Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/322 E. 2021/576 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/322
KARAR NO: 2021/576
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ: 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili —- dilekçesinde özetle; müvekkilleri ——- sermayesi——-davalı şirketteki —— hisse ile azınlık hissedar konumunda olduğunu, müvekkil —- davalı şirkette toplam —— yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısına vekili ——— tarafından vekaleten temsil edildiğini, müvekkillerinin, mezkur genel kurul toplantısında “Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların —–bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.” düzenlemesini ihtiva eden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca daha önceden bilgi edinme haklarını kullandıkları konulara ilişkin —– talep ettiklerini, davalı Şirketin çoğunluk hissedarlarından —,————olduğu gibi aynı zamanda yönetim kurulu üyeleri olduğunu, dolayısıyla, müvekkillerinin uhdesinde bulunan —-hisse haricinde geriye kalan ——tarafından yönetildiğini, davalı şirketin, aile şirketi olarak kurulan bir şirket olduğunu, ailelerin genişlemesi ile ortaya çıkan ihtilaflar nihayetinde müvekkili ——- çıkarıldığını, böylelikle davalı şirketin yönetimine ilişkim tüm yetkiler, hakim ortak konumundaki ——-olarak seçildiğini, diğer bir anlatımla müvekkili ——–kendi emekleriyle kurmuş olduğu davalı şirket yönetiminden hakkaniyetsiz ve adaletsiz bir şekilde uzaklaştırıldığını, gelinen bu aşamadan sonra taraflar arasındaki husumet daha da artmış ve Müvekkil —- şirket binası ve şubelerine girmesi engellendiğini, yine bu süreçte müvekkili————olarak istihdam edilen oğulları, haksız bir şekilde, işçilik alacakları ödenmeden işten çıkartıldığını, müvekkili ——-olarak kendi yürüttüğü sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde kullandığı alan ——– tehdit ve hakarete varacak düzeyde tartışmalar yaşandığını, akabinde müvekkiller ve davalı şirket hissedarları arasındaki husumetin boyutu iyice artığını, karşılıklı suç duyuruları yanında grup şirketleri ile alakalı çeşitli davalar da ikame edildiğini, yönetimden uzaklaştırılan müvekkili ——— yaşanan tartışmaların daha fazla uzamasını istememesi, aile içinde karşılıklı uzun süren davalar açılmasını doğru bulmaması ve aynı zamanda davalı şirket tarafından kâr dağıtımı yapılmaması halinde mali açıdan zor duruma düşme ihtimali dolayısıyla davalı şirket hissedarı olan ——– kendilerine uygulanan baskı ve çekilmez hale gelen fiillerin yeniden yaşanmaması için, davalı şirket ortağı —– bir sulh protokolü imzalamak istediğini, fakat hakim ortak ——-, aileler arasındaki dengesizliğin giderileceğine ve bu tarz olayların bir daha yaşanmayacağına dair sözlü taahhütlerde bulunmakla yetinmiş, yazılı bir protokol imzalamayı reddettiğini, sonrasında hakim ortak ——– sözlü taahhütleri devam etmiş, ———– tarafından hissedarlara kâr dağıtımı yapılmış, taraflar birbirlerini ibra etmiş, suç duyurularını karşılıklı olarak geri çekmiş ve davalardan karşılıklı olarak feragat ettiklerini, sulh olunabileceğine ilişkin inancını uzun süre muhafaza eden ———- arasındaki dengesizliği gidereceğine ilişkin sözlerini tutmaması neticesinde anlaşma ihtimalinin ortadan kalktığını fark ettiğini, bu süreçte taraflar arasındaki husumet daha da şiddetlenmiş ve ———– davalı şirket ve diğer grup şirketleri ile olan bağlarını tamamen sonlandırmak amacıyla hisselerini en makul yöntem ile devretme arayışı içine girdiğini, bunun üzerine, müvekkili ——- keşide edilmiş ve içeriğinde de ——–hisselerinin satışı için alternatif öneriler sunulmuştur. davalı Şirket yetkilisi ——–değerleme yapılması amacıyla dört büyük değerleme şirketinden birisi tarafından rapor alınması önerisini dahi reddederek hisselerin satın alınması konusunda samimi bir yaklaşımı olmadığını gösterdiğini, bu husumetin bir diğer görünümü de; ———- bilgi alma hakkının kullanılması ve bilgi alma hakkı çerçevesinde sorulan sorulara gereği gibi yanıt verilmemesi sebebiyle ——denetçi talebinde bulunulması şeklinde cereyan ettiğini, müvekkilinin —–denetçi talebinin bahsi geçen Genel Kurulda reddedilmesi sonucunda TTK’nın 439. maddesi uyarınca Mahkemeniz tarafından —–denetçi atanmasını talep etme zorunluluğunun doğduğunu, TTK’nın 438. Madde hükmü doğrultusunda müvekkillerinin, ———– belirli konularda bilgi alma hakkını kullandıklarını, müvekkillerin bilgi alma ve inceleme hakkı talep ettiği konulardan biri olan ———arasındaki finansal ilişkiye dair tarafımıza şeffaf hiçbir bilgi verilmediğini,———– döneminde şirketle işlem yapma veya rekabet yasağına aykırı faaliyetlerde bulunmamıştır” şeklinde genel geçer bir ifade ile açıklama yapıldığını, rekabet yasağına aykırı bir şekilde kurulduğunu düşündükleri ——– olarak açıklanması dürüst ve şeffaf bir yönetim anlayışının sağlanması açısından önem arz ettiğini, davalı Şirket yönetim kurulu üyeleri tarafından kurulan ve davalı şirket ile aynı faaliyet alanında iştigal eden bir şirketin, rekabet yasağına aykırılık olmaksızın yürütülemeyeceği ve yönetilemeyeceğinin açık olduğunu, müvekkillerinin TTK.nun 437. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde bilgi alma hakkını kullandığını, ——— kuruluş tarihinden itibaren olmak üzere ———–sahibi olduğu diğer şirketler ile Davalı Şirket ve ilişkili şirketler/bağlı şirketler/iştiraklerinin tamamı arasındaki alım satım ilişkisinin ayrıntılı olarak izah edilmesi, borç/alacak ilişkisi ve bu cari ilişkinin sebeplerini, ortak yapılan iş ve projelerin belirlenmesini, ticari faaliyetlerin bu şirketlerin üzerinden yürütülüp yürütülmediği hususunun belirlenmesini, bu şirketlere müşteri çevresi, ——- gibi finansal tablolarda ve faaliyet raporunda yer verilemeyen sair hak ve imtiyazların sağlanıp sağlanmadığı hususunun belirlenmesini ve ortak yapılan işlerde kâr zarar oranının belirlenmesi” noktasında davalı Şirket tarafından bilgi verilmesini ettiğini, müvekkillerinin bilgi alma hakkını kullanması akabinde ———- günden bugüne kadar gayri faal bir şirket olup, herhangi bir ticari faaliyeti bulunmamaktadır. ——- olarak faaliyette bulunmadığından,——– şirketleri ile rekabet etmesi söz konusu olmamıştır. Bu nedenle, azınlık pay sahibi ——– vekilince iddia edildiğinin aksine, rekabet yasağına aykırı herhangi bir faaliyette bulunulmamıştır” diyerek genel bir cevap verdiğini, ancak ———– bilanço, alım satım çizelgesi, gelir gider tablosu vb. hiçbir finansal bilgi ve belge sunulmadığını, müvekkillerinin, davalı şirket hissedarları ve Yönetim Kurulu üyeleri eliyle rekabet yasağına aykırı bir işlem yapılıp yapılmadığı ve Davalı Şirket’in faaliyet raporları ve finansal tablolarının ilgili yönetmelik ve muhasebe standartlarına uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığına ilişkin önemli konular hakkındaki bilgi almaya yönelik soruları baştan savma bir şekilde cevaplanmış,——-maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde, sorulara cevap vermekten kaçındığını, bilgi alma talebinde bahsi geçen konuların açıklığa kavuşturulması için ——– denetim isteme hakkını kullandığını, müvekkillerin —–denetçi atanmasına ilişkin talebinin, bilgi edinme hakkının daha önceden kullanılmadığı ve —–denetçi atanmasının gerekli olmadığı gerekçesiyle ——- ikinci maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına ve hakkaniyete aykırı olarak Müvekkillerin olumsuz oylarına ve usulüne uygun olarak işlediği muhalefet şerhine karşın reddedildiğini, halbuki müvekkillerin, bilgi alma talebinde bulunduğu konuların kaynağı olan ———- tarihinde vekili aracılığıyla elden teslim almış, toplantı tarihine dek incelemelerini tamamlamış ve akabinde ———fıkrasına uygun bir şekilde somut birtakım hususlar ile ilgili olarak bilgi alma hakkını kullanmış ve bu hususlar tutanağa geçirildiğini, davalı Şirket’in finansal raporundaki kısa süreli borçları ödeyebilme gücünü ve net işletme sermayesinin yeterli olup olmadığını gösteren ———- açısından önemli iken, genel kural olarak cari oranın —–yeterli görüldüğünü, davalı şirketin elindeki mevcut stokları satmaması durumunda kısa vadeli borçlarını ödeyebilme gücünü gösteren ——— halinde şirketin kredi bulma ve borçları ödemede sorun yaşayabileceği ——– nakit çıkışı hususunun somutlaştırılması ve şirketin yönetim politikasının izah edilmesi için ——- bilgi talep etmiştir, ettiklerini, buna ilaveten, davalı şirket’in dönen varlıkları, iştirakler ve bağlı ortaklıkların duran varlıklarına geçmiş göründüğünü, faaliyet raporuna göre davalı şirketin iştirakler ve bağlı ortaklıklarda toplam pay tutarının —– olmasına karşın iştirakler ve bağlı ortaklıkların bilanço bakiyesinin ——- ödeme yapıldığını, bu sebeplerle, Müvekkillerin en temel pay sahipliği haklarından biri olan bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmasının engellendiği açıkça görüldüğünü belirterek ——- kurulduğu günden itibaren olmak üzere ——-tamamı arasındaki alım-satım ilişkisinin ayrıntılı olarak izah edilmesi, imzalı sözleşmelerin tarafımıza sunulması, borç/alacak ve bu cari ilişkinin sebepleri, ortak yapılan iş ve projelerin belirlenmesi, ticari faaliyetlerin bu şirketlerin üzerinden yürütülüp yürütülmediği hususunun belirlenmesi, bu şirketlere müşteri çevresi,——- faaliyet tablosunda yer verilmeyen sair hak ve imtiyazların sağlanıp sağlanmadığı hususunun belirlenmesi, ortak yapılan işlerde kar-zarar oranının belirlenmesi, davalı Şirket’in finansal tablolarında yer alan ve kısa süreli borçları ödeyebilme gücünü ve net işletme sermayesinin yeterli olup olmadığını gösteren ——- sebeplerle gerçekleştiği hususlarının tespit edilmesi, davalı Şirket’in finansal tablolarda yer alan ve elindeki mevcut stokları satmaması durumunda kısa vadeli borçlarını ödeyebilme gücünü gösteren ——- sebeplerle gerçekleştiği hususlarının tespit edilmesi, davalı şirketin finansal tablolarında yer alan ve ——— gerilemesinin hangi sebeplerle gerçekleştiği hususlarının tespit edilmesi, davalı Şirketin değeri ——– meblağında yapılan nakit çıkışının hangi sebeplerle gerçekleştirildiği, şirketin kötü yönetilmesi ve nakit politikası nedeniyle şirket kasasından büyük miktarda nakit çıkışı olduğu, bu sebeple şirketin borçlarını ödemede ve kredi bulmada zor duruma düşmekte olduğu hususlarının tespit edilmesi konularında rapor hazırlanmak üzere —–denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili ——– tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ———- birlikte bir şirketler topluluğunu oluşturduğunu, müvekkil şirk————- adedi şeklinde olduğunu, müvekkil ————– tarihinde teslim alındığını, toplantının ikinci gündeminde müvekkil şirketin faaliyet raporu ve üçüncü gündeminde şirketin finansal tabloları müzakere edilirken davacılardan ——- söz alarak; genel kuruldan önce hiçbir şekilde sormadıkları çeşitli hususlarda ilk defa ——- talep etmiştir. ——— ise sadece genel kuruldan önce değil, genel kurulda da herhangi bir konuda bilgi talep ettiklerini, davacılardan ——- bilgi talep ettiği hususların pek çoğu hakkında toplantı sırasında ticari sırların korunması ilkesi gözetilerek yeterince bilgi verildiğini, davacılardan ——- atanması talebinin, koşulları sağlanmadığından oy çokluğuyla reddedildiğini, ———- hiçbir konuya ilişkin olarak ——— talebinde bulunmadığını, davacıların, daha önce bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmamış olmalarına ve davacılardan ————- toplantısında bilgi talep ettiği hususlarda yeterince bilgi verilmesine rağmen; —–denetçi atanması talebi ile işbu davayı açtıklarını, davacıların müvekkil şirketin yönetim şekline yönelik bir çok beyanda bulunmakla birlikte, aynı ———-bizzat kendileri ibra etmiş ve aynı genel kurulda aynı kişileri yönetim kurulu üyesi olarak seçtiklerini, davacıların müvekkil şirketin yönetim şekline itirazlarının, aslında yönetim kurulu ile aralarındaki kişisel husumetten kaynaklandığını ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu açıkça gözler önüne serdiğini, davacıların dava konusu————talebi hukuka aykırı olup reddinin gerektiğini, davacılardan ——– değere karşılık gelen paya sahip olmadığından, işbu davanın——aktif husumet ve dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davacılardan —— bakımından aktif husumet ve dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davacılar tarafından —— hakkında verilecek hükmün işbu davada bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacıların ——-olağan genel kurul toplantısında ——denetçi atanması taleplerinin reddine ilişkin kararın iptali talebi ile —– sayılı davayı açtıklarını, söz konusu genel kurul iptal davasında mahkemece —–denetçi atama isteminin reddine ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesi halinde, bu hususta geçerli bir genel kurul kararı bulunmayacağından huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan dolayı reddinin gerekeceği, bu nedenle davacılar tarafından açılan ——dosyasında “—-denetçi atama talebinin reddine ilişkin genel kurul kararı” hakkında verilecek hükmün işbu davada bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, TTK 439/1. maddesi uyarınca —–denetçi atanması talep edilen hususlara ilişkin olarak ön koşul sağlanmadığından işbu davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesinin gerektiğini, şirket’in ——- tarihli —- sayfasında davacıların beyanlarından anlaşılacağı üzere —-denetçi atanması talep edilen hususlarda davacıların —— verilmesi veya —–denetçi atanması talebi bulunmadığını, bu sebeple —-denetçi atanması dava dilekçesinde talep edilen işbu hususlara yönelik; genel kurul tarafından —–denetçi atanması talebinin reddedilmesi yönünde bir kararın mevcut olmadığını, TTK’nın 439. maddesi uyarınca sermayenin onda birine sahip pay sahibinin —–denetçi atanması talebiyle dava açabilmesinin ön şartı, genel kurulun ——denetim istemini reddetmesine ilişkin hukuken geçerli bir genel kurul kararının bulunması olduğunu, bu konulara ilişkin herhangi bir genel kurul kararı bulunmadığını, bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiğini, somut olayda —–denetim talep edilen hususların hiçbiri hakkında bilgi alma ve inceleme hakkı daha önce kullanılmadığından davanın esastan reddinin gerektiğini, davacılardan ——— toplantısında bilgi talep ettiğini, daha önce bilgi alma ve inceleme hakkını kullandığını, bu hakkını ilk defa ——– kullandığını, davacı taraf da dava dilekçesinin —— sayfasının son paragrafında açıkça ikrar ettiğini, ——- vekili ise sadece genel kuruldan önce değil, genel kurulda da herhangi bir konuda bilgi talep etmediğini, ———— yayımlanmasına ve aynı gün tüm pay sahiplerine davet mektubu gönderilmesine rağmen, davacılar —— vekilleri vasıtasıyla teslim almış ve yeterli süresi olduğu halde genel kurul gününe kadar hiçbir soru sormamış veya müvekkil şirketten bilgi talebinde bulunmadıklarını, davacıların, TTK’nın 420. maddesi uyarınca finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konuların görüşülüp karara bağlanmasını bir ay sonrasına bırakılmasını talep etme hakkına sahip olduğu ve böylece bilgi alma ve inceleme hakkını kullanabileceği halde, bu hakkını da kullandıklarını, davacılardan ——- hakkını kullanmadan, ilk kez bilgi alma ve inceleme hakkını kullandığı genel kurul toplantısı sırasında ——denetçi atanmasını talep etmesi, kendisine menfaat sağlamak için —-denetimi bir araç olarak kullandığını açıkça gösterdiğini, davacılardan ——-hiçbir zaman bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmadığı ve buna bağlı olarak —–denetçi atanması talebinde bulunmadığı hususu, Davacının haksız menfaat elde etme çabasında olduğunu gösterdiğini, davacılardan ——- bilgi talep ettiği hususlar hakkında toplantı sırasında ikinci ve üçüncü gündem maddelerinde ticari sırların korunması ilkesi gözetilerek bilgi verildiğini, —– kurulda dahi pay sahiplerine ticari sır teşkil etmediği ölçüde bilgi sunulması esas olduğu dikkate alındığında, müvekkil tarafından ticari sır teşkil etmeyen konularda yeterli bilgi verilmiş olması kanuna ve esas sözleşmeye uygun olduğunu, davacı ——–vekilinin asıl amacı bilgi almak olmadığını, genel kurul sırasında sorduğu sorulara cevap verilmesini beklemeksizin ve TTK’nın 420. maddesi uyarınca finansal tabloların müzakeresini erteleme hakkını kullanmaksızın henüz oylamaya geçilmediği halde doğrudan “finansal tabloların tasdikine ilişkin olarak olumsuz oy verdiklerini” beyan ettiğini, buna rağmen kendilerine bilgi verilmediğini iddia ettiğini, davacı pay sahipleri tarafından bilgi alma ve inceleme hakkının genel kurul öncesinde kullanılmış olma ön şartı yerine getirilmediğinden —-denetçi atama talebinin esastan reddi gerektiğini, davacı pay sahiplerinden —— tarafından bilgi talep edilen,——- tarafından ise hiçbir şekilde bilgi talebinde bulunulmayan hususlar hakkında ——–bilgi verilmiştir. Davacılar tatmin edici biçimde bilgilendirildiğini, ———– günden bugüne kadar gayrifaal bir şirket olup, herhangi bir ticari faaliyette bulunmamaktadır. ——– bir şirket olarak faaliyette bulunmadığından ——–olan grup şirketleri ile rekabet etmesi söz konusu değildir ” şeklinde bilgi verildiğini, kaldı ki davacılardan———–kurulduğundan ve sonraki süreçten haberdar olduğu halde sanki bu konuda hiçbir bilgiye sahip değilmiş gibi Mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, davacılar tarafından şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğratıldığını gösteren hiçbir somut delil sunulmadığı gibi bu yönde bir iddiada dahi bulunulmadığını, Davacı pay sahipleri————— konusunda bilgi sahibi olduğundan ve müvekkil şirketin kötü yönetilerek borçları ödemede ve kredi bulmada zor duruma düştüğü iddiası gerçeği yansıtmadığından, bu hususlarda —–denetçi atanmasına gerek bulunmadığını, şirket’in, işbu raporun düzenlendiği tarih itibariyle diğer ———- karşılığında müvekkil şirket tarafından kuruluşta veya pay devralma sırasında ödenen tutarın toplamını ifade ettiğini, iştirak ve bağlı ortaklık paylarının ——– değeri ile bilançoda kayıtlı değerleri arasındaki farklar ise, müvekkil şirket tarafından devralınan paylara ödenen bedelin itibari (nominal) değerinden yüksek olması ve grup içi şirketleri arasında yapılan şirket birleşmeleri neticesinde özvarlık değişim oranına göre tüm gerçek kişi pay sahiplerinin devralan şirketteki payının artmasından kaynaklandığını, söz konusu, davacı ——– birlikte hareket eden pay sahibi olarak onayı bulunmadığını, talep edilmesi halinde, aşağıdaki tabloda yer alan bilgilerin doğruluğu müvekkil şirket ticari defter ve kayıtlarından teyit edilebileceğini, davacılardan ——- yapmış bir pay sahibi olduğunu, davacı —— sonra gerçekleşen pay devir ve birleşme işlemlerini ise pay sahibi olarak bizzat kabul ettiğini, ——– konusu işlemler hakkında aşağıdaki şekilde özet bilgi verildiğini, davacılar tarafından halihazırda bilinen ve dolayısıyla açıklığa kavuşturulmasına ihtiyaç olmayan hususlarda TTK’nın 438. maddesi uyarınca da —-denetçi atanması talep edilemeyeceğini, TTK’nın 438. maddesi kapsamında bu hususta —–denetim yapılması gerekli olmadığını, davacılar, müvekkil şirket yönetim kurulunun, kanun veya esas sözleşmeyi ihlal ettiğini ve bu suretle müvekkil şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymadıklarından davanın esastan reddinin gerektiğini, davacıların, dilekçelerinde kurucular/şirket organları tarafından kanunun veya esas sözleşmenin ihlal edildiğini ve bundan dolayı şirketin veya pay sahiplerinin zarara uğratıldığını gösteren hiçbir bir somut delil sunmadığı gibi, bu yönde bir iddiada dahi bulunmadığını, netice itibari ile somut olayda davacılar tarafından, bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin yasal yollar usulüne uygun şekilde tüketilmeksizin ve gerekli olmadığı halde, —-denetim talebinde bulunduğunu, pay sahiplerince son çare olarak kullanılması gereken bir hak olarak tanınan —-denetim isteme hakkının davacılar tarafından kötüye kullanıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacının hissedarı olduğu davalı şirkete —–denetçi atanması istemine ilişkin olup, 6102 sayılı TTK nun 438 ve 439. Maddesine dayanmaktadır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde delil mahiyetinde bildirdikleri —–celbolunarak yapılan incelenmesinde; dosyamız davacıları tarafından dosyamız davalısı aleyhine davalı şirketin —–uyarınca iptali istemi ile dava açıldığı, yargılamanın devam ettiği görülmüştür. Davalı taraf iş bu dava dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de, ilgili dava dosyasında verilecek kararın mahkememiz dava dosyası sonucunu esastan etkilemeyeceği anlaşıldığından talep mahkememizce nazara alınmamıştır.
Davalı şirketin —- celbolunarak yapılan incelenmesinde; davalı şirketin —-tarihinde ticaret siciline tescil edilerek kurulduğu, şirketin toplam —— imzada yetkili oldukları tespit edilmiştir.
Davalı şirketin somut uyuşmazlığa konu edilen—–yapıldığı, toplantı tutanağında; “…dilekler ve kapanış maddesine geçilmeden önce söz alan——olmak — ——– üzerinden yürütülüp yürütülmediği hususunun belirlenmesi, bu şirketlere müşteri çevresi know/how gibi finansal tablolarda ve faaliyet tablosunda yer verilmeyen sair hak ve imtiyazların sağlanıp sağlanmadığı hususunun belirlenmesi, ortak yapılan işlerde kar/zarar oranının belirlenmesi, değeri — olan iştirak ve bağlı ortak paylarına —- ödeme yapılması ve şirketin kötü yönetilmesi ve nakit politikası nedeniyle şirket kasasından büyük miktarda nakit çıkışı olduğu, bu sebeple şirketin borçlarını ödemede ve kredi bulmada zor duruma düşmekte olduğunun tespiti ve gündem görüşmelerinde bilgi istenilen sair konularda TK.m.438/1 kapsamında —-denetçi atanmasını talep etmekteyiz” dedi… toplantı başkanı —–belirttiği hususlarda —–denetçi atanıp atanmama hususunu oylamaya sundu. Bunun üzerine yapılan müzakere ve oylama neticesinde; TTK.438/1 maddesi kapsamında —-denetçi atanması talebi —— düzenlendiği, ayrıca davacıların bu karara karşı muhalefet şerhlerini tutanağa yazdırdıkları görülmüştür.
—-denetim isteme hakkı;
TTK.nun 438.maddesinde; ” (1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların —-bir denetimle açığa kavuşturulmasını gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. (2) Genel Kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir pay sahibi 30 gün içinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden bir —-denetçi atanmasını isteyebilir.”
TTK.nun 439.maddesinde; ” (1) Genel kurulun —–denetim istemini reddetmesi hâlinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı —– sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden ——denetçi atamasını isteyebilir. (2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde —denetçi atanır.”
TTK.nun 440.maddesinde; ” (1) Mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir. (2) Mahkeme istemi yerinde görürse, istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzmanı görevlendirir. Mahkemenin kararı kesindir. ”
şeklinde düzenlenmiştir.
Yasal düzenlemeler kapsamında davacıların —-denetim talep etmeleri için öncelikle bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmış olmaları gerekmektedir. Her ne kadar davacılar vekili müvekkillerinin genel kurul toplantısında bilgi alma haklarını kullandıklarını, sorulan sorulara gereği gibi yanıt verilmediğini iddia etmiş ise de, bilgi alma hakkının ne şekilde ve nasıl kullanılacağı TTK.437.maddesinde: ” (1) Finansal tablolar, konsolide finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi, genel kurulun toplantısından en az onbeş gün önce, şirketin merkez ve şubelerinde, pay sahiplerinin incelemesine hazır bulundurulur. Bunlardan finansal tablolar ve konsolide tablolar bir yıl süre ile merkezde ve şubelerde pay sahiplerinin bilgi edinmelerine açık tutulur. Her pay sahibi, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir. (2) Pay sahibi genel kurulda, yönetim kurulundan, şirketin işleri; denetçilerden denetimin yapılma şekli ve sonuçları hakkında bilgi isteyebilir. Bilgi verme yükümü, 200 üncü madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini de kapsar. Verilecek bilgiler, hesap verme ve dürüstlük ilkeleri bakımından özenli ve gerçeğe uygun olmalıdır. Pay sahiplerinden herhangi birine bu sıfatı dolayısıyla genel kurul dışında bir konuda bilgi verilmişse, diğer bir pay sahibinin istemde bulunması üzerine, aynı bilgi, gündemle ilgili olmasa da aynı kapsam ve ayrıntıda verilir. Bu hâlde yönetim kurulu bu maddenin üçüncü fıkrasına dayanamaz. (3) Bilgi verilmesi, sadece, istenilen bilgi verildiği takdirde şirket sırlarının açıklanacağı veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesi ile reddedilebilir. (4) Şirketin ticari defterleriyle yazışmalarının, pay sahibinin sorusunu ilgilendiren kısımlarının incelenebilmesi için, genel kurulun açık izni veya yönetim kurulunun bu hususta kararı gerekir. İzin alındığı takdirde inceleme bir uzman aracılığıyla da yapılabilir. (5) Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Başvuru basit yargılama usulüne göre incelenir. Mahkeme kararı, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebilir. Mahkeme kararı kesindir. (6) Bilgi alma ve inceleme hakkı, esas sözleşmeyle ve şirket organlarından birinin kararıyla kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz.” şeklinde düzenlenmiştir. İş bu yasal düzenleme kapsamında genel kurulda sorulan sorulara yeterince cevap alınamaması tek başına bilgi alma hakkının kullanıldığı anlamına gelmektedir. Davacılar TTK.437.maddenin 5 fıkrası gereği bilgi alma ve inceleme istemi yönünden mahkemeye de başvurmamışlardır. TTK.437.maddesi hükmü yerine getirilmeden TTK.438.maddesine göre talepte bulunulamaz. Öte yandan genel kurul toplantısında istenilen bilgilere yeterli cevap verilmediğinden yakınan davacıların TTK.nun 420.maddesine göre genel kurulun ertelenmesini talep etme yasal hakkı var iken, bu haklarını da kullanmadıkları açıktır.
Tüm dosya kapsamındaki iddia ve savunmalar, ticaret sicil dosyası birlikte değerlendirildiğinde davalı şirkete ———-denetçi tayini isteminin yasal koşulları oluşmadığı vicdani kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Yasal koşulları oluşmayan davanın REDDİNE
2-Harç peşin alınmış olduğundan başkaca alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 7/2 maddesi uyarınca 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar Gider avansı tarifesi 5. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13/07/2021