Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/265 E. 2022/367 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/265 Esas
KARAR NO : 2022/367
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/04/2021
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davacı —-kullandırdığı kredi nedeniyle adı geçen firmadan alacaklı olduğunu, kredi kullanıcısı firmanın kredi borcuna karşılık temlik cirosu ile ciro ettiğini davalı —- nolu hesap üzerinden —tarihinde keşide edilmiş —- bedelli çekin son hamili olduğunu, belirtilen çekin son hamili olan müvekkil banka tarafından—tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiğini ve —-yönünden karşılığının bulunmadığı görülerek karşılıksız çek şerhi verildiğini, aradan geçen süre içerisinde dava dışı —- firmasının kredi borcunu ödememesi üzerine adı geçen firma aleyhinde —–dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, şirketin tespit edilebilen tek mal varlığı olan taşınmazı üzerine haciz uygulatıldığını, taşınmazın satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde müvekkil bankaya dosya alacağını kapatacak miktarda pay düşmediğini, bu arada çekin 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bunun üzerine sebepsiz zenginleşmeye dayalı tahsilat sağlayabilmek için daha önce icra takibi yapmadığı için 3 yıllık yasal süresi geçen davaya konu çeki —-sayılı takip dosyası üzerinden TTK 732. maddesi kapsamında “sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebi” açıklamasıyla örnek ödeme emri ile icra takibine konu ettiğini, taraflar arasında temel ilişki bulunmadığından icra takibi özellikle sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebi ile açıldığını, davalı tarafın ise borcuna karşılık keşide ettiği çek bedelini halen son hamiline ödemediğini ve bu nedenle ödemediği çek bedelinin halen uhdesinde olduğunu, davalı tarafın vekili kanalıyla sunduğu dilekçe ile takibe öncelikle —– gerekçesiyle yetki yönünden ve ayrıca “zamanaşımı nedeniyle borçlu bulunmadıkları” gerekçesiyle icra takibindeki borca itiraz ettiği—- tarihinde uyap üzerinden öğrendiklerini, süresinde yapıldığı anlaşılan itiraz ile icra dairesine—— tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini gördüklerini, bu itirazın taraflarına tebliğ edilmediğini belirterek davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak üzerinden % 20’den az olmamak üzere hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı banka ile borç ilişkisi bulunan dava dışı ——arasında gerçekleşen kredi kullanımından kaynaklı olarak bu firmanın kredi borçlusu durumunda olması ve kredi borcuna karşılık temlik cirosuyla ciro edilen davalı müvekkil —- tarihinde keşide edilmiş çek davacı banka tarafından —– tarihinde muhatap bankaya ibraz edilmekte olduğunu, belli bir süre işlemsiz bırakılmasından sonra müvekkil aleyhine —– tarihinde icra takibi başlatıldığını, taraflarınca mezkur icra takibine yapılan yetki itirazı ve borca karşı itiraz sonucunda takibin durdurulduğunu, yetkisiz yerde açılan icra takibinde davacı tarafın — tarihli istemi üzerine bahsi geçen dosya yetkili olan — gönderildiğini, davalı müvekkile —- tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davacı vekilinin zamanaşımına uğramadığını iddia ettiğini ancak bu husustaki zamanaşımı süresinin çekin ibraz süresinin bitiminden itibaren başladığını, çekler için düzenlenen zamanaşımı süresinin ibraz tarihi — bitiminden başladığını, davacı tarafın — tarihli istemi üzerine ancak yetkili icra dairesinin —- numaralı takibi üzerinden usulüne uygun olarak taraflarına tebliğ ettiğini, ödeme emrinin zamanaşımını kesintiye uğratacağının açık bir şekilde anlaşılmakta olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık: Taraflar arasında davacı bankanın dava dışı —– kullandırdığı kredi borcuna istinaden temlik cirosu ile aldığı, keşidecisi davalı olan — keşide tarihli ve —-bedelli çek nedeniyle davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı hususunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Dava, zamanaşımına uğramış bonoyla ilgili olarak 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 732.maddesinde —– düzenlenen sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı açılan itirazın iptali davasıdır.
Celp ve tetkik olunan —- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı banka tarafından dava dışı kredi borçlusu — alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı banka tarafından davalı borçlu aleyhine — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız takip yapıldığı, takip tarihinin — olduğu, borcun sebebinin ise —- nolu karşılıksız çek nedeni ile sebepsiz zenginleşmeden doğan muaccel alacak olduğunun belirtildiği görülmüş olup, davalı/borçlunun süresi içerisinde takibe ve yetkiye itirazı üzerine dosyanın —- kaydedildiği ve davalıya gönderilen ödeme emrine istinaden davalı/borçlunun süresi içerisinde takibe itirazı nedeni ile takibin durduğu ve eldeki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Takibe ve davaya konu çekin incelenmesinde keşidecisinin davalı—- olduğu, keşide tarihinin —- olduğu, çek bedelinin — olduğu, lehtarının dava dışı — olduğu, bu şirket tarafından çekin ciro edilerek dava dışı —verildiği, bu kişinin de çeki cirolayarak dava dışı —-, bu şirketinde çeki cirolayarak dava dışı —-verdiği ve en son bu şirket tarafından da çek ciro edilerek davacı — verildiği ve davacı banka tarafından çekin —– tarihinde yasal ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edildiği ve çekin karşılıksız olduğu görülmüştür.
Davacı tarafa dava dilekçesinde davaya konu çeki dava dışı —- kullandırılan kredi borcuna istinaden temlik cirosu ile devraldığını beyan etmiş olup, mahkememizce tarafların tüm delilleri celp olunarak davacı bankanın dava dışı—- kredi sözleşmesine istinaden alacaklı olup olmadığı ve varsa alacak miktarının tespiti yönünden bilirkişi raporu alınmış olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu— tarihli raporunda özetle; davacı banka ile dava dışı —– arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri uyarınca dava dışı şirkete taksitli ticari krediler kullandırıldığı ve ticari kredi kartı verildiği, kredi borcunun ödenmemesi nedeni ile davacı bankanın kredi hesaplarını kat ederek borçlu şirkete kat ihtarı gönderdiğini, davacı bankanın dava dışı — kredi alacağının devam etmekte olduğunu ve —-bilirkişi inceleme tarihi itibariyle taksitli ticari krediler ve ticari kredi kartlarından kaynaklanmış —davacı bankanın dava dışı —- alacaklı olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
TTK 749/1 poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
TTK749/2 hamilin cirantalarla düzenleyene karşı ileri süreceği istemler, süresinde çekilen protesto tarihinden veya senette “gidersiz iade olunacaktır” kaydı varsa vadenin dolduğu tarihten itibaren bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.hükmünü içermektedir.
TTK 732/1 zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
TTK732/4 sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, zamanaşımı süresi poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır, ispat yükü sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.
TTK 732/4 maddesinde zamanaşımı süresinin poliçenin zamanaşımında uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıl olduğu düzenlenmiş olup takibe konu çekin —- keşide tarihli olduğu, TTK 749/1 maddesiyle düzenlenen üç yıllık zamanaşımı süresinin eklenmesiyle zamanaşımına uğrayacağı tarihin — tarihi olduğu ve TTK 732/4 maddesi uyarınca bir yıllık zamanaşımının —tarihinde gerçekleşeceği sabit olup, davacı tarafından davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takip tarihinin ise —– tarihli olduğu, dolayısıyla sebepsiz zenginmeşmeyi düzenleyen TTK 732. Maddesinde belirtilen zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşılmakla davanın TTK 732 maddesinde belirtilen süre içerisinde açıldığı, bu nedenle davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
TTK 796/1 bir çek , düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
Yargı yetkisini, —- adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda—- toplanan/sunulan deliller, bilirkişi raporu, icra takip dosyaları, takibe konu çek iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı— arasında imzalanan ticari kredi sözleşmesine istinaden dava dışı — kredi kullandırıldığı ve kredi borcuna istinaden davalı şirketin keşidecesi olduğu davaya konu —keşide tarihli— bedelli çekin dava dışı kredi borçlusu —tarafından davacı bankaya temlik cirosu ile teslim edildiği, çekin davacı tarafça yasal ibraz süresi içerisinde —- tarihinde bankaya ibraz edildiği ve çekin karşılıksız olduğu tespit edilmiştir.
Davacı bankanın dava dışı kredi borçlusu —- kredi sözleşmesine istinaden alacaklı olup olmadığı ve alacaklı ise miktarı yönünden bilirkişiden rapor alınmış olup, davacı bankada yapılan inceleme sonucu alınan rapora göre davacı bankanın dava dışı kredi borçlusu —– toplam — alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu çekin keşide tarihi — olup çek TTK 749/1 maddesi uyarınca 3 yıllık sürenin geçmesi ile çekin zamanaşımına uğradığı tarih —- tarihidir. TTK 732/4 maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeden doğan istemlerde zamanaşımı süresi poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıl olup, sebepsiz zenginleşmeye dayalı istemde zamanaşımı tarihi —- tarihidir. Davacı tarafça sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak davalı/borçlu hakkında yapılan icra takip tarihinin ise—– tarihli olduğu ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı istemin zamanaşımı süresi içerisinde olduğu ,bu hali ile zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı kanaatine varılmıştır.
TTK 732/4 maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeden doğan istemlerde ispat yükü sebepsiz zenginleşmediğini iddia eden davalıya ait olup davalının çekin keşidecisi olması nedeni ile çeki elinde bulunduranlara karşı çek bedelinden her halükarda sorumlu olduğu, davalının çek bedelini ödediğine ilişkin bir iddiası olmadığı gibi bu hususun ispatına yarar bir delil de sunmadığı dosya kapsamındaki delillerden sabit olup davalının işbu çek nedeni ile çeki elinde bulunduran davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği ve davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak davalıdan çek bedelini talep edebileceği, davacı vekilince davalı aleyhine yapılan icra takibinde takip öncesi işlemiş faizin başlangıç tarihi çekin bankaya ibraz edildiği —– olarak belirlenmiş ise de TTK 796/1 maddesi uyarınca çekin yasal ibraz süresi on gün olup, davalı borçlu/keşideci bu süre içerisinde çek bedelini ödeme hakkına sahiptir.
Keşide tarihi — olan çekin on günlük yasal ibraz süresinin —-tarihinde dolduğu anlaşılmakla davalının temerrüdünün de bu tarihte gerçekleştiği, —- temerrüt tarihinden takip tarihi olan —tarihine kadar davacının talep edebileceği yasal faiz miktarının— toplam — olduğu, alacağın bilinir ve belirlenebilir olması nedeni ile icra ve inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla davanın asıl alacak yönünden kabulüne, işlemiş faiz yönünden ise kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; —- sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının —- esas sayılı dosyasına vaki itirazın — asıl alacak ve — işlemiş faiz yönünden iptaline,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Hükmolunan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 8.289,89 -TL harçtan daha önceden ödenen 2.076,27 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.213,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T (madde-13 İkinci Kısım İkinci Bülüm) göre hesaplanan 15.478,91 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 221,91 -TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 2.076,27 TL peşin harç, 8,50 vekalet harcı olmak üzere toplam 2.144,07 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 2.122,62 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 2.066,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 2.045,34 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
10-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 1.306,80 TL’sinin davalıdan alınarak, 13,2 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022