Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/285 E. 2021/850 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/285 Esas
KARAR NO : 2021/850

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2021
KARAR TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu şirketin ———- işleri ile iştigat ettiğini, bakım ve onarımını yaptığı iki —- başta — olmak üzere bir kısım işini 335.000,00 TL karşılığında davalı tarafa yaptırmaya karar verdiğini, ve karşı tarafa çeşitli tarihlerde — ödeme yaptığını, bu ödemeler karşılığında karşı taraf müvekkili şirkete iki adet toplam 297.756 TL tutarında fatura kestiğini, —- tutarında teklif verdiğini, ve yine ayı — tarihinde malzeme— müvekkil şirketin muhataba — ödeme yaptığını ancak karşılığında kendisine hiçbir fatura kesilmediğini, gerekli — davalı tarafa ödenmiş olmasına rağmen— davalı temin edemediğinden müvekkil şirket 32.450 TL karşılığında — ederek davalı tarafa gönderdiğini, asıl önemli —– döşenmesi usulüne uygun olarak yapılmadığını belirterek 462.450,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı müvekkilim … arasında 30.12.2019 tarihli teklif mektubu ile mutabık kalınan konularda, davacının o tarihlerde sahibi bulunduğu —– isimli –, bakım onarım ve — yapılması ile ilgili anlaşmaya varıldığını, davaya konu — isimli — davacı tarafça–getirildiğini, taraflar arasındaki anlaşmaya göre –işlerini davalı müvekkil hiç üstlenmemişken– olması, delik kısımdan– girmesi nedeniyle temizlik işlemlerinin 2 aydan fazla uzamış olduğunu, davaya konu teknenin 2020 yılı aralık ayında—isimli kişiye satılıp devredildiğini, diğer taraftan davalı müvekkil iş arkadaşları ve ustaları ile taahhüt ettiği işleri yapmaya devam ederken yine taahhütler içinde olmamasına rağmen taşıyıcı— müvekkil tarafından üstlenildiğini ve yapıldığını, davacı tarafın, davalı müvekkile 321.198-TL ödeme yaptığı iddiası tamamen gerçek dışı olduğunu, davaya konu diğer —– isimli —,—– kaplaması işi davacı taraf ile 06.06.2020 tarihinde anlaşılarak alındığını, — olduğunu davalı müvekkilin nakliye ve yol masrafı dahi almadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında akdedilen gemi bakım onarım sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan müspet ve menfi zararların tahsili istemine ilişkindir.
Görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. (HMK 114/1-c maddesi) Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemece dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırılır.
Ticari davalar TTK 4. Maddesinde mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın Ticaret Mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise nispi ticari dava konusu olup mahkememizin görev alanı içinde kalacaktır.
TTK’nın 5. Maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca Ticaret Mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
TTK 1352/1 deniz alacağı aşağıda sayılan hususların birinden veya birkaçından doğan istem anlamına gelir.
TTK 1352/1-m : Geminin yapımı, yeniden yapımı, onarımı donatılması ya da geminin niteliğinde değişiklik yapılması.
Davaya konu uyuşmazlığın davacıya ait iki adet — bakım ve onarım işleri ile ilgili davalı ile yapılan anlaşma uyarınca davacı tarafından davalıya bir kısım ödemeler yapılmasına rağmen davalının anlaşmaya konu bakım ve onarım işlerini gereği gibi yapmadığı iddiasına dayalı olarak davacının davalıya yapmış olduğu ödemelerin davalıdan tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır. Yani alacak TTK 1320-1352/m bendinde düzenlenen deniz alacaklarına ilişkindir. Bu nedenle uyuşmazlığın Deniz Ticaret Hukuku’na göre ve özel ihtisas mahkemesi olan Ticaret Mahkemesinin— Dairesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Dava, taraflar arasında akdedilen gemi bakım onarım sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan müspet ve menfi zararların tahsili istemine ilişkindir.
—Mahkemesince, TTK’nın 5. kitabında yer alan ihtilafların deniz ticaretine ilişkin olup — tarafından deniz ticaretine ilişkin hukuk davalarına bakmakla asliye ticaret mahkemelerinin görevlendirildiği, yargı çevresi kapsamının –olarak belirlendiği, görev düzenlemesi olup re’sen gözönüne alınması, davanın deniz ticaretine ilişkin olduğundan deniz ticaretinden doğan işlere bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesinde bakılması gerektiği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiştir.
—- davada — tamir sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı olarak ortaya çıkan zararların tahsilinin talep edildiği, uyuşmazlığın BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesine ilişkin hükümler ile borçların gereği gibi ifa edilmemesinin sonuçlarını düzenleyen BK’nın 112 ve 113. maddelerinde yer alan genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği, taraflar tacir olup uyuşmazlık konusunun, her iki yanın ticari işletmesi ile ilgili olması nedeniyle davanın TTK’nın 4 ve 5. maddelerine göre mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, bu nedenle görevli mahkemenin deniz ticareti ve deniz sigortalarından kaynaklanan davalar dışındaki hukuk davalarına bakmakla görevli ticaret mahkemesi olduğu ve —Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun, görev hususunu düzenleyen 5. maddesinin ikinci fıkrasında ” Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4. madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” hükmü getirilmiştir.
— sayılı kararı ile İstanbul İlinde Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulup, faaliyete geçtiği anlaşılmaktadır.
HSYK’nın 24.03.2005 gün 188 sayılı kararında Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulmayan yerlerde, ticaret mahkemesi bulunması halinde bu mahkemenin, ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde –numaralı asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı hususu karar altına alınmıştır.
Deniz alacağı hususunda, 6102 sayılı TTK’nın 1352/1. maddesinde “Deniz alacağı; aşağıda sayılan hususların birinden veya birkaçından doğan istem anlamına gelir: ” ve aynı maddenin 1-m bendinde “Geminin yapımı, yeniden yapımı, onarımı, donatılması ya da geminin niteliğinde değişiklik yapılması.” hükümleri mevcuttur.
Somut olayda; davacı vekilinin, davalı tarafından, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davacıya ait geminin onarımının yapıldığı, ancak davalı tarafından gemiye — sızdırmazlık —— yaptığı, davacı tarafın bu ayıplı ifadan dolayı birbirini takip eden zararlarının oluştuğu, bu nedenle davalıya yönelik hizmetindeki ağır kusuru nedeniyle uğranılan zararların tazminine yönelik dava açtığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yukarıda anılan madde uyarınca deniz alacağına ilişkin olduğu ve denizcilik ihtisas mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşıldığından, davanın— ihtisas mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince —– İhtisas Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Açıklanan nedenlerle açılan işbu davada — Ticaret Mahkemesi görevli olup mahkememiz görevli olmadığından davanın görev şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (—-
Açıklanan nedenlerle açılan işbu davada — Ticaret Mahkemesi görevli olup mahkememiz görevli olmadığından davanın görev şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.TTK 5/3 ve HMK 114/1-c maddeleri uyarınca mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, bu nedenle davanın göreve ilişkin olumlu dava şartı yokluğundan HMK 115. Maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-HMK ‘nun 20. Maddesi uyarınca işbu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftlakı süre içesinde başvuru halinde dava dosyasının görevli ve yetkili —– — TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-HMK ‘nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.