Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/205 E. 2022/238 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/205 Esas
KARAR NO : 2022/238
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:Davacı vekilinin — dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket aleyhine, tüketici —müvekkil şirketten — tarihinde aldığı telefonun ayıplı olmasından dolayı — tarafından bilirkişi incelemesiyle birlikte — sayılı — tarihli bedel iadesi kararı alındığını, — verdiği karar doğrultusunda tüketici— müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlattığını, söz konusu icra dosyası müvekkil şirketin borç bedeli olan — ödemesiyle birlikte kapatıldığını, tüketici — müvekkil şirketten aldığı cihazın arızalanmasıyla birlikte cihazı yetkili teknik servisi olan — isimli teknik servise götürdüğünü, cihazı tamir ettirdiklerini, daha sonra tekrar cihazın arızalandığını, cihazın bu sefer müvekkili şirkete getirildiğini, müvekkili şirketin telefonu bir başka yetkili teknik servis olan —gönderdiğini, — telefonda yetkisiz müdahale olduğu tespitinde bulunduğunu,, telefonun ancak ücret karşılığında tamir edilebileceğini tüketiciye bildirdiğini, bunun üzerine tüketici —- başvurduğunu, yapılan başvuruda alınan bilirkişi incelemesine göre cihazda tüketicinin kullanımından kaynaklanmayan bir hata olduğunun kanaatine varıldığını, cihaz ayıplı mal kapsamında sayılarak tüketicinin haklı bulunduğunu, tüketiciye satılan telefonun — ayıplı sayıldığını, telefonun— incelendiğini, dolayısıyla müvekkil şirketin sadece satıcı konumunda olduğunu, müvekkili şirketin garantör şirket— ettiği telefonun ayıplı çıkmasından dolayı tüketiciye karşı sorumlu tutulduğunu, —– müvekkil şirket aleyhine verdiği kararla birlikte ayıplı çıkan cihazdan dolayı uğranılan zararların karşılanması adına——–değerli icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine —– tarafından itiraz edildiğini, icra takibinin durduğunu belirterek davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilinin—— tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin dava konusu cihazın satıcısı, ithalatçısı veya üreticisi olmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davacının ihbar ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve kanun yollarını tüketmeyerek kendi kusuru ile ödemenin gerçekleştirmiş olduğunu, davacı tarafın dava dışı 3. kişi tüketiciler tarafından takip yapılmasına kendi kusuruyla sebebiyet vermiş olduğunu, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddine, hükmolunan meblağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili —– tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Türk Borçlar Kanunu 231. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddi gerektiğini, İcra İflas Kanunu 68. madde uyarınca 1 yıllık itirazın iptali davası açma süresine uyulmadığının tespit edilmesi halinde davanın reddi gerektiğini, bedel iadesinden satıcının sorumlu olduğu mevzuatta açıkça düzenlenmiş olduğunu, tüketicinin bedel iadesi talebinden müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirket cihazın yalnızca sağlayıcı konumunda olduğunu, sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin üçüncü kişinin yaptığı fiillerden sorumlu olmadığını, bu nedenle dava dışı teknik servisin ayıplı hizmet vermesi söz konusu ise de talebin müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, müvekkili şirketin sağlayıcı konumunda olduğunu, ithalatçı konumunda olmadığını, davacı tarafın dava konusu cihaz ile ilgili şikayetini yasal süresi içinde müvekkili şirkete bildirmediğini, müvekkili şirketin bedel iadesinin fazlasından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen mezkur—–istinaden sair takiplerin yapılmasına sebebiyet verdiğini, davacının kendi kusurlu davranışı ile icra takibi yapılmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin cihaz bedellerinin üzerinde ödediği miktardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının dava dışı —– kararı gereği ödediği bedelin davalıdan rücuen tahsilini isteyip isteyemeyeceği, isteyebilecek ise ne kadarlık kısmını rücuen isteyebileceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen ——- davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez faturalar incelendiğinde; davacı — tarihinde dava konusu — şekilde davalı — satın aldığı, iş bu telefonlardan — seri nolu fatura ile dava dışı —-satıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen– tarihinde —- —- tutanağına göre yapılan inceleme kapsamında bilirkişi raporu alındığı ve şikayete konu —— yapılan incelemede, telefonun ilk sefer gönderildiği servisinde üretici firmanın yetkili servisi olduğu ve ikinci firmanın da daha sonra üretici firmaya teknik servis hizmeti verdiği, bu nedenle üründe meydana gelmiş olan arızaların üretimden yada kullanılan malzemeden kaynaklı olduğuna rapor düzenlendiği, alınan rapor doğrultusunda hakem heyetinin başvurusu sahibinin talebinin kabulü ile ürün bedeli olan — dava dışı tüketici — iadesine karar verildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan ödeme dekontunun incelenmesinde; davacı tarafından dava dışı tüketici —davacı hakkında başlatmış olduğu icra takip dosyasına—ödeme yapıldığı görülmüştür.
Bilirkişi —- tarihli raporunda özetle; dava konusu ——- tamir gördüğü servis kayıtlarının incelenmesi sonucu; —– sorunun pil kaynaklı olduğu ve bu sorun sebebiyle cihazın ikinci kez serviste işlem gördüğü için —- kararı ile ayıplı mal olarak kabul edildiği, ancak ——– değerlendirilmesine rağmen dava dışı müşteri tarafından yine pil sorunu kaynaklı olarak götürüldüğü—– yetkisiz değişiklik tespitinde bulunulduğu ve garanti dışı bırakıldığının kayıt altına alındığı, bu durumda öncelikle —— gördüğü işlem sebebiyle —– garanti dışı sayıldığı, yoksa ilk servis işleminden sonra kullanıcı hatası olarak değerlendirilebilecek şekilde cihaza yetkili servis dışında müdahalede bulunulduğu için mi garanti dışı sayıldığının tespit edilmesi gerektiğini, dosya içerisinde bulunan ve incelenen ——- çalışılmış ancak ekranında tepki verdiği halde pilin, şarj devresi veya ana kartın kaynaklı olduğu değerlendirilen bir sebeple şarj olmadığı, ——- fiziksel incelenmesi sonucunda ise, dış kasasında kullanım kaynaklı çizikler olmasına rağmen, düşme sıvı teması gibi kullanıcı hatası olarak değerlendirebilecek belirgin bir ize rastlanmadığı, —- arızanın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı, sonuç olarak iki servis süresi arasında cihazın garanti kapsamında olması, fiziksel inceleme sonucunda da belirgin bir kusurun bulunmadığı anlaşıldığı için cihaza yetkisiz müdahale olmadığı, — —- verilen yetkisiz müdahale olduğu yönündeki tespitin ——- daha önce gördüğü servis işleminin hatalı bir değerlendirmesi olabileceği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Tüm dosya kapsamından; tüketici — satın aldığı telefonun ayıplı çıkması nedeniyle —- başvurduğu, başvurunun kabulüne karar verilerek telefon bedelinin tüketiciye ödenmesine karar verildiği, —-Tarafından ürün bedelinin tüketiciye ödendiği —– tarafından ithal edilmiş olduğu, davacının davalıdan satın alıp nihai kullanıcı olan tüketiciye satılan —— ayıplı çıkması nedeniyle kendinden sonraki satıcının tüketiciye ödemek zorunda kaldığı bedeli kendisine rücu etmesi üzerine davacının ödediği miktarı rücuen davalıdan talep edebileceği —-, davalı tarafından telefondaki ayıbın kullanım kaynaklı olduğu, telefona yetkisiz müdahale olduğu ve davacı tarafından kendilerinde ihbarda bulunulmadığı savunması ileri sürülmüş ise de alınan bilirkişi raporu ile davaya konu telefonda yetkisiz müdahale olmadığı ve telefondaki arızanın kullanıcıdan kaynaklı bir arıza olmadığı, üretimden kaynaklı bir arıza olduğu, bu nedenle tüketicinin bedeli istemekte haklı olduğu ve davacının ödediği bedeli davalıdan talep edebileceği, bu kapsamda telefon bedeli yönünden davalının takibe itirazının haksız olduğu, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğü ispat edilemediğinden işlemiş faize ilişkin talebin haksız olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa dava tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile,
2-Davalının —- sayılı dosyasına vaki itirazın —- yönünden iptaline, asıl alacağın takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanmasına,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 153,54 -TL harçtan daha önceden ödenen 59,30 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 94,24TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T—- göre hesaplanan 2.247,75 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre red edilen kısım üzerinden hesaplanan 308,23 -TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç, 8,50 vekalet harcı olmak üzere toplam 127,10 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 111,80 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 815,50 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 717,16 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
9-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
10-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 1.161,00 TL’sinin davalıdan alınarak, 159,00 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, MİKTAR İTİBARİ İLE KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022