Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/30 E. 2021/265 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/30 Esas
KARAR NO : 2021/265

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 06/08/2019 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; alacaklı müvekkilinin ———– sattığını, davalı ——- yaptıklarını, davalı —– olduğu, müvekkilinden ——————- tarihli ———sayılı icra dosyası ile takip yapıldığı ve davalı-borçlu tarafından yapılan itirazla takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili———- hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle:
Davacının icra ve davaya yetkili —–olduğundan yetkisizlik nedeniyle usulden davanın reddi gerektiğini, müvekkili davacıyla bir süre ticari ilişki içerisinde bulunduğunu, son —- davacıya borcu olmadığını, müvekkiline tebliğ edilen bir fatura olmadığını, bu nedenle müvekkilinin davacıya bir borcu olmadığını, beyanla yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 25/03/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin —— Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzi edildiği ve yukarıda esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul —-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —— tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkemeye ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali —– raporunda özetle; Davacı ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davacı tarafından davalıya —— mevcut olduğunu, davacının aylık düzenlediği faturalarla davalıya mal teslim ettiğini, davalının —————incelendiği ve ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64. Maddesi ve 213 sayılı VUK 221. Maddesine göre açılış tasdiklerinin usulüne uygun tasdik edildiği ve e-defter beratlarının zamanında alınmış olduğunun görüldüğünü, davacının incelenen defter kayıtlarında davalıdan 7.862,84 TL alacaklı olduğunu, davacının icra takibinde 406,14 TL işlemiş faiz talep ettiği ve borcun vadesi belli olmadığı ve borçlunun ihtar ile temerrüde düşürüldüğüne ait ihtarname olmadığını, bu nedenle işlemiş faiz talebine ait değerlendirme ve takdirin mahkemede olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından davalıya —— satılan ürünlerin bedeli olarak davalının borcu bulunduğu iddiasıyla İstanbul —–. İcra Müdürlüğü’nün ——esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı davalının açılan takibe yetki ve borç yönünden itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve takibin devamı için eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dava esas itibariyle satım sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine dayalı itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davalının icra takibinde yetkiye itiraz etmiş olması, itirazın iptali davalarında İİK 67 gereğince usulüne uygun olarak yapılmış icra takibi bulunmasının davaya bakma koşulu olması, niteliği itibariyle bu koşulun özel dava şartı olması ve davanın esasına girilebilmesi için dava şartlarının mevcut olmasının zorunlu olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itirazın öncelikle incelenmesi gerekmiştir.
İİK’nın yetkiyi düzenleyen 50. Maddesinde yetkili icra dairesinin tespiti hususunda HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır.
HMK’nın 10. Maddesinde sözleşmeden doğan davalarda davanın sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda TBK 89 gereği para borçlarında alacaklının yerleşim yeri mahkemeleri de yetkili olmaktadır.
Eldeki uyuşmazlıkta genel yetkili olarak davalının yerleşim yeri (———- İcra daireleri) icra daireleri ve özel yetkili olarak HMK10 ve TBK 89 gereği davacının yerleşim yeri (—— İcra Daireleri) icra dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
İcra takibinin yapıldığı yerin davacı ve davalının yerleşim yeri icra dairelerinden hiç birisi olmaması, davalı tarafça icra takibine yetki yönünden de itiraz edilmiş olması nedeniyle yetkili icra dairesinde usulüne uygun takip yapılma koşulunun gerçekleşmeden eldeki davanın açıldığı, eldeki davada özel dava şartının bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 134,28 TL karar ve ilam harcının işin—- ödenmesi gereken 59,30 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı Harçlar Kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 74,98 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.