Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/241 E. 2023/473 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/241 Esas
KARAR NO:2023/473
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/11/2020
KARAR TARİHİ:30/05/2023

DAVA:Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 05/11/2020 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ——— tarihinde kusurlu sürücü sevk ve idaresinde iken müvekkil şirkete—- poliçe numarası ile —– plakalı araca %100 kusurlu bir şekilde çarparak sigortalı araç nezdinde hasar meydana getirdiğini, meydana gelen kaza sonrası kusurlu—– plakalı aracın ———- bulunduğunun, davalı şirketin itirazının iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına, davalı şirket aleyhine %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 02/12/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: dava konusu kaza sebebiyle müvekkile açılan davalardan genel yetki kurallarının geçerli olduğunu, müvekkil kurumun adresinin ——– davalının ikametgahı mahkemesi kuralları gereği davanın yetkili ———- Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkil şirketçe yapılan araştırma sonucu kaza tarihi öncesinde yapıldığı anlaşıldığını ve davanın reddinin gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu ——– plakalı araçlar arasında meydana gelen kazanın ne zaman meydana geldiği, kazada kusur durumunun ne olduğu, davacının sigortalısına ödediği tazminatının davalıdan rücuen tahsilini isteyip isteyemeyeceği, davalının icra takibine vaki itirazının haklı olup olmadığı, takibe itirazın gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.

DELİLLER:———– sayılı dosyasında 10/02/2021 tarihinde yetkisizlik kararı vermiş ve dava mahkememize tevzi olunmakla, belirtilen esasa kaydı yapılmıştır.—— sayılı dosyası incelenmiştir.Makine mühendisi bilirkişi 27/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dışı sürücü—- idaresindeki ———— plakalı aracı ile otoparktan çıkarken cadde boyunca normal seyreden ———— plakalı araca çarptığı için KTK 57/b/7 – 84/h ve KTY 109/b/7 – 157/a/8 maddelerinde açıklanan kusurları işlediğini, kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğunu, dava dışı sürücü ——— idaresindeki ——– plakalı aracı ile cadde boyunca normal seyrederken otoparktan kontrolsüzce çıkan —-aracın çarpması sonucu kazaya karıştığı için kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, tazminata konu ——– tarihinde trafiğe çıkmış——tarihinde, 4 yıl kullanıldıktan sonra kazaya karışmış,———- olduğu ve 1.888,00 TL işçilik bedelinin 19.03.2019 tarihinde, 3.121,45 TL yedek parça tutarının 10.04.2019 tarihinde ödendi ——– dosyasıyla——– plakalı aracın hasar tutarının 10.04.2019 itibariyle işlenmiş yasal faizi ile tahsili için 17.04.2020 tarihinde icra takibi yapıldığını, ancak davalı ———– gereğince icra takibi öncesinde temerrüde düşürülmediği için işlenmiş faiz talep edilemeyeceğini, davacı———— tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 22.02.2019 tarihini de kapsayacak şekilde, rayiç değeri ile sigorta teminatı altında olduğunu,—— plakalı araçtaki hasarların—— teminatı altında olduğunu, davalı———– tarihleri arasında, kazanın meydana geldiği 22.02.2019 tarihini de kapsayacak şekilde sigorta teminatı altında ve maddi teminat limitinin araç başına 36.000 TL olduğunu, ———-gereğince mağdur aracın hasar tutarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta teminatı altında olduğunu, ———– itibariyle yasal faizi ile talep edilebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi 08/03/2022 tarihli raporunda özetle; davaya konu kazaya ilişkin fotoğrafların çekildiği tarihin tespitinin, fotoğrafların dijital örneklerine ulaşılması ve oluşturma tarihi / değiştirme tarihi okunması ile mümkün olabileceğini, dosya ekinde ve yapılan çalışmalarda bu dijital verilere ulaşılamadığını, fotoğrafların dijital örneklerinin dosyaya sunulması halinde ek rapor düzenlenebileceğini beyan ve rapor etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :Davacı tarafça 22/02/2019 tarihinde kasko sigortası yaptıkları —- plakalı araç ile davalının——– plakalı aracın çarpışması ile trafik kazası meydana geldi, kaza nedeniyle sigortalılarına 5.010,00 TL tazminat ödedikleri, ödenen miktarın rücuen tahsili için icra takibi başlattıkları, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu iddialarıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça davaya konu kazaya ilişkin tutulan kaza tespit tutanağının kaza tarihinden sonra tutulduğu, poliçenin kaza tarihini kapsamadığı, poliçenin kaza tarihinden sonra yaptırıldığı, bu nedenle kaza nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olmadıkları iddiasıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklı—— sigortacısının sigortalısına ödediği hasar tazminatının rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı tarafça ileri sürülen kazanın sigortalanan dönemden önce gerçekleştiği iddiası yönünden yapılan incelemede; dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağında kaza tarihinin 22/02/2019 saat 12:30 olarak belirtildiği, tutanağın altında ——– ve ———– imzalarının bulunduğu, davalı tarafça kaza fotoğraflarının kazadan daha önce çektirildiğinin tespit edildiği iddia edilmiş ise de; fotoğrafların kaza tarihi olarak tutanakta belirtilen tarihten daha önce çektirildiğini ispata yarar delil bulunmadığı, fotoğrafların teknik bilirkişi tarafından incelenmesine ilişkin ara karar kurulmasına ve davalı tarafa gerekli ihtaratın yapılmasına rağmen davalı tarafça bilirkişi ücretinin yatırılmaması nedeniyle bilirkişi incelemesinin yapılamadığı, bu nedenle teknik olarak fotoğrafların çekildiği tarihin tespitinin mümkün olmadığı, verilen kesin süreye rağmen delil avansının yatırılmaması durumunun davacı bakımından kazanılmış hak teşkil ettiği, bu nedenle davalı tarafa bilirkişi ücretini yatırması için yeniden süre verilmesinin mümkün olmadığı, davalı tarafça tanık deliline dayanılmış ve fotoğrafların incelenmesi ile birlikte destekleyici delil olabileceği, tanığın dinlenmesine karar verilmesine rağmen tanığın davetiye ve ihzar müzekkereleri ile temin edilememesi, ücretin yatırılmaması nedeniyle fotoğrafların tarihinin tespitinin mümkün olmaması, kaza tespit tutanağının altında imzası bulunan tanığın beyanının tek başına kaza tarihinin sigortalan dönem dışında olduğunu ispata yeterli olmayacağı kanaatine varılarak tanığın dinlenmesinden vazgeçilmesine karar verilmiş, kazanın sigortalanan dönemden önce gerçekleştiği iddiasını ispata yarar davalı tarafça bir delil sunulamaması nedeniyle ispat yükü üzerinde bulunan davalının TMK 6. Ve HMK 190. Maddelerine göre iddiasını ispat edemediği kanaatine varılmıştır.Duruşmada verilen kısa kararda sehven ——–ifadesi yazılmış ise de davanın ——- sayılı dosyasına ilişkin olduğu sehven kısa kararda yanlış yazıldığı gerekçeli karar yazımı sırasında fark edilmiş ve hatanın maddi hata kapsamında olması nedeniyle HMK’nın 304. Maddesi uyarınca gerekçeli kararda resen düzeltilmiştir.Tüm dosya kapsamından; —— plakalı araç ile sürücü —– sevk ve idaresindeki—— plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, otoparktan çıkarken caddede normal seyreden araca çarpan —plakalı araç sürücüsü —– kusurlu olduğu, davacıya kasko sigortalı aracın kusurunun bulunmadığı, kaza tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişisi raporuna göre davacı tarafından sigortalısına ödenen tazminatın kadri maruf olduğu, bu kapsamda davacının takip yapmakta haklı olduğu, davalının icra takibine itirazının asıl alacak yönünden haksız olduğu, davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğünün ispat edilememesi nedeniyle işlemiş faiz yönünden itirazın haklı olduğu, kabulüne karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren talep gibi yasal faiz işletilmesi gerektiği, alacağın haksız fiilden kaynaklanması, likit ve bilinebilir olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, ———– sayılı dosyasına vaki itirazının 5.009,45 TL yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine,
4- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 342,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 93,43 TL’nin mahsubu ile bakiye 248,77 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.009,45 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 461,33 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 185,25 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 939,65 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 860,41 TL’ye 93,43 TL peşin harç ilave edilerek bulunan 953,86 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan1.000,00 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 84, 33 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin haklılık durumuna göre hesaplanan 1.208,69 TL’sinin davalıdan, 111,31 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2023