Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/220 E. 2021/714 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/220 Esas
KARAR NO: 2021/714
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 31/03/2021
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığı alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün lider kuruluşlarından olduğunu, davalı şirketin talepleri üzerine verilen kargo hizmeti neticesinde müvekkili şirketin davalı borçludan—– tutarında alacağının bulunduğunu, müvekkilinin davalıya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu taşıma ilişki sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğduğunu, borcun ödenmemesi üzerine—– sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından takibe konu edilen faturalarda yer alan kargo hizmetinin verilip verilmediği, verilmiş ise bedelinin ödenip ödenmediği, davalının icra takibine yaptığı itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen —– sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi —havale tarihli raporunda özetle; davacının —- defterlerinin kendi adına delil vasfına haiz olduğunu, dosya içerisinde, davacının davalı adına düzenlemiş olduğu —, davalının itiraz etmiş olduğuna dönük bir belgenin olmadığını, icra inkar tazminatı isteminin, Sayın Mahkemenizin takdirinde bir husus olduğunu, davacının kayıtlarında — icra takip tarihi itibariyle davalıdan —- alacaklı olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafından, davalıya kargo hizmeti verildiği, davalı tarafından hizmet bedelinin ödenmediği, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının itiraz ettiği ve takibin durduğu iddiasıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davacı taraf defterlerini ibraz ettiği davalı taraf ise ticari defterlerini mazeretsiz olarak ibraz etmekten kaçınmış . davalının ticari defterlerini kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz etmediği, davacının ise kendi ticari defterlerine göre davalı taraftan —- alacaklı olduğu, davacının ticari defterlere delil olarak dayandığı ve tarafların ellerinde bulunan belgeleri -ticari defterler dahil- ibraz zorunluluğu bulunduğu, bu zorunluluğa ve verilen kesin süreye rağmen davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, HMK’nun 220′ inci maddesinde, bir tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesinin sonuçlarının düzenlendiği, karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılması gerektiği ve tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebileceği—- davacının ticari defterlerinin—–dayanması ilkes——- uygun olması nedeni ile davacı lehine delil teşkil edeceği, bu nedenle davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, alacağın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olması nedeniyle kabulüne karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi gerektiği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,—– Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcı başlangıçta peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin yatan harç, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 71,10 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 889,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap edilen 850,65 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7—— davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, miktar itibarı ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2021