Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/295 E. 2022/408 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/295
KARAR NO: 2022/408
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili —- tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili —– faaliyet göstermekte olduğunu, — müvekkil şirket hakkında iflas işlemleri yapıldığından tüm ticari defter ve belgeleri tam kapanmadan hemen evvel —- tarihinde— vermek için defterler—– tüm aramalara rağmen bulunamadığını, şirket iflas sürecinde olduğundan defterler mahkeme, muhasebe, bilirkişi, —–şirket arasında sürekli gidip geldiğinden tüm aramalara ve araştırmalara rağmen bulunamadığını, uzun süredir gereksinim duyulmayan defterler— teslim edileceği anda kaybolduğunun anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Belgelerin saklanması, saklama süresi” başlıklı 82. maddesinde; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaa öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” şeklinde bir düzenleme yer aldığını, TTK’nın 82/7. maddesine göre, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaa öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilileceğini, madde metninde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı ibarelerinden sonra yer alan “gibi” sözcüğüyle benzer olayların kastedildiği, ziya haline ilişkin sınırlı sayıda bir düzenleme getirilmediğinin anlaşıldığını, yasal süresi içinde zayi belgesi verilmesi için mahkemeye başvurulmasının zorunlu olduğunu belirterek zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle ticari defterlerinin kaybedilmesi nedeniyle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, TTK.nun 82 ‘nci maddesine dayanmaktadır.
TTK.nun 82.maddesinde belirtildiği üzere; ” Her tacir, a) Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, b) Alınan ticari mektupları, c) Gönderilen ticari mektupların suretlerini, d) 64 üncü maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür. (2) Ticari mektuplar, bir ticari işe ilişkin tüm yazışmalardır. (3) Açılış ve ara bilançoları, finansal tablolar ve topluluk finansal tabloları hariç olmak üzere, birinci fıkrada sayılan belgeler, —– uygun olmak kaydıyla, görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanabilirler; şu şartla ki; a) Okunur hâle getirildiklerinde, alınmış bulunan ticari mektuplar ve defter dayanaklarıyla görsel ve diğer belgelerle içerik olarak örtüşsünler; b) Saklama süresi boyunca kayıtlara her an ulaşılabilsin ve uygun bir süre içinde kayıtlar okunabilir hâle getirilebiliyor olsun.—- maddenin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca elektronik ortama alınıyor ise, bilgiler; bilgisayar yerine basılı olarak da saklanabilir. Bu tür yazdırılmış bilgiler birinci cümleye göre de saklanabilir. — Birinci fıkranın —- bentlerinde öngörülen belgeler on yıl saklanır. —- süresi, ticari defterlere son kaydın yapıldığı, envanterin çıkarıldığı, ara bilançonun düzenlendiği, —– hazırlandığı ve konsolide finansal tabloların hazırlandığı, ticari yazışmaların yapıldığı veya muhasebe belgelerinin oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar.—- Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.—- Gerçek kişi olan tacirin ölümü hâlinde mirasçıları ve ticareti terk etmesi hâlinde kendisi defter ve kâğıtları birinci fıkra gereğince saklamakla yükümlüdür. Mirasın resmî tasfiyesi hâlinde veya tüzel kişi sona ermişse defter ve kâğıtlar birinci fıkra gereğince on yıl süreyle sulh mahkemesi tarafından saklanır.”.
Davacılardan——- iflasına karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. İflas tarihinden sonra açılacak davalarda davayı takip yetkisi iflas idaresine aittir. Davacı——-şirketin yetkilisi olduğundan artık söz edilemeyecektir. Diğer bir anlatımla davacıların bu davayı açmakta aktif dava ehliyetleri yoktur. Bu dava şartı olduğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Kaldı ki, mahkememizce verilen ve kesinleşen iflas kararından sonra—- dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesi sonucunda dosya kapsamında bulunan —-başlıklı —-tarafından düzenlenen ve davacılardan — imzası bulunan tutanağa göre — müflis şirkete ait ticari defterlerinin ibraz edilmesi için — tarihi itibariyle talep üzerine —- gün süre verildiği, müflis şirkete ait ticari defterlerin iflas idaresine sunulmadığı, dolayısıyla müflis şirkete ait ticari defterlerin zayi olduğu — tarihine göre verilen — günlük süre eklendiğinde — tarihinde öğrenilmiş olunduğundan ziyaı öğrenme tarihinden itibaren yasal —- iş bu davanın açılması gerekirken — tarihinde açıldığı,—günlük hak düşürücü sürenin geçtiği, bu sürenin bu dava için özel dava şartı olduğu da tartışmasız olduğundan davanın bu yönden de reddi gerekmiştir —
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Başlangıçta peşin olarak alınan 59,30 TL harcın alınması gerekli olan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2022