Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/209 E. 2022/686 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/209
KARAR NO : 2022/686

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili — tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin –tarihinden beri davalı— tekabül eden — sahibi olduğunu, şirketin — olduğunu, kalan % 433 hissesinin– şirketin diğer hissedarlarının —– eşi ve davalı şirketin müdürü olan —-ile ortak olduğu —–başka bir şirketinin bulunduğunu, —- sözleşmesinde yapılan değişiklikle şirketin — tarihinde faaliyete başlamasına rağmen uzun süredir faaliyetlerini durdurduğunu,– ve satış faaliyetlerini tek başına gerçekleştiren müvekkilinin—–şifrelerinin dahi değiştirilerek yapmakta olduğu — çalışmalarının engellendiğini, yine müvekkili ile şirketin diğer ortakları arasında anlaşmazlık, güven kaybı ve husumet bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketin diğer ortaklarından — ile şirket müdürü — ortak olduğu —çalışmakta iken ücretinin düşükten gösterilmesi, kazanılmış haklarının kendisine ödenmemesi ve ortak olduğunun belirtilmesine rağmen ve müşterilere ortak olarak — rağmen üzerine hisse devrinin yapılmaması nedenleri ile — ile yaşadığı tartışmalardan sonra işyerinden ayrılmasının söylendiğini, istifa etmek istemeyen müvekkilinin bir sonraki gün işyerine gittiğinde davalı şirketin adresinin de aynı olduğu işyerinin adresten taşındığını gördüğünü, belirtilen nedenlerle iş akdini haklı nedenle fesih ettiğini, hak kazanmış olduğu işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle ——– açılmış derdest bir davanın bulunduğunu, davalı şirketin adresinin sadece —- yer aldığını, belirtilen adreste şirketin bulunmadığını, müvekkilinin talepte bulunmasına rağmen —- bulunan ürünlerin nerede olduğunun müvekkiline söylenmediğini, şirket bilgilerinin paylaşılmadığını, davalı şirketin hiçbir kazancı olmamasına rağmen davalı şirket ortaklarından —–eşi —- —- sahip olmak için çalıştırılarak —— yatırıldığını, yine — maaş ödemeleri yapılmayarak———– borçlandırıldığını, yine diğer şirketten —yapamayan ortakların davalı şirketi sürekli olarak dava dışı diğer——— borçlandırıldıklarını, böylece —- yasağının etrafından dolaşarak örtülü kazanç aktarımı yaptıklarını, davalı şirketin ticari defter ve mali kayıtlarının incelenmesi halinde davalı şirketin borca batık olduğunun ve —kaybettiğinin tespit edilebileceğini, davalı şirketin diğer ortaklarının talebi ile müvekkilinin şirketin nakit sıkışıklığı olması nedeniyle davalı — verdiğini, ancak şirkete vermiş olduğu 20.000,00 TL’lik borcun henüz ödenmediğini iddia ederek, şirket ortaklarının birbirlerine —- kalmadığından ve bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmaması nedeniyle —— davalı şirketin haklı nedenle feshine ve 6762 sayılı Kanun’da gösterilen şekillerde——-, Mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin şirketteki hisselerinin değeri karşılığında diğer ——- tarafından satın alınması suretiyle ortaklıktan çıkarılmasına, müvekkilinin şirkete verdiği — tutarındaki borcun müvekkiline ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, TTK 636/3 maddesine dayanmaktadır. Ayrıca dava dilekçesinde davacı taraf davalı — alacağından bahisle bu alacağında tahsilini talep etmiştir.
Dava açılırken — anlaşılacağı üzere davanın başvurma ve peşin harç yatırılmak suretiyle yatırıldığı,——– alacak yönünden harcın yatırılmadığı anlaşıldığından mahkememizce yatırılması gereken nispi harcın tamamlanması için ve yine davaya konu edilen iş bu alacakla ilgili dava yönünden—başvurulmadığı, başvurulmuş ise başvuru tutanağının aslının sunulması istenilmiş ise de tutanağın sunulmadığı gibi davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde harcın tamamlanmadığı, — duruşmada davacı vekilinin eksik harcın ikmal edilmeyeceği bildirilerek— davayı takip etmediklerini beyan ettiğinden — tarihli celsede verilen—- ile— alacak yönünden dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, bu alacak yönünden yargılama aşamasında yenileme talebinde bulunulmamıştır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve davalı şirkete ait tüm ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Davalı şirketin celbolunarak —dosyasından; davalı şirketin — tarihinde ——- tescil edildiği, şirketin — kararı ile şirketin—-… olarak değiştirildiği, gerçekleşen pay devirlerine göre ——–değerinde pay sahipleri oldukları, —– karar alınıncaya kadar münferiden temsile yetkili müdür olarak seçildiği, yine —şirket müdürlüğünün devamına ——- münferiden temsil ve ilzam yetkisinin devamına karar verildiği, davacı …— aksi karar alınıncaya kadar münferiden temsile yetkili müdür ve müdürler — olarak seçildiği, bu— tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Delil olarak bildirilen dava dışı— celbolunarak incelenen— dosyasından; şirket ortaklarının—tarihinde———- tescil edildiği görülmüştür.
— celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacının davacı sıfatı ile yer aldığı, davalının da davalı şirket ortaklarından ve şirketin müdürlerinden —– ve % 20 oranında pay sahibi olduğu — –olduğu, davacının bu davada kıdem tazminatı –, —-alacağı gibi işçilik alacaklarının tahsilini talep ettiği, mahkemece– kararı ile; “Davanın kısmen kabulü ile; net— fazla çalışma ücretinin, — davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verildiği, kararın istinaf incelemesinde olduğundan henüz kesinleşmediği görülmüştür.
Davacı taraf, —— arasında husumet bulunduğunu, şirketin nerede olduğunu bilmediğini, —— bulunan ürünlerin nerede olduğunun kendisine söylenmediğini, şirket bilgilerinin paylaşılmadığını, ———-borçlandırarak örtülü kazanç aktarımı yaptıklarını, şirketin borca batık olduğunu ve sermayesini kaybettiğini, davalı şirkete borç verdiğini, bu nedenle şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin ticari defter kayıt ve dayanak belgelerinin incelenmesinde; davalı—- kaynakları itibariyle borca — ikinci dönemine kadar sürekli zarar ettiği, — alacaklı, davacı ve diğer ortak —borçlu olduğu, personele borçlar hesabının incelenmesinde davalı —–borçlu olduğu, alınan —– hesabında da davalı şirketin dava dışı —borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda — dosyası incelendiği üzere davacının davalı şirkette diğer ortaklarla birlikte münferiden temsile —– başkanı olarak görevlendirildiği, şirketin feshi için gerekçe olarak bildirdiği hususlarda davacının da bizzat görevli olup, —– olarak şirket yönünden gerekli tedbirleri alması gerektiği, iddia ettiği hususlarda Ticaret Kanunun da —- başkanına tanınan hak ve yetkileri kullanabilecekken kullanmadığı açık olup, Medeni Kanunun 2’nci maddesinde düzenlenen; ” Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” ilkesi doğrultusunda davacı yönünden davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmede haklı neden gerçekleşmediğinden davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin davanın reddine, —— alacak yönünden de işlemden— davanın da açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.—— alacak yönünden davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3.Peşin alınan 59,30 TL harcın alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4.Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5.Fesih ve tasfiye davası yönünden davalı yargılama sırasında kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan—-. uyarınca —— maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Açılmamış sayılmasına karar verilen alacak davası yönünden davalı yargılama sırasında kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan—-davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7.HMK gider avansı tarifesinin 5. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.