Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/261 E. 2022/765 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/261 Esas
KARAR NO: 2022/765
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; borçlu şirket —–arasında imzalanan —– istinaden borçlu şirkete kredi kullandırıldığını, — tarihinde müvekkil banka ile davalı şirket arasında —- imzalandığını, kullanmış olduğu kredilere istinaden borçlarını ödemeyen borçlu şirkete ve sözleşmerdeki kefil olan ——numarasıyla keşide edilen ihtarnamesini hesap özeti eki ile birlikte gönderilmiş ve aksi halde yasal yollara başvurulucağının ihtarı yapıldığını, gönderilen ihtarnamelerin sonuçsuz kalması üzerine —- borçlu şirket ve davalılar aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığını, akabinde borçlular aleyhine——- icra takibi başlatıldığını, borçluların her ikisinin de —- tarihinde borca itiraz ettiklerini, kötü niyetle yapılan bu itiraz icra işlemlerini sürüncemede bırakmak ve müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemek amacını taşıdığını, itiraz neticesinde icra işlemlerinin durdurulmuş ve akabinde ticari davalar için dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, ancak herhangi bir uzlaşmaya varılamadığını belirterek —– dosyasına davalı-borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalılardan %20’den az olmamak üzere kaydı ile icra inkar tazminatı alınarak taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı-borçlular üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar temelde davacı tarafından davalı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise borç miktarının ne olduğu, davalı —– borçtan sorumlu olup olmadığı, davalıların icra takibine yapmış oldukları itirazın haklı olup olmadığı iptalinin gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlığa düşmüşlerdir.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, ——- kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
—– sayılı icra dosyası celbedilmiştir.
—– değişik sayılı dosyası celbedilmiştir.
—- müzekkere yazılarak davacının ve davalı — kayıtları celbedilmiş, —- müzekkere yazılarak davalı —- ikamet adresinin araştırılması istenilmiş buna ilişkin müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Taraflarca ön inceleme yapılmadan önce sulh olduklarının beyan edildiği ve tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının beyan edildiği anlaşılmıştır.
Sulh 6100 sayılı HMK’nun 313. maddesinde; “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.
Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre sulh davaya son veren taraf usul işlemidir ve HMK’nun 315. Maddesi uyarınca kesin hüküm gibi sonuç doğurur.
Tüm dosya kapsamında tarafların sulh olduklarını beyan ettikleri , bu kapsamda karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini talep ettikleri, karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri , vekalet ücreti ve tazminat taleplerinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar kanunu uyarınca peşin alınan 5.848,86 TL harçtan alınması gerekli 53,80 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla alındığı anlaşılan 5.795,06 TL’nin davacı tarafa iadesine,
3-Tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022