Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/32 E. 2021/517 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/32 Esas
KARAR NO : 2021/517

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 18/01/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı/borçlu—–aleyhine, — kullanımının bedelinin tahsili için —–Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun icra takibi açısından borca ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkil şirket yetkililerince —— kontrollerde kaçak elektrik kullanımı belirlendiğini—— tüketim tespit tutanakları ile kayıt altına alındığını, bu tutanaklara istinaden davalı adına faturalandırma yapıldığını, icra takibine konu borcun tahakkuk ettirildiğini, takibe yönelik davalı-borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak %16,80 yıllık 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, işbu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmisini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 06/07/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
—–tarihinde davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalının —- sözleşmesi olmaksızın —kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise bu kullanım nedeniyle davacıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise ne kadar borçlu olduğu, takibe itirazın haklı olup olmadığı, itirazın iptali gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 09/12/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı,—- tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, —- tespit tutanakları incelendiğinde; ————-satış sözleşmesi yapmadan— kullandığından —– tutanağının düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi—– Yönetmeliği 15/6 maddesi doğrultusunda davalı tarafın, gecikme zammı ödemesi gerektiği kanaatine varıldığını,—– maddeleri gereği söz konusu——– dönüşüme gönderme yetkisine sahip olduğu kanaatine varıldığını———- bulunduğunu, bahse konu zabıt üzerine—— olarak yazıldığını, davalının usulüne uygun olarak sözleşme yapmadan — kullandığı için——- kullandığı tespiti ile düzenlendiğini, şüphelinin kurumun iznini almadan, idareye kaydı olmayan —- kaçak elektrik kullanıldığı kanaatine varıldığını, kaçak elektrik tüketim tahakkuk hesaplaması yapıldığını, davalı tarafın, abone olmaksızın ——-sorumlu olduğu kanaatine varıldığını, kaçak elektrik kullanımı – kaçak elektrik tüketim tespit tutanağının aksi kanıtlanmadıkça geçerli kabul edileceğini, davacı tarafın dilekçesinde belirttiği gibi 3 adet kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağında ifade edilen bilgiler doğrultusunda yapılan kaçak tahakkuk hesaplamasında, dava takip tarihine kadar kaçak elektrik bedeli olarak 4.836,66 TL, gecikme zammı bedeli olarak ——- alacaklı olduğu kanaatine varıldığını, davacı tarafından — tüketim bedelinin yansıtılmasının kanuni bir zemin oluşturduğunu, davacının taleplerinin yerinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —- adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, kaçak—- tahakkuk hesap detayı, icra dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde;—–hakkında ——— tutanağına istinaden takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine süresinde takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, ———– bulunan ——— yapmadan— adresinde bulunan —– göre,——– ile ilgili olarak “—– — tutanak düzenlendiği, ——– aksini ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafça ———- tespit tutanağının aksini ispata yarar herhangi bir delil sunulmadığı,———- yayımlanarak yürürlüğe giren —- Yönetmeliği’nin 29/1-a maddesine göre kaçak —–kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak sürenin doğru—- ve belgelere dayandırılması kaydıyla—–kullanılmaya başlandığı tarih ile—- yapıldığı tarih arasındaki süre olduğu ve bu sürenin 12 ayı geçemeyeceği, ancak doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde bu sürenin 90 gün olarak alınacağı, davaya konu kaçak—– kullanımına ilişkin tutanakta kaçak — kullanılmaya başlanılan tarihin tespitine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle —- kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak sürenin 90 gün olarak alınması gerektiği, mahkememizce somut olaya uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre kaçak —-, gecikme zammı—- olduğu takip talebindeki gibi alacağa 6183 sayılı yasa gereği değişen oranlarda faiz ve % 18 oranında faizin —–uygulanması gerektiği, alacağın varlığı ve miktarının tespiti yargılamayı gerektiğinden icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,——– Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, takip talebindeki şartlar üzerinden takibin devamına,
3-Alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin reddine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 323,92 TL karar ve ilam harcından, icra dosyasına yatırılan 23,60 TL icra peşin harcı ve peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 241,02 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan— hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 114,50 TL posta ve tebligat gideri ve 59,30 TL başvurma harcından oluşan toplam 873,80 TL yargılama gideri ile 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 933,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca—- nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen— davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibarı ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.