Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/291 E. 2022/234 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/291 Esas
KARAR NO: 2022/234
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/04/2021
KARAR TARİHİ: 29/03/2022
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; —–hükümlerine göre —– işletme hakkı sahibi; borçlu davalı ise, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan tüneli kullanmış bulunan tüzel kişi olan tacir olduğunu, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan —— maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; — sürede geçiş ücretinin ödemesini yapmayan araç maliklerine, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, davalı, —tarihleri arasında ücret ödemeksizin,—- ihalli geçişler gerçekleştirdiğini, geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait 6001 s.k. m.30/5 hükmünün getirdiği yasal cezanın ödenmemesi üzerine icra takibine girişildiğini, davalı taraf, müvekkili işletmeci şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle borca, yetkiye, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini, —- geçiş bedelini muntazam şekilde ödediğini ispat yükü, davalı borçluya ait olduğunu, zira ödemelerini muntazam yapan kişi, hukuki mesnediyle iddiasını ispatla mükellef olduğunu beyan etmiş, öncelikle—– sunduğumuz istinaf kararları uyarınca teminatsız olarak, ihtiyati haciz kararı verilmesini, davanın kabulü ile — sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili Mahkememize sunduğu— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle:Davacı yan tarafından müvekkili firma aleyhine —– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkili firmaya tebliğ edilmesinin ardından hem icra müdürlüğünün yetkisine hem de borca itiraz edildiğini, müvekkili firma aleyhine ikame edilen işbu haksız ve hukuka davada yetkili mahkemenin —Mahkemeleri olduğunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6’ncı maddesinin; —- hükmü ile müvekkili firmanın adresinin —- olduğu birlikte değerlendirildiğinde huzurdaki davanın yetkisiz olduğu apaçık ortada olduğunu, davacı yan —– dosyasından gönderilen ödeme emrinde de Mahkeme huzurunda ikame etmiş olduğu işbu dava dilekçesinde de müvekkili firmaya ait aracın hangi tarihlerde, hangi saatlerde,—- hangi yönünde/gişesinde ücret ödemeksizin ihlalli geçişler gerçekleştirdiğini açıklamamış olup işbu husus dahi davacı yanın iddialarının haksız ve hukuka aykırı olduğu ortaya koyduğunu, bir an için davacı yanın dava dilekçesinde yer alan iddiası kabul edilse dahi anılan dönemde müvekkili firmaya ait aracın geçiş ücretlerini karşılayacak —- bakiyesi mevcut olduğunu, takibe konu alacağın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile —- müvekkili firmaya gönderilen ödeme emri incelendiğinde alacağın, takip tarihinden itibaren yıllık —- oranlarda işleyecek faizin ve ——- giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte TBK 100’e göre ödenmesi emridir açıklamasının bulunduğu görülecek olup işbu husus dahi davacı yanın müvekkili firma aleyhine başlatmış olduğu icra takibinde kötü niyetli olduğu açıkça ortaya koyduğunu, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı iddialarının kabulü anlamına gelmemek kaydı ile icra takibinde isteyebileceği faiz oranının—- gerekirken talep etmiş olduğu yıllık —- oranı haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı yanın talep etmiş olduğu kalemlere ilişkin — talep etmesi de hukuka aykırı olduğunu beyan etmiş, davalı müvekkili firmanın adresinin—-nedenle müvekkili firma aleyhine ikame edilen davalarda yetkili mahkemelerin —-Mahkemeleri olması dolayısıyla yetkisizlik kararı verilmesini, usul, yasa ve yerleşik yüksek mahkeme ilamlarına aykırı işbu davanın reddine, davacı yanın haksız ve kötü niyetli olmasından ötürü takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama ve vekâlet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalının maliki olduğu araçların davacının işlettiği tünelden kaçak olarak geçip geçmediği, geçmiş ise geçiş bedeli ve ceza bedelinden sorumlu olup olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —-Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalının —-kayıtları celp edilmiş, ihlalli geçiş iddiasına konu —kayıtları celp edilmiş, —- plakalı aracın —- bilgileri celp edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Tüm dosya kapsamından; davalıya ait — plakalı aracın davacının işlettiği tünelden geçtiği, —gelen yazı cevabında —- tarihleri arasında hesap hareketinin bulunmadığı ve hesap bakiyesinin — olduğunun bildirildiği, bu kapsamda —- yeterli bakiyenin bulunmadığı ve geçiş ücretinin geçiş anında ve geçişten sonraki —- dönemde ödenmediği bu nedenle davalının geçiş ücreti ve ceza bedelinden sorumlu olduğu, davacının geçiş ücreti ve ceza tutarının tahsili amacıyla başlattığı icra takibinin haklı olduğu, takibe itirazın haksız olduğu, itirazın iptalinin gerektiği, ihlalli geçişe konu aracın ticari araç olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,——dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 59,30 TL harcın alınması gerekli olan ‭80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭‭‭‭21,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 932,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 59,30 TL başvurma harcı ve 44,00 TL posta ve tebligat gideri ile 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 162,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı yasanın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca arabulucuya ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
29/03/2022