Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/213 E. 2021/735 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/213 Esas
KARAR NO : 2021/735

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 29/03/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile ———– dayalı olarak söz konusu firmaya kredi kullandırıldığını, diğer
davalı —- sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, söz konusu firmanın borcunu ödememesi üzerine borcun ödenmesi —–keşide edildiğini,
ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini — icra takibine geçildiğini, davalının söz konusu icra takibindeki borcun tamamına, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini,
belirterek sonuç olarak; davanın kabulü ile —– takibe yönelik itirazların takip talebi doğrultusunda iptaline, takibin
devamına, davalı borçluların haksız itirazı sebebiyle alacak tutarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 14/10/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmadıkları gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki —- dolayı davalıların davacıya borçlu olup olmadıkları, borçlu iseler borcun miktarı, takip yapmakta davacının haklı olup olmadığı, takibe itirazın haklı olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak,—– iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen—– dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada —– tarafından davalı —- davalı —– olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada —— incelendiğinde; davacı banka tarafından davalı şirkete kullandırılan—– olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada —– anlaşılmıştır.
Bilirkişi —- tarihli dilekçesinde özetle: dava konusu alacak tutarının, davacı —-davalı asıl borçlu—-
——- borcundan kaynaklandığı,
davalı asıl borçlu şirket için taleple —-, davacı bankanın —- —– alacak tutarı bulunduğu, takip talebinde ise toplam
189.829,74 TL talep edildiği, bu durumda tespitlerimizi aşan fazla talebin yerinde olmadığı,
davalı —— tutarında —- geçerli kefaleti bulunmaktadır. Adı geçen davalı kefil, davalı asıl
borçlu ile —- temerrüde düştüğünden, taleple bağlılık ilkesi de
gözetilerek, takip tarihi itibariyle dava konusu krediler için davalı asıl borçlu bakımından
hemen—- borçtan, davalı — —-
sorumlu tutulabileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Tüm dosya kapsamından; davalı şirketin davacı bankadan imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında krediler kullandığı, alınan bilirkişi raporuna göre takip tarihi —- —-alacağının bulunduğu, davacının bu miktarlar yönünden takip yapmakta, davalının itirazının haksız olduğu, davalılardan—- müşterek kefil olarak sorumlu olduğu bu kapsamda davalıların takibe itirazlarının bilirkişi raporunda hesaplanan 187.151,51 TL yönünden haksız olduğu alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesine gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlularının, —–yönünden—- alacak—- işlemiş faiz ve—— alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen alacak yönünden takibin takip talebindeki koşullarla aynen devamına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 12.784,32 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.293,68 TL ile icra peşin harcı olarak alınan 949,15 TL’nin mahsubu ile bakiye ‭9.541,49‬ TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte—- vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan ve 59,30 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 139,20 TL posta ve tebligat giderinden oluşan ‭898,5‬0 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 885,82 yargılama gideri ile 2.293,68 TL peşin harç olmak üzere toplam ‭3.179,50 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca ——davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.