Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/313 E. 2022/522 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :2021/313 Esas
KARAR NO:2022/522
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/05/2021
KARAR TARİHİ:05/07/2022
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında —–akdedildiği, sözleşmeye bağlı davalı şirketin elektrik kullandığı, şahsın ise şirketin yönetim kurulu başkanı olup şirketin münferiden yetkili olduğunu, davalı şirketin elektrik tüketimi yapmış olmasına rağmen takibe konu faturayı ödemediği, faturaya da — gün içinde itiraz etmediği, alacağın likit olduğu, itirazın haksız olduğu bildirilerek davalılar aleyhine —– sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, borçlu şirketin ve şahsın —- aşağı olmamak üzere, icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının davalıya—- tarihli faturaya konu elektrik enerjisini sağlayıp sağlamadığı, elektrik enerjisini sağlamış ise davalının davacıya fatura bedelini ödeyip ödemediği, davalı — kefil olarak sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davacının takip yapmakta haklı olup olmadığı, takibe itirazın iptalinin gerekip gerekmediği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın—-yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.—- havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafından davalı şirkete tanzim edilen—– tutarındaki faturasının davalı borcu olarak kaydedildiği, karşılığında herhangi bir ödeme kayıtlı olmadığını, davalı tarafından incelemeye ticari defter kayıt belge sunulmamış ise de mahkemeye —- gelen davalı şirkete ilişkin — formlarında davacının tanzim ettiği faturasının davalı tarafça kabul edilerek kayıtlandığına ilişkin —- beyan edildiğini, davacının davalıdan alacaklı olduğu kayıtlarda tespit edilen alacağı sebebi ile taleple bağlı —- alacak ve hesaplanan faiz kapsamında takip tarihinde alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
—-davacı taraf ve davalı şirketin tescil bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.—-müzekkere yazılarak davalı şirketin—- dönemine ilişkin — formları celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça, davalı şirkete elektrik enerjisi sağlandığı, davalı şirketin elektrik enerjisini kullanmasına rağmen fatura bedelini ödemediği, diğer davalı —- fatura bedelinden ticari kefil olarak sorumlu olduğu, bu nedenle davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığı davalıların takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu iddiasıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.Davalıların davaya cevap vermedikleri anlaşılmıştır.Dava, elektrik enerjisi sağlama sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.Davacı ile davalı şirket arasında —-tarihli —-sözleşmeden dolayı davalı şirkete kefil olduğu, kefalet limitinin—– olduğu ve kefaletin yasal unsurları taşıdığı bu kapsamda geçerli bir kefalet olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davacı ticari defterlerinde davaya konu ——- faturanın kayıtlı olduğu, bu fatura ile ilgili bir ödeme kaydının bulunmadığı; davalılara usulüne uygun ihtarat yapılmasına rağmen davalıların ticari defterlerini ibraz etmedikleri bu nedenle davalı ticari defterlerinin incelenemediği anlaşılmıştır.TTK nın 222. Maddesinin 3. Fıkrasında taraflardan birisinin defterini sunması halinde kendi defterinde bulunan kaydın diğer tarafın defterlerine aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi halinde kendi defterinde yer alan kayıtların ispat edilmiş sayılacağının düzenlendiği, eldeki uyuşmazlıkta da davalıların defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle davacı defterlerinde yer alan kayıtların ispat edilmiş sayılması gerektiği, öte yandan —–celp edilen davalı şirkete ait ba formlarının incelenmesinden takibe konu faturaya davalı şirketin ba bildiriminde yer verdiği anlaşılmakla takibe konu faturanın dayanağı olan —- davalı şirkete sağlandığı sonucuna ulaşmak gerekmiştir.Takibe konu edilen işlemiş faiz alacağı yönünden yapılan incelemede; taraflar arasında akdedilen—- tarihli sözleşmenin 7. Maddesinin 1. Fıkrasında faturalarda yer alan son ödeme tarihinin kesin vade olacağı kararlaştırılmıştır. Kesin vadenin bulunduğu borçlarda kesin vadenin gelmesi ile birlikte borçlu temerrüde düşer ve alacaklı kesin vadeden itibaren temerrüt faizi isteme imkanına kavuşur. Kesin vadeli borçlarda alacaklının borçluyu temerrüde düşürmek için temerrüt ihtarı çekmesine gerek bulunmamaktadır. Somut uyuşmazlıkta; sözleşme ile faturada belirtilen son ödeme tarihinin kesin vade olarak belirlenmiş olması karşısında davacının son ödeme tarihinden bir gün sonrası olan——tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edebileceği, taraflar arasındaki sözleşme gereği aylık—-temerrüt faizi uygulanması gerekiyor ise de takipte yıllık—– faiz uygulanması talep edildiğinden taleple bağlı kalınarak alacağa temerrüt tarihinden takip tarihine kadar yıllık —– temerrüt faizi uygulanması gerektiği bu kapsamda davacının işlemiş faiz alacağının —- olduğu kanaatine ulaşılmıştır.Davalı —- diğer davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan borçlarına kefil olması nedeniyle borçtan diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Tüm dosya kapsamından; davalıların icra takibine yapmış oldukları itirazın haksız olduğu iptalinin gerektiği, alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yıllık —- uygulanması gerektiği, alacağın sözleşmeden kaynaklanması ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine—– varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —– sayılı icra dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —- uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın —- oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli —– karar ve ilam harcının peşin alınan —- harçtan mahsubu ile bakiye —- harcın davalılardan alınarak —– kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan—–vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan—– posta ve tebligat gideri ve —- başvurma harcı ile —- masrafından oluşan toplam —– yargılama gideri ile —- peşin harç olmak üzere toplam—– davalılardandan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen —— davalılardan tahsili ile —-kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren —-hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer —-verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —- yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.