Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/206 E. 2022/769 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/206 Esas
KARAR NO: 2022/769
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/03/2021
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine, tüketici — müvekkil şirketten — tarihinde aldığı telefonun ayıplı olmasından dolayı —- tarafından bilirkişi incelemesiyle birlikte —- tarihli bedel iadesi kararı alındığını, —– verdiği karar doğrultusunda tüketici —- müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatmış, söz konusu icra dosyası müvekkil şirketin borç bedeli olan —- ödemesiyle birlikte kapatıldığını, tüketici —-, müvekkil şirketten satın aldığı telefonun sürekli arızalanması sebebiyle müvekkil şirkete birçok kez başvurduğunu, müvekkil şirket telefonu her seferinde yetkili teknik servise gönderdiğini, arızalar doğrultusunda —- kez cihaz değişimi yapıldığını, değişimle kendisine verilen son telefon müvekkili şirkete tüketici tarafından arızalı olması nedeniyle getirildiğinde müvekkil şirket yine telefonu yetkili teknik servise göndermiş, yetkili teknik servisin telefonda yetkisiz müdahale olduğunu, cihazın garanti kapsamında sayılamayacağını belirtmesiyle cihazın ancak ücret ile tamir edilebileceği müşteriye bildirildiğini, bunun üzerine ———- başvurmuş, yapılan başvuruda alınan bilirkişi incelemesine göre cihazdaki sorunun —— kaynaklandığı belirtildiğini, cihazda tüketicinin kullanımından kaynaklanmayan bir hata olduğu (yetkisiz değişiklikler olmadığı) kanaatine varıldığını, cihaz ayıplı mal kapsamında sayılarak tüketici haklı bulunduğunu, bu doğrultuda, — —– haklı bularak müvekkil şirket aleyhine bedel iadesi kararı verdiğini, tüketiciye satılan ve değiştirilerek verilen telefonların tümünde arızaların çıkması ve bu arızaların üretim kaynaklı olması telefonların ayıplı olduğunu ortaya çıkardığını, nitekim alınan bilirkişi raporu bunu kanıtlar nitelikte olduğunu, müvekkil şirketin garantör şirket ——– temin ettiği telefonun ayıplı çıkmasından dolayı tüketiciye karşı sorumlu tutulduğunu, tüketicinin zararı müvekkil şirket tarafından karşılandığını, müvekkil şirketin telefonu tüketiciye satmasından başlayan, aleyhine ——tarafından alınan karara kadar olan süreçte üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, müvekkil şirket satıcı konumundadır ve söz konusu satılan telefonu —- temin ederek tüketiciye sattığını, bu durumda—– firma olarak garantör konumunda olduğunu, dolayısıyla ilgili telefonun ayıplı olmasından dolayı—– sorumlu olduğunu talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; —- öğrenilmiş olup müvekkil ——- yapılan araştırmalar neticesinde, dava konusu — numaralı ürünün Müvekkili Şirket İthalatı dahi olmadığı tespit edildiğini, davacının beyanları dikkate alındığında, mezkur davanın müvekkili şirket——- yöneltilmiş olması anlaşılamadığını, —— konusu ürünün satıcısı, ithalatçısı veya üreticisi sıfatı dahi bulunmayan müvekkil şirket ile hiç bağlantı olmadığı izahtan varestedir. Bunun yanında —— karşı kullanabildiğini, bu nedenle mezkur cihazın müvekkil şirketle hiç bir ilgisi bulunmadığını, nitekim
tarafımıza herhangi bir servis kaydı tebliğ edilmemiştir. Buna ilişkin beyanlarımızı saklı tutarız. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un md.11/2 uyarınca “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya da kullanılabilir.” hükmü yer aldığını, bu durumda dava dışı tüketici de talebini mevzuata uygun olarak satıcı firmaya yöneltmiş ve hakem heyeti kararı bedel iadesinin
satıcı firma tarafından iadesi yönünde karar vermiştir. Müvekkil Şirket, mevzuat uyarınca tüketicinin bedel iadesi talebinin muhatabı olarak kabul dahi edilmemektedir. İşbu nedenle, ——–yerine getirilmesinden satıcı sorumlu olup, davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine açılmış olan—–dava hukuka, usule ve yasaya aykırıdır ve davanın reddi gerekmektedir.—- müvekkil şirket ile bağı olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için aksi düşünülse dahi ayıplı olduğu iddiası ile dava dışı tüketici ile davacı aleyhine sonuçlanan dayanak ——– sayılı ——- müvekkil şirkete bildirilmediğini, davacı şirket ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi müvekkil şirkete hiçbir bildirimde bulunmadan ödeme yaptığını iddia ettiğini, kaldı ki, davacı tarafından kanuna ve hukuka aykırı bu karara karşı gerekli ve yeterli savunmada bulunmadığını, karara karşı yasa yollarını tüketmeyerek kendi kusuru ile hukuka ve kanuna aykırı kararın kesinleşmesine sebebiyet verdiğini bu sebeplerle, davacının haksız taleplerinin ve hukuka aykırı açılmış bulunan davanın reddi talep etmiştir.
DELİLLER :—-yazılan müzekkereye verilen cevap, ——- sayılı takip dosyası dosya arasına alınmıştır. Dosya rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi kök raporunda; Dava dışı müşterinin birisi dava konusu olan—- ayrı telefonda ses sorunları yaşadığı, bu durumda kullanım şeklinden kaynaklanan sebeplerle ses sorununa yol açan ana kartta
arızasının oluşmuş olabileceği seçeneğinin değerlendirilmesi gerektiğini, dava konusu ——— dava dışı müşteriye teslim edilen 3. cihaz olduğunu, toplamda 3 kez ses sorunu şikayetinin dile getirildiği anlaşılmakla, her seferinde benzer sorunun baş göstermesinin telefonun kullanım şeklinden kaynaklı bir kullanıcı hatasından bahsetmek için kuvvetli şüphe doğmasına yol açtığı, bu konuda kesin kanaat belirtebilmek için telefon üzerinde teknik inceleme yapılması gerektiğini, —–dayanak teşkil eden bilirkişi raporunda —- ay gibi bir kısa sürede telefonda derin kılcal çizikler olduğunun tespit edilmesinin dikkatsiz ve hor kullanım yapıldığına dair şüpheyi pekiştirdiğini, bu durumda yapılması gerekenin yetkili servisten alınan raporunun ——– sunulması veya sonrasında bu raporla itiraz edilmesi olduğu, ancak davacı tarafından yetkisiz değişiklik yapıldığının servis raporuyla tespit edildiği belirtilmesine rağmen bu raporun kullanılmadığını, davacı tarafından telefonda yetkisiz değişiklik yapıldığının servis raporuyla belgelendiği de belirtilmişken, kullanım şeklinden kaynaklı bir kullanıcı hatasından bahsetmek için ortada kuvvetli bir şüphede olduğu için bu servis raporunun en önemli kanıt olarak değerlendirilmesi gerektiğini, ancak bu yönde bir işlem
tesis edilmediği, bu sebeple eksik incelemeye dayanılarak hazırlanmış olduğu izlenimi doğan bilirkişi raporuyla karar verildiği ve bu konuda kusurun tamamen davacı tarafta olduğunu, —– dayanak teşkil eden bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayanılarak hazırlanmış bir rapor olduğu kanaatine varılmasına rağmen, söz konusu raporun sunulan tek teknik görüş raporu olması sebebiyle—— doğru ve yerinde bir karar olduğu belirtilmiştir. Dosya ek rapor hazırlamak üzere bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi ek raporunda; Kök raporda kalemden teslim alınamadığı için incelenemeyen —- defa teknik incelemeye tabi tutulduğunu, dava dosyasında yer alan ve davacının dava dışı —- ödeme yapmasına sebep olan — dayanak teşkil eden bilirkişi raporunda yer alan ses sorunlarının olmadığı ——– kullanıma engel olacak hiçbir sorununun olmadığı kesin olarak tespit edildiğini, ——– beklenenin ve —- dayanak teşkil eden teknik bilirkişi raporunda tespit edilenin aksine herhangi bir ses sorunu olmamasının birden fazla sebebi olabileceğini, — ıslak elle kullanılması, —– kısmına sıvı temas etmiş olması sebebiyle ses sorunlarının başlamış olabileceği, ancak aradan geçen uzun zamanda kullanılmayan ——- sıvı etkisinin kuruma ile ortadan kalkmış olduğu için herhangi bir ses sorunu kalmamış olabileceği değerlendirildiğini, dava dışı müşterinin birisi dava konusu olan —– ses sorunları yaşadığı, bu durumda kullanım şeklinden kaynaklanan sebeplerle ses sorununa yol açan ana kartta arızasının oluşmuş olabileceği seçeneğinin değerlendirilmesi gerektiği yönünde kök raporda verilen görüş, telefonun fiziksel ve teknik incelemesi sonrasında pekiştiğini, kök raporda da değinildiği üzere, dava konusu ———— dava dışı müşteriye teslim edilen üçüncü cihaz olduğu, toplamda —– ses sorunu şikayetinin dile getirildiğini, her seferinde benzer sorunun baş göstermesinin, telefonda kullanım şeklinden kaynaklı bir kullanıcı hatasından bahsetmek için kuvvetli şüphe doğmasına yol açtığını, aynı kullanıcı tarafından kullanılan üçüncü telefon olan dava konusu telefonun da diğerleri gibi ses sorunları yaşanması, kullanıcın dikkatsiz kullanımına işaret etmekte, telefonda meydana gelen ses sorununun kullanıcı hatasından kaynaklı sıvı temasından kaynaklanmış olabileceği açıkça anlaşıldığına göre de telefonun ayıplı olmadığını, kullanıcı hatası sonucunda ayıplı hale geldiği, bu sebeple de kullanıcının 6502 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir seçimlik hakkının olmadığı, telefonda sıvı teması tespit edildiği için yetkisiz müdahale tespitinde bulunulmuş olabileceği değerlendirilen servis raporunun —– sunulması veya sonrasında bu raporla itiraz edilmesi gerektiği halde davacı tarafından bu raporun kullanılmadığını, bu sebeple eksik işlem tesis edildiği ve bütün sorumluluğun davacı tarafta olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, — Maddesine göre, —- adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda———-, toplanan/sunulan deliller, — kayıtları, fatura, —— kaydı, sevk irsaliyesi, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Davalı ——– ürünün satıcısı olup, BK 96. maddesine göre ayıp ihbarına gerek olmadan genel hükümlere göre sorumluluğu bulunmaktadır.Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz.” hükmü ile ——–“Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını Satış sözleşmesi tarihinde yürürlükte bulunan ——-Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.” ile —– ayıplı maldan sorumluluk başlıklı —– maddesinde; “Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür.” düzenlemesi bulunmaktadır. Tüm dosya kapsamından; tüketici ——- satın aldığı telefonun ayıplı çıkması nedeniyle —– başvurduğu, başvurunun kabulüne karar verilerek telefon bedelinin tüketiciye ödenmesine karar verildiği, —– tarafından ürün bedelinin tüketiciye ödendiği, —- konu ——– tarafından ithal edilmiş olduğu, davacının davalıdan satın alıp nihai kullanıcı olan tüketiciye satılan—-ayıplı çıkması nedeniyle kendinden sonraki satıcının tüketiciye ödemek zorunda kaldığı bedeli kendisine rücu etmesi üzerine davacının ödediği miktarı rücuen davalıdan talep edebileceği —– ancak dosya kapsamı itibariyle alınan —- bilirkişi raporunda dava konusu — dava dışı müşteriye teslim edilen 3. cihaz olduğu, toplamda —– şikayetinin dile getirildiği, her seferinde aynı sorununun çıkması kullanımdan kaynaklı hata olabileceğini kuvvetlendirdiği, kesin kanaate varabilmek için telefon üzerinde incelemem yapılması gerektiğinin belirtildiği anlaşılmıştır. Davaya konu telefon incelenmek üzere bilirkişiye verilmiş ve dosyaya sunulan —- tarihli ek raporda —– üzerinde yapılan inceleme sonucunda—- olmadığı, —-dayanak teşkile den teknik bilirkişi raporunun aksine ses sorunu olmasının birden fazla sebebi olabileceği, telefonun ıslak elle kullanılması, hoarlçr veya —- etmiş olması sebebiyle ses sorunlarının başlamış olabileceği, ancak aradan geçen zamanda kurumanın etkisiyle ses sorununun ortadan kalmış olabileceği, kök raporda belirtilen görüşlerin teknik inceleme ile de pekiştiği, kullanıcının dikkatsiz kullanımı nedeniyle oluşmuş olabileceği, telefonun ayıplı olmadığı, kullanıcı hatası sonucu ayıplı hale geldiği tespit edilmiştir.
Ayıplı olduğu iddia edilen telefonun alına bilirkişi raporu ve ek raporuna göre ayıplı olmadığı, telefonda hatalı kullanımdan kaynaklı arıza oluştuğu, telefona yetkisiz müdahale olduğunun tespit edildiği anlaşılmış olup işbu raporun hükme esas almaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.Davacı tarafın,——- teması tespit edildiği için yetkisiz müdahale tespitinde bulunulmuş olabileceği değerlendirilen servis raporunun —- sunulması veya sonrasında bu raporla itiraz edilmesi gerektiği halde —– dosyasına raporu sunmadığı ve rapora da itiraz etmediği anlaşılmıştır. Davacı kendi ihmali davranışı neticesinde aleyhine çıkan karar sonrası ödediği bedelin iadesini talep etmekte ise de yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde —— ayıplı olmadığı ve kullanımdan kaynaklı arıza bulunduğu tespit edilmiş olup davalı taraftan ödediği bedelin iadesini talep edemeyeceği kanaatine varılarak açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 59,30-TL’den mahsubu ile kalan 21,40-TL’nin davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca hesaplanan 5.689,68-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2022