Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/300 E. 2021/846 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/300 Esas
KARAR NO : 2021/846

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 04/05/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı taraf müvekkilİ aleyhine—- dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus ilamsız takip yolu ile icra takibi başlattığını, müvekkilin icra takibinden itiraz süreleri geçtikten sonra henüz haberdar olduğundan icra takibine ilişkin süresi içerisinde dava hakkını kullanamadığını, bu nedenle iş bu davanın açılma zaruretinin hasıl olduğunu, takibe dayanak gösterilen— vade tarihli bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzanın sahte nitelikte olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin davalı tarafa borcu da bulunmadığını, beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25/11/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 01/07/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının imzanın kendisine ait olmadığı iddiası nazar-ı dikkate alındığında takibe konu senetler bakımından da bu tür bir dolandırıcılık vakasının olduğu düşüncesi uyandığını, davalı müvekkilinin ——— ——- firma olduğunu, — yapılan —– —- önemli bir kısmı bu nev’i senetlerle ödendiğini, bu akış içerisinde müvekkil firma yetkililerinin imza kontrolü ve denetlemesi yapmaları kendilerinden beklenemeyeceğini, ilgili belgelerin kendilerine ibrazı halinde karşısındaki şahsın imzayı atması gereken gerçek kişi olduğuna inanmak durumunda olduklarını, bunun gibi müvekkili ——— yapıldığı, sahte imzalarla senetler tanzim edildiği de ne yazık ki çok sık rastlanan bir durum olduğunu, bu nedenle —- bilgilerini bir şekilde ele geçiren bir——- tarafından mağdur edildiği düşüncesi uyandığını, ——davacıya ait değil ise bu noktada müvekkilinin de mağdur edildiği, —– yapılarak kandırıldığı açık olduğunu, müvekkilinin kendini—– olarak tanıtan şahsın imzalarına istinaden aynı şahsa ürün teslimi yaptığını, kendini bu şekilde tanıtan her kim ise ondan alacağını temin edememiş bu nedenle zarar uğradığını, bu noktada üzerine düşen bütün dikkat ve özen yükümlülüğüne mutabık hareket eden müvekkilinin ağır kusur ve kast meyanında “kötü niyetli takip/haksız icra” tazminatına hükmedilmesi mağduriyetinin artmasından başka bir durumu———etmeyeceğini, dolayısıyla davacının bu yöndeki taleplerinin reddi hukuk ve hakkaniyetin muktezâsı olduğunu, buradan da görüleceği üzere -varsa- dolandırıcılık suçunu işleyen şahıs, müvekkilimizden ——yapmış olup, ürünleri teslim eden müvekkilinin karşılığını alamadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde—- bedelli bononun altında yer alan imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacının davalıya bono nedeniyle borçlu olup olmadığı, takibin iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, borçlusu ——– ödeme tarihli ve — bedelli senede dayalı olarak ——- Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde davacının borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen——- Esas sayılı dosyasında; davacı/takip borçlusu hakkında bila tarihli takip talebi ile ilamsız takip başlatıldığı, davacı/takip borçlusunun süresinde takibe itiraz etmemesi nedeni ile takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan, 4.776,00 TL bedelli bono incelendiğinde; keşidecisinin— lehtarın —, çek bedelinin 4.776,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Grafoloji Uzmanı Bilirkişi mahkememize sunduğu 04/11/2021 havale tarihli raporunda özetle; İnceleme konusu belgede — atfen atılan imzalar ile —- karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında tespit edilen uyumsuzluk ve benzemezlikler nedeni ile— senetteki imzaların karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla — el ürünü olmadığını beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı takip borçlusu hakkında 03/03/2019 ödeme tarihli ve 4.776,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak ilamsız takip başlatıldığı, davacının takibe konu senetteki borçlu imzasının kendisine ait olmadığını iddia ettiği, bunun üzerine yapılan grafoloji bilirkişi incelemesine göre bu senetteki imzanın davacı tarafa ait olmadığı, bu nedenle davacının davalı takip alacaklısına takibe konu senet nedeniyle borçlu olmadığı ve davacının davalıya davaya konu senet ve icra takibi nedeniyle herhangi bir borcu bulunmadığı, davacının senette keşideci, davalının lehtar olması aralarında başka üçüncü kişinin bulunmaması nedeniyle davalı tarafın takibinde kötü niyetli olduğu, davacının kötü niyet tazminatı talebinin yerinde olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının davalıya —– Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen —- bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline,
3-Davalı takipte haksız ve kötü niyetli olmakla takibe konu asıl alacağın %20’si olan 955,20 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 134,57 harcın alınması gerekli olan 538,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭403,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 69,80 TL posta ve tebligat masrafı ve 134,57 TL peşin harçtan oluşan ‭963,67‭ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.