- alacağından davalının yaptığı 5.271.112,64 TL lik ödemenin düşürülmesi sonucu davacının davalıdan 297.845,00 TL alacağı bulunduğu, davacının icra takibinden önce davalıyı temerrüte düşürmediği de anlaşıldığından fazlaya ilişkin alacak ile işlemiş faize ilişkin istemin dayanaksız olduğu anlaşıldığından…” gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile——- takip dosyasına yapılan itirazın —- asıl alacak yönünden iptaline karar verildiği, mahkememizin iş bu kararının taraf vekillerinin istinaf incelemesi sonucunda ———-Ne var ki kök ve ek rapor incelendiğinde, kök raporda dış cephe mantolama ve dış sıva imalatındaki ayıptan söz edildiği, konut tavanındaki sarkmanın davacının sıva imalatından kaynaklanmadığının belirtildiği ve başkaca konut sıva imalatı ayıbından söz edilmediği, ayrıca tüm imalat bedeli üzerinden %3 nefaset oranı uygulanması gerektiği belirtilmiş; ek raporda ise kök raporda söz edilmeyen konutlardaki alçı ve saten alçı sıvalarındaki ayıptan da söz edildiği, ancak bu ayıbın ne olduğunun açıklanmadığı, mantolama imalat bedeli üzerinden %8 ve konut sıva, alçı imalat bedeli üzerinden %12 nefaset oranı uygulanması gerektiği belirtilmiş; ayrıca ne kök ne de ek raporda uygulanan nefaset oranlarının hangi kriterlere göre tespit edildiği açıklanmamıştır. O halde mahkemece, kök ve ek rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi, nefaset oranının denetime elverişli olacak şekilde belirlenmesi ve davacı vekilinin kök ve ek rapora yönelik diğer somut itirazlarının da değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden yeni bir ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur…” gerekçesi ile kaldırılarak dava dosyası mahkememize gönderilerek belirtilen esasa kaydı yapılmıştır.———– kaldırma kararı doğrultusunda mahkememizce önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış ise de, önceki yargılama aşamasında alınan kök raporla çeliştiği görülmekle çelişkinin giderilmesi ve tarafların itirazlarının karşılanması için yeniden oluşturulan teknik bilirkişi heyetinden kök ve ek rapor alınmıştır. Alınan raporların birbiri ile uyumlu ve denetime açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır. Alınan —– tarihli alınan ek raporda teknik bilirkişiler tarafından; “… Dava konusu işin yapıldığı —–isimli sitede yapılan inceleme sonucunda; site kapsamında 7 ayrı konut bloğu mevcut olup, söz konusu bloklarda toplam —— konut bulunduğu, sitede inşaat, altyapı, çevre düzenleme ve peyzaj işlerinin tamamlanmış olduğu ve sitede ikamet edildiği, davacı taraf mahallinde yapılan inceleme sırasında; sadece ——– dış cephe mantolamasının kendileri tarafından sıfırdan yapılmış olduğunu, diğer bloklarda ise başka bir firma tarafından yaklaşık 5 sene önce yapılmış ısı yalıtım levhalarından sonraki sıva, file ve dış boya işlerinin yapıldığını, peyzaj kotunun belli olmaması nedeniyle mantolamanın zeminde bitiş detayının sonlandırılamadığını, dış doğrama kenar izolasyonlarının sözleşme konusu işin kapsamında olmadığını, dekoratif amaçlı olarak dış cephelerde yatay ve düşey yönde yapılan kompozit kaplamaların mantolamadan sonra yapılmış ve yerine monte edilmiş olduğunu, çatı parapet duvarları üzerindeki mermer harpuştaların – ise mantolamadan önce yapıldığını ve söz konusu harpuşta altlarındaki damlalıklarının ise olmadığını, balkon ve teraslardaki gider yerlerinin izolasyon ve zemin kaplamalarından sonra hatalı yerlerde yapıldığını beyan ettiği, blokların dış cephelerinde yapılan incelemede; genel olarak yer yer dalgalanmalar ve düzensizlikler bulunduğu, bazı bölgelerde boyuna yönde kılcal çatlaklar olduğu, mantolamaların bahçe toprağıyla birleştiği bölgelerin tekniğine ve detayına uygun şekilde yapılmadığı, yer yer boşluklar bulunduğu ve düzgün bir görüntüye sahip olmadığı, —— kapı kenar duvar yüzeylerinde bozukluklar olduğu, sonradan kısmen tamiratlar yapılarak söz konusu bozuklukların giderilmeye çalışıldığı, ——– cephesi dış duvarlarında yer yer su emme kaynaklı renk değişiklikleri ve deformasyonlar meydana geldiği, balkon zemini eğimlerinin hatalı yapılmasından dolayı balkon suların dış cepheye yöneldiği ve aşağıya aktığı gözlenmiş olup, ayrıca davalı taraf yağmurlu havalarda —— dış doğrama kenarlarından konut içlerine yoğun şekilde su sızdığını beyan ettiği, ———konutta yapılan incelemede balkon kapı girişi kenarlarında, dış cephe duvarları ile tavan birleşim yerlerinde ve doğrama altlarındaki duvar yüzeylerinde yer yer su sızması kaynaklı kabarma, kararma ve bozulmalar olduğu, balkon dış kenar duvarlarında su emme kaynaklı izler ve boyada dökülmeler meydana geldiği, heyetimize gösterilen üst kattaki diğer dairelerde yapılan incelemede ise dış cephe duvarları ile tavan birleşim yerlerinden, dış doğramalar, teras ve balkon kenarlarından sızan sular nedeniyle duvarlarda yer yer kabarma, kararma ve bozulmalar meydana geldiği, balkon ve teras dış kenar duvarlarında su emme kaynaklı izler ve boyada dökülmeler olduğu, teras seramiklerinde yer yer bozulma, ayrılma ve deformasyonlar oluştuğu ve teraslardaki su giderlerinin yetersiz olduğunun görüldüğü, keşif sırasında içinde inceleme yapılan konutların duvar ve tavan boyalarında yapılan incelemede yapıldığı tarihten itibaren yaklaşık 7 yıl geçmiş olmasından kaynaklı yıpranma ve eskimeler dışında bariz ve kayda değer nitelikte bir ayıplara rastlanılmadığı, ——– gerekse mevcut ısı yalıtım üzerine tamirat, sıva ve boya işleri yapılan diğer blokların dış cephelerine yapılan mantolama yüzeylerinde yer yer dalgalanmalar ve yüzey düzensizlikleri ile boyuna yönde kılcal çatlaklar bulunduğu, bütün blokların bahçe zemini ile birleşim yerlerinin düzgün yapılmadığı gözlenmiş olup, doğrama kenar izolasyonlarındaki hatalar ile çatı parapet harpuştasındaki eksiklikler (genişliğinin kısa kalması ve damlalığı olmaması) nedeniyle yağmurlu havalarda konutların içine yer yer su sızdığı belirlendiği, her ne kadar davacı; peyzaj kotunun belli olmaması nedeniyle mantolamanın zeminde bitiş detayının sonlandırılamadığını, dış doğrama kenar izolasyonlarının sözleşme konusu işin kapsamında olmadığını, dekoratif amaçlı olarak dış cephelerde yatay ve düşey yönde yapılan kompozit kaplamaların mantolamadan sonra yapılmış ve yerine monte edilmiş olduğunu, çatı parapet duvarları üzerindeki mermer harpuştaların ise mantolamadan önce yapıldığını ve söz konusu mermer harpuşta altındaki damlalıklarının ise olmadığını, belirtmiş olmakla birlikte; a) Dosya kapsamında davacının iş bu iddialarını destekleyecek herhangi bir belge olmaması, b) Mantolamanın teknik şartnamesinde ve birim fiyatında zemin bitiş profillerinin ve işçiliğinin de bulunması, c) Davacının cevaba cevap dilekçesinde ve ihtarnamesinde; doğrama kanar izolasyonları ve balkon giderlerinden kaynaklanan zararların kendisi tarafından ilave malzeme ve işçilik masraflarıyla gidermiş olduğunu belirtmesi, d) Dış cephede mevcut isi yalıtımı üzerine yapılan tamirat, file, sıva ve boya işleri sonrasında ortaya çıkan yüzey düzensizliklerini işin uzmanı olarak önceden görüp işverene yazılı olarak bildirmesinin gerekmesi, ayrıca imalatın kapsamında tamirat da olmasından dolayı yüzey düzensizliklerde sorumluluğu bulunduğu kanaatine varılması, e) Balkon giderlerinin hatalı yapılmış olması nedeniyle mantolamaya zarar veren sorunun kendisi tarafından ilave malzeme ve işçilik masraflarıyla giderilmiş olması, f) İşin uzmanı olarak çatı parapet duvarları üzerindeki mevcut mermer harpuştaların kısa ve damlalıksız olması konusunda yazılı uyarıda bulunarak gerekli önlemeleri aldırmamış/almamış olması, göz önüne alınarak mantolama ile ilgili açık (yüzey düzensizlikleri ve zemin bitiş hataları vs.) ve gizli (izolasyon sorunları) ayıplar yönünden davacının sorumluluğu bulunduğu görüş ve kanaatine varıldığı, mahallinde yapılan incelemeler sonucunda tüm blokların dış cephe imalatlarından kaynaklanan açık ayıpların tüm blokların cephe alanına göre % 48, gizli ayıpların ise % 5 nefaset farkı gerektirdiği görüş ve kanaatine varıldığı, tüm mantolama işinin tutarı göz önüne alınarak nefaset bedellerinin açık ayıplar için: —— olduğu, taraflarca keşif esnasında gösterilen ——— yapılan incelemede duvar ve tavanlarında meydan gelmiş olan ayıpların giderilmesi için yapılan değerlendirmede yapılması gereken tadilat ve boya işlerinin dava tarihi itibarıyla 14.000,00TL + Stopaj hariç KDV dahil = 16.100,00 olarak tespit edildiği, böylece toplamda nesafet kesintileri olarak 193.469,73 TL tutarın % 3 stopajı dışında % 15 olan KDV tutarı eklendiğinde 222.490,19 TL olduğunun tespit edildiği…” belirtilmiştir. Davacı taraf toplam iş bedeli olarak 5.649.169,93 TL alacak üzerinden davalının yaptığı 5.271.112,64 TL’nin mahsubu ile 378.057,29 TL olarak talep ettiği alacak için teknik bilirkişi raporlarında ——kararı kapsamında değerlendirilen nesafet kesintileri tutarının % 3 stopajı dışında kalan % 15 KDV tutarı ilave edildiğinde 222.490,19 TL düşürülmek suretiyle davacının davalıdan 155.567,10 TL alacağı kaldığı tespit edilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile;
Davalının ——— sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 155.567,10 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takibin 155.567,10 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi de yürütülmek sureti ile devamına,
2. Fazla istemin reddine,
3.Alacak miktarı yargılama sonucunda belirlendiğinden yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminat isteminin reddine,
4.Başlangıçta peşin olarak alınan 5.088,77 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 2.106,71 TL’nin, alınması gerekli olan 10.626,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.431,31 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5.Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 29,20 TL, posta ve tebligat gideri 353,35 TL, bilirkişi ücretleri 11.250 TL, keşif harcı 221,80 TL, araç ücreti 170,00 TL olmak üzere toplam 12.024,35 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 4.439,60 TL yargılama masrafına, peşin harç 5.088,77 TL eklenerek sonuç olarak 9.528,37 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 7.584,75 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu 189,70 TL yargılama masrafının davanın reddedilen kısma oranı soncu bulunan 119,65 TL ‘sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kabul edilen kısma oranı sonucu bulunan 70,05 TL yargılama masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 24.335,07 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 40.208,53 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 31/05/2023