Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/203 E. 2021/799 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/203 Esas
KARAR NO : 2021/799

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 24/03/2021 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket aleyhine, tüketici—– tarihinde aldığı telefonun ayıplı olmasından dolayı —– kararı alındığını, —- doğrultusunda tüketici —- iadesi ücreti olan 1.845,60 TL ödendiğini,—–müvekkil şirketten aldığı —- müvekkil şirkete başvurduğunu, müvekkil şirketin cihazı en kısa sürede satın aldığı —– gönderdiğini,—- etmesi için —- tamir edip teslim etmediğini, dolayısıyla müvekkil —süresinde teslim edemediğini, davalı şirketin —– sorulduğunu, müşterinin yaşadığı mağduriyetin bildirildiğini,———tarafından zamanında yapılamamasından dolayı tüketiciye karşı sorumlu tutulduğunu, tüketicinin zararının müvekkil şirket tarafından karşılandığını, —- kadar olan süreçte üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, —- verdiği kararla birlikte ayıplı çıkan cihazdan dolayı uğranılan zararların karşılanması adına —– değerli icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine —– icra takibi durdurulduğunu, müvekkil şirketin—— arandığını ancak tarafların anlaşamadığını, tüketicinin uğradığı zarardan dolayı sorumlu tutulan müvekkil şirketin, tüketicinin ayıplı maldan dolayı uğradığı zararı karşıladığını, Borçlar Kanunu’na göre müvekkil şirketin—- dolayı ödemek zorunda kaldığı bedelleri —- edebileceğini, davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, icra bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09/11/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 12/04/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkil şirketin dava konusu cihazın —-olmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, müvekkil şirketin, mevzuat uyarınca — muhatabı olarak kabul dahi edilmediğini, işbu nedenle, —- yerine getirilmesinden satıcının sorumlu olup, davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine açılmış olan mezkur davanın hukuka, usule ve yasaya aykırı olduğunu, davacının ihbar ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve kanun yollarını tüketmeyerek kendi kusuru ile ödeme gerçekleştirdiğini, mezkur cihazın müvekkil şirket ile bağı olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için aksi düşünülse dahi ayıplı olduğu iddiası ile dava dışı tüketici ile davacı aleyhine sonuçlanan dayanak—bildirilmediğini, davacı şirketin ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi müvekkil şirkete hiçbir bildirimde bulunmadan ödeme yaptığını iddia etttiğini, ayrıca müvekkil şirketten farklı tüzel kişiliği haiz yetkili —— araştırmalar sonucunda tüketicinin seçimlik haklarını talep edebilmesi için mevzuat çerçevesinde gerekli koşulların oluşmadığını, —- getirildiğini, — yapılan detaylı incelemeler neticesinde ürünün kullanım hatası kaynaklı olarak ———– davacı tarafından müvekkil şirkete bildirim yapıldığına dair kanıtlayıcı herhangi bir belge, yazışma vb’nin mahkemeye sunulmadığını, gerekli yasal yolların tüketilerek aşamaların ihbar edilmesi gerektiğini, davanın reddine, hükmolunan meblağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 09/11/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının dava dışı—- ödediği bedelin davalıdan rücuen tahsilini isteyip isteyemeyeceği, isteyebilecek ise ne kadarlık kısmını rücuen isteyebileceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel — varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen— davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez faturalar incelendiğinde; davacı— şekilde davalı —– satın aldığı,—ile dava dışı —- satıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik edilen—- — tarihli bedel iadesi kararı incelendiğinde; — şikayet dilekçesinin verildiği,—- —tarihinde —- itibariyle — eline geçmediği ve sorunlarının giderilmediği şikayetiyle bedelin iadesini talep ettiği,—- tarihli —Yönetmeliğinin 9(b). Maddesine atıfta bulunarak “tamir için gereken azami sürenin aşımı durumunda tüketicinin malın bedel iadesini, aynı oranda bedel indirimini, ayıpsız misli ile değiştirebilmesini satıcıdan talep edebilir” —bedel iadesi talebine istinaden—- firmasına rücu edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi— suretiyle sayın mahkemenin takdir ettiği —duruşma salonuna getirilmemesi nedeniyle teknik olarak inceleme yapılamadığını, dava konusu cihazın, —. firmasının davacı — akabinde davacı —- tespitleriyle tarafların ticari olarak yaptıkları satış işlemleri nedeniyle işbu cihazdan müteselsilen sorumlu olduklarını, 06.09.2016 tarihinde servise gönderilen ve işbu cihazın 09.01.2017 tarihine kadar müşteriye teslim edilmediği tespitleriyle, —- yayımlanan Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği ekinde yer alan— süresinin geçirilmiş olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Tüm dosya kapsamından; tüketici — satın aldığı telefonun ayıplı çıkması nedeniyle —, başvurunun kabulüne karar verilerek telefon bedelinin tüketiciye ödenmesine karar verildiği, —ürün bedelinin tüketiciye ödendiği — Kararına konu ——- ithal edilmiş olduğu, davacının davalıdan satın alıp nihai kullanıcı olan tüketiciye satılan —ayıplı çıkması nedeniyle kendinden sonraki satıcının tüketiciye ödemek zorunda kaldığı bedeli kendisine rücu etmesi üzerine davacının ödediği miktarı rücuen davalıdan talep edebileceği—, davalı tarafından—ayıbın kullanım kaynaklı olduğu ve davacı tarafından kendilerinde ihbarda bulunulmadığı savunması ileri sürülmüş ise de alınan bilirkişi raporu ile davaya konu– azami tamir süresi geçtikten sonra iade edilmiş olması nedeniyle tüketicinin bedeli istemekte haklı olduğu ve davacının ödediği bedeli davalıdan talep edebileceği, bu kapsamda — yönünden davalının takibe itirazının haksız olduğu, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğü ispat edilemediğinden işlemiş faize ilişkin talebin haksız olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa dava tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluşmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, —-dosyasına vaki itirazının 1.845,00 TL yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Şartları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 126,03 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 66,73 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—–vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca hesaplanan 990,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 2,50 TL dosya kapağı ücreti, 27,50 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 789,30 TL yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan 513,00 TL ile peşin harç olarak yatırılan 59,30 TL olmak üzere toplam 572,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca—— haklılık durumuna göre hesaplanan 858,92 TL’nin davalıdan ve 461,08 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
10-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibarı ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.