Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/242 E. 2022/755 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/242 Esas
KARAR NO : 2022/755

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 07/04/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına kayıtlı bulunan—- tarihinde saat — girişinde—-çarptığını, kazaya ilişkin olarak davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce —tarihinde hak sahiplerine —- trafik kazası nedeniyle hak sahipleri tarafından açılan —Esas sayılı dosyasında hak sahiplerinin —- tutarında tazminata hak kazandığının tespit edildiğini, müvekkili aleyhine —–üzerinden takip başlatıldığını, taraflar arasında yapılan sulh ve ibra anlaşması ile müvekkili tarafından toplam— tutarında tazminat ödemesi yapıldığını, yapılan ödemenin içinde maddi tazminat, manevi tazminat ve ferilerinin bulunduğunu, davalı ——— poliçe limitlerinin kaza tarihi itibariyle — davalı —- tarafından evvel hak sahiplerine ödendiğini, davalı —— ana para olarak sorumluluk limitinin bulunduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25.578 TL tazminatın rizikonun gerçekleşme ihbar tarihi olan ———–tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu ——havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: —– tarihinde ——— sevk ve idaresindeki —-plaka sayılı aracı ile yaya ——-neticesinde yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, davacı şirkete—arasında müvekkili —- nezdinde ———sigortalandığını, kaza tarihinde geçerli olan—-sınırlı olduğunu, kaza sebebiyle dava dışı—- müvekkili sigorta şirketi tarafından——- tutarında ödeme yapıldığını, ödenmiş olan ——- güncellenmiş tutarı ile birlikte poliçe teminat limitini aştığının görüleceğini, müvekkili şirketin poliçeden doğan tüm sorumluluğunu fazlasıyla yerine getirmiş olması nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunarak, açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı —- kazasında —– vefat etmesi nedeniyle dava dışı üçüncü kişilere ödediği tazminattan davalı tarafından daha önce —– mahsubundan sonra bakiye talep edebileceği tazminat bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, trafik kazasından kaynaklı üçüncü kişiye ödenen destekten yoksun kalma zararının sigortacıdan tahsili istemine dayalı alacak davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 62.maddesindeki; “Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar, özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur.
Tazminatın kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişi, bu fazla ödemesi için, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olur .” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Dosyada mübrez—– edilen —– incelendiğinde; poliçenin —— geçerli olduğu, sigortalısının ——— sigortalanan aracın————— olduğu anlaşılmıştır.
—– celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
—— sayılı takip dosyasının—– üzerinden celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi heyeti——– raporunda özetle; dosya muhteviyatında bulunan bilgi ve belgeler birlikte nazara alındığında, kaza yerinin konumu ve mahal şartlarla dikkate alınarak olay değerlendirilip, yukarıdaki hususlar —– meydana gelen Maddi Hasarlı Trafik Kazasında; davacı şirketin maliki olduğu ve davalı —- Poliçesi ile Sigortalı olan ———– sürücüsü dava dışı —- 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 74. Ve 52/a-b maddeleri kurallarını ihlal ettiği, davaya konu trafik kazasının oluşumunda; %100 oranında kusurlu olduğunu, dava dışı yaya — sürücüsünün; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bağlı yönetmelikte belirtilen yayaların uyması zorunlu kurallara riayet ettiğini, kazanın oluşmasında alabileceği herhangi bir tedbirinin bulunmadığını, kendisine kusur izafe edilmesinin uygun olmadığı için atfı kabil kusurunun bulunmadığını, davacının rücuen alacağının tespit edilebilmesi için; — kesinleşme şerhi ile hükme esas alınan bilirkişi raporunun bir kopyasının dosyaya celbinin gerektiğini, anılan eksikliklerin giderilmesi halinde davacının rücuen alacağının tespit edilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti — raporunda özetle; dava dışı yaya——- sayılı —— sürücüsünün; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve bağlı yönetmelikte belirtilen yayaların uyması zorunlu kurallara riayet ettiği, kazanın oluşmasında alabileceği herhangi bir tedbirinin bulunmadığını, kendisine kusur izafe edilmesinin uygun olmadığı için atfı kabil kusurunun bulunmadığını, davacının rücuen alacağının ——-, temerrüt başlangıcının —— tarihi olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, trafik kazasından kaynaklı üçüncü kişiye ödenen destekten yoksun kalma zararının sigortacıdan tahsili istemine dayalı alacak davasıdır.
—— tarihinde meydana gelen kazada dava dışı—————— aracın çarpması nedeniyle vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde —– yaklaşırken hızını azaltarak gereken tedbiri almayan ve okul geçidi üzerinden yolda karşıdan karşıya geçmeye çalışan—– çarpan—– plakalı araç sürücüsü ———-kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, —karşıdan karşıya geçmeye —— kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı,—– yoksun kalanlar tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı davası kapsamında ——— sayılı dosyasında yapılan sulh kapsamında davacı tarafından dava dışı üçüncü kişilere —– tazminat ödendiği, davalı tarafından ——ödeme yapıldığı, davalının kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren —– plakalı aracın kaza tarihinde geçerli —- poliçesini yapan sigortacısı olması nedeniyle dava dışı zarar görenlerin zararından KTK 97.madde hükümlerine göre sorumlu olduğu, davacının müteselsil sorumlular arasındaki iç ilişki gereği dava dışı destekten yoksun kalanlara ödediği tazminatı davalı sigorta şirketine poliçe limitleri dahilinde rücu edileceği, davalı tarafından yapılan ödemenin mahsubundan sonra davacı tarafından bakiye —– edilebileceği, bu tazminat miktarına ödeme tarihi ——– itibaren talep gibi yasal faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
—————— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.747,23 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 436,81 TL harcın mahsubu ile bakiye — karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—— —- ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan ve————- giderinden oluşan —- yargılama gideri ile ——– başvuru harcı olmak üzere toplam —— davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca —– nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.