Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/315 E. 2022/483 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/315 Esas
KARAR NO: 2022/483
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 11/05/2021
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili—- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı bankanın çek hesabı müşterisi olduğunu, —-çek nolu çekin ibrazında “karşılıksız işlemi” yapmış ise de, yapılan karşılıksız işlemi hukuken hatalı bir işlem olduğunu, bu yönden banka kaydının düzeltilmesinin gerektiğini, dava konusu —— çek nolu çekin keşide tarihi itibarıyla müvekkili şirketin müşterek çift imza ile temsil ve ilzam olduğunu, dava konusu çekin tek imza ile tedavül etmiş bir çek olduğunu, müşterek çift imza ile temsil ve ilzam olunan müvekkili şirketin söz konusu çek bedelini ödemekle yükümlü olmadığını, —— göre tüzel kişinin iradesinin organları aracılığıyla açıklandığını, organların hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına soktuğunu, limited şirketlerde yönetim ve temsil TTK m.623’te düzenlendiğini, şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebileceğini, müvekkili şirketin temsilinin şirket müdürleri tarafından müştereken gerçekleştirilmekte olduğunu, dolayısıyla müvekkil şirket müdürlerinin müşterek imzasını içermeyen hiçbir kıymetli evrakın müvekkil şirket açısından bağlayıcı olmadığını, müvekkil şirket hakkında huzurdaki davaya konu çekle ilgili olarak —- dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, davalı bankanın —–çek nolu çekin ibrazında müvekkil şirketin müşterek çift imza ile temsil ve ilzam edildiğini bilmesine rağmen, karşılıksız işlemi yapmaksızın çeki hamile iade etmekle yükümlü olmasına rağmen hukuka aykırı şekilde çekle ilgili olarak “karşılıksız işlemi” yapıldığını, davalı bankanın —– nolu çekle ilgili olarak karşılıksız işlemi yapması nedeniyle, her ne kadar müvekkil şirket —- kararı ile takibin durdurulması nedeniyle mali yönden herhangi bir zarara uğramadığını, işbu davayı açmazdan evvel davalı banka hakkında ticari dava şartı olarak arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş ise de, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını belirterek dava konusu ———- çek nolu çeki hakkında karşılıksız işlemi yapılması yönündeki banka kaydının düzeltilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın —- davacı ——- ortamında müvekkil bankaya ibraz edildiğini, davacı ile müvekkili banka arasında herhangi bir para alacağının söz konusu olmadığını, müvekkilinin muhatap banka konumunda olduğunu, davacı ile ve dava dışı hamil —– arasında alacaklı-borçlu ilişkisi bulunmadığını, çekin kanuni unsurlarının süresinde ibrazında muhatap banka tarafından yapılması gerekenler ve karşılıksızdır işleminin yapılmasına dair usullerin 5941 sayılı Çek Kanunu’nda ve 6102 sayılı TTK’nin çekle ilgili hükümlerinde düzenlenmiş olduğunu, 5941 sayılı Kanun’un 7/(5). maddesinde; karşılığı tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edilen çekin karşılığının hesapta mevcut olmasına rağmen, hamile ödemede bulunmayan ya da bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı hamile ödemeyen banka görevlisinin, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağının da açıkça düzenlenmiş olduğunu, davacı tarafından davadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olduğunu, davacı tarafından huzurda açılan davada yukarıda bahsi yapılan arabulucuya başvuru şartlarının hiçbirisin bulunmadığını, davacı ile müvekkil Banka arasında para alacağına ilişkin bir münasebet bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık:Taraflar arasında davacı tarafından keşide edilen —– bedelli çekin davacı şirketin çift imza ile temsil edilmesine rağmen tek imzalı olmasına rağmen davalı banka tarafından çek ile ilgili karşılıksız işlemi yapılması sonucu davacının banka kayıtlarının düzeltilmesini talep edip edemeyeceği, çekin imzalandığı ve ——–verildiği tarihte çekte imzası bulunan şirket yetkilisi ———- münferiden yetkili olup olmadığı, davalı banka işleminin bankacılık düzenlemesine uygun olup olmadığı konusunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Davacı şirketin —- celp olunan—- incelenmesinde şirketin tasfiye halinde olan —— tarihli —- gereği, —- tarihinde Türk Ticaret Kanunu’na uygun olarak terkin edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekiline terkin edilen şirket ile ile ilgili huzurda görülen davanın devamına ilişkin açılmış bir ihya davası olup olmadığı sorulmuş olup, davacı vekilince şirketin ihyası için —– sayılı dosyası ile ihya davası açıldığını, açılan ihya davasının derdest olup neticesinin beklenmesi talep edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan — esas sayılı dosyasının incelenmesinde dava dışı—– tarafından davacı şirket aleyhine şirketin—- tarihinde resen terkin edilmiş olması nedeni ile alacağın tahsili için şirketin ihyasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Huzurda görülmekle olan davanın açılış tarihi —– tarihi olup davacı şirketin —- tarihinde terkin edildiği, işbu davanın devamı yönünden dava öncesinde açılmış bir ihya davası olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-d maddesine göre, tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları davanın görülebilmesi için zorunlu bir dava şartıdır. Dava şartları HMK’nın 115/1. Maddesine göre mahkemece resen yargılamanın her safhasında göz önüne alınır.
Tüm dosya kapsamına göre davacı şirketin —tarihinde terkin edildiği huzurda görülmekle olan davanın tarihinin ise—-tarihi olduğu, işbu davanın devamı yönünden dava öncesi açılmış bir ihya davası bulunmadığı, davacı şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği ve davacı şirketin taraf ehliyetinin bulunmadığı, taraf ehliyetinin dava şartı olduğu ve tüzel kişiliği sona ermiş şirket hakkında dava açılamayacağı———–sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın usulden REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL olarak yatırılan harçtan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcı çıkarıldıktan sonra bakiye‭ 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı yana verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022