Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/204 E. 2023/150 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/204 Esas
KARAR NO: 2023/150
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/03/2021
KARAR TARİHİ: 21/02/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin 24/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tüketicilere satmak için davalı —– fatura tarihli cep telefonları satın aldığını, satın alınan bu cep telefonlarından biri olan —— cep telefonun arızalı çıktığını, söz konusu henüz hiç kullanılmamış telefonun müşteriye satılırken telefona —– kartının takıldığını, telefonun —- okumadığını, ayıplı çıkan telefonun müşteriye satılamadığını, söz konusu telefonunun arızalı çıkması nedeniyle arızalı telefonun müvekkili şirket tarafından arıza tespiti ve telefon değişimi amacıyla yetkili teknik servise gönderildiğini, yetkili teknik servislerin telefonu incelediğini, telefonda yetkisiz yapılan değişikliklerin olduğunu öne sürerek telefonun ayıplı olduğunu kabul etmediklerini, tüketicilere telefon satan müvekkili şirketin ——satın aldığı telefonun ayıplı olduğunu, satın aldıktan sonra telefonda hiçbir şekilde değişiklik yapmadan müşteriye satmak istediklerini, telefonun ayıplı olduğunun satım esnasında fark edildiğini, telefonun ayıplı çıkması nedeniyle müşteriye satılamaması sonucunda müvekkilinin zarara uğradığını, ayıplı telefonun gönderildiği teknik servislerin sıfır telefonda yetkisiz değişiklikler yapıldığını tespit etmesinin doğru olmadığını, satın alınan telefonun ayıplı çıkmasından dolayı uğranılan zararların karşılanması adına ——– şirket —- karşı —– sayılı dosyası ile —— değerli icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine —– tarafından itiraz edildiğini, icra takibinin durdurulduğunu, müvekkili şirket ve —– arasında arabuluculuk ile anlaşma zemini arandığını ancak tarafların anlaşamadıklarını belirterek davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, icra bedelinin yüzde 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekilinin 06/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ürüne ilişkin taraflarına hiçbir bilgi gönderilmediğini, taraflarına yalnızca tensip tutanağı ve dava dilekçesi ulaşmış olduğunu, davaya ilişkin dava ve cevap dilekçesinde dayanak gösterilen delillerin dava konusu ürünün —- numarası ve —– başta olmak üzere, herhangi bir bilgi veya belge, servis fişi ve sair evrak tebliğ edilmediğini, taraflarınca dava konusu ürüne ilişkin bilgiler ———numarası olmak üzere dava dilekçesi, servis fişi, ——, cihazın satışını gösterir fatura ve sair evrak gönderilmediğinden müvekkil şirketin kayıtlarında dava konusuna ilişkin bir inceleme yapılarak davaya cevap verebilme imkânlarının bulunmadığını belirterek usulüne uygun tebligat yapılmadığının tespiti halinde davanın açılmamış sayılmasına, usule uygun tebligat halinde usule yönelik itirazları ve davaya cevap verme ve davacının sunduğu belgelere karşı beyan ve delil sunma hakkımızı dava konusuna ilişkin bilgi ve belgelerin taraflarına tebliğinden sonra sunulmak üzere saklı tutarak, öncelikle dava konusu ürüne ilişkin bilgi ve dava dilekçesi ve ekinde sunulan belgelerin tarafımıza tebliğine tebliğin ardından beyanda bulunmak için tarafımıza süre verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:——esas sayılı icra dosyası —- üzerinden celbedilmiştir.
——- davaya konu telefonun servis kayıtları celbedilmiştir.
Bilirkişi tarafından —– tarihinden mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle: taraflar arasındaki uyuşmazlığın, telefonun ayıplı olduğu için mi çalışmadığı yoksa yetkisiz müdahale edilerek arızalı hale geldiği için mi çalışmadığının tespit edilmesi noktasında toplandığı, davacının telefonun sıfır kutusundan çıkarılarak kurulumu sırasında arızalı olduğunun fark yönündeki iddialarının kanıt niteliğinde belge sunulmadığı için soyut iddialar olarak değerlendirilebileceği, buna karşın telefon üzerinde yetkisiz değişiklik yapıldığının kayıt altına alındığı tespitin,——– farklı yetkili servis tarafından karşılığında belge sunulan somut tespitler olduğu, bu durumda birbiriyle uyuşan servis raporuna itibar edilmesinin eldeki bulgulara göre tek çıkar yol olduğu ve dava konusu telefonun ayıplı olduğu için değil yetkisiz değişiklik yapıldığı için arızalı olduğunun kabul edilmesinin gerektiği, davacı iddialarının aksine telefonun ayıplı olduğu için değil, üzerinde yetkisiz değişiklik yapıldığı için arızalı olduğunun kabulü ile, telefonun sıfır kutusundan çıkarıldığı anda arızalı olduğuna dair kanıt niteliğinde fotoğraf, tutanak vb. belge de sunulamadığı için soyut olarak kabul edilebilecek iddialardan dolayı davalı tarafa kusur yüklenmesinin eldeki bilgi ve belgelere göre mümkün olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, ayıplı ürün satışı nedeniyle itirazın iptaline ilişkindir.
Taraf delilleri toplanarak bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınmak suretiyle uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmiştir.
Satış sözleşmesi tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) ayıplı mal başlıklı 8. maddesinde; “Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.” ile TKHK’nun ayıplı maldan sorumluluk başlıklı 9. maddesinde; “Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Davalı, davacı-alıcı firma tarafından TTK’nın 23/c maddesine göre süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını iddia etmiştir. Ancak davacı tarafça ——- yazışmaları dosyaya sunulmuş olup davalı tarafça bu yazışmalara da itiraz edilmemiştir. Davaya konu cihaz davalının yetkili servisine onarım için gittiğine göre davalının ayıptan haberdar olduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim ——- da bu yöndedir ——– Dosyaya sunulan ve inkar edilmeyen davalının teknik servisi tarafından davacıya gönderilen e-posta iletileri içeriği gözetildiğinde TMK’nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırılık oluşturmaktadır.
Mahkememizce alınan bilirkişi ek raporunun hükme esas almaya elverişli olduğu, rapora göre davaya konu telefonun sim kart okuma devresinden yani donanımsal üzerimden kaynaklı ayıplı olduğu, kullanıcı hatası bulunmadığı, cihazın açık ayıplı olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Davalı —— ayıplı ürünün satıcısı olup, BK 96. maddesine göre ayıp ihbarına gerek olmadan genel hükümlere göre davacının uğradığı zarardan sorumludur.
Davalı —— Şirketi; ayıplı ürünün satıcısı olup, BK 96. maddesine göre ayıp ihbarına gerek olmadan genel hükümlere göre davacının uğradığı raporda ve aşağıda belirtilen zararını ödemek zorunda olduğu ve böylece davacının likit alacağı için süresinde açtığı davanın kabulüne ve dava konusu telefonun davalı tarafa iadesine ——-, karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
1-Davalının —— sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Mahkememizde bulunan dava konusu özelikleri faturasında yazılı olan bir adet —— telefon ayıplı olduğundan davalıya iadesine,
4-Alınması gereken 312,37 TL harçtan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 253,07 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 59,30 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı, posta, tebligat, bilirkişi gideri olmak üzere toplam 815,50 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 4.572,85 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usullen anlatıldı. 21/02/2023