Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/202
KARAR NO:2023/576
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/03/2021
KARAR TARİHİ: 05/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 24.03.2021 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 01/04/2012 tarihli ——- imzalandığını, sözleşmenin konusunun —— içerisindeki bir kısım inşaat işlerinin yapılmasına ilişkin olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereği yerine getirmekle yükümlü olduğu edimleri eksiksiz ifa ettiğini, işin tesliminin 30.10.2013 tarihi itibariyle yapıldığını, nitekim daha önce taraflar arasında görülen —— sayılı dosyasında da davalı tarafça işin teslimine dair bir itirazın olmadığının sabit olduğunu, davalının ——- tarihli yazı ile müvekkili şirketin işini 30.10.2013 tarihinde tamamladığını belirttiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin muhtemel tutarının 1.385.640 USD + KDV olarak belirlendiğini, yani sözleşmenin yabancı para birimi üzerinden akdedildiğini, yine bu sözleşmenin “madde 10 – teminatlar b) nakdi teminatlar” başlığı altında işin yapımı sırasında hazırlanacak hakedişlerden % 5 tutarında nakit kesinti yapılacağının ve işin tesliminden sonra bu tatarın davacı müvekkiline iade edileceğinin kararlaştırıldığını, işin yapıldığı süreçte taraflarca mutabık kalınan 15 adet hakediş raporu düzenlendiğini ve taraflarca imza altına alındığını, her hakediş sırasında toplam tutar üzerinden % 5 teminat kesintisi belirlendiğini, bu tutarın hakediş raporuna yazıldığını ve ödeme yapılırken bu tutar teminat kesintisi olarak davalı şirket uhdesinde kaldığını, bu 15 hakedişte yapılan ve ödenmeyen teminat kesinti miktarının —- olduğunu, sözleşme uyarınca yapılan bu hakediş kesintilerinin, yine sözleşme uyarınca 30.10.2013 tarihinden sonra davacı müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, ödemenin yapılmamış olması nedeni ile ——– dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirket tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini ve bu nedenle iş bu davayı açmak gerektiğini, söz konusu takip açıldıktan sonra müvekkilİ şirketin itiraz üzerine kayıtlarını yeniden incelediğinde davalı şirketin 27.01.2014 tarihinde teminat iadesi olarak 30.670,00 TL ödeme yaptığını öğrendiğini, ödeme tarihindeki kurun 1 USD ‘nin 2,34 TL olup, bu tutarın 13.160,83 USD’ye tekabül etmekte olduğunu, yapılan kısmi ödeme düşüldüğünde asıl alacak tutarının 62.559,46 USD olduğunu, bu alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca —– tevdiat hesaplarına uygulanan faiz oranlarına” dikkate alınarak faiz hesabının ——olmak üzere asıl alacağa işlemiş faizin 4.836,22 USD olarak hesaplandığını belirterek——–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının 62.559,46 USD asıl alacak ve USD faiz yönünden iptaline, söz konusu alacak likit olduğundan ötürü, asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili 07.05.2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili arasındaki alacak/borç ilişkisinin halen bitmediğini, bu nedenle de teminat miktarı müvekkilinden henüz talep edilemeyeceğini ve talep hakkının doğmadığını, davanın reddine dair beyan ve itirazları saklı kalmak kaydıyla ——- sayılı davasının sonucunun kesinleşene kadar bekletilmesinin zorunlu olduğunu, kesinleşecek kararın tarafların hak ve borçlarının belirlenmesini kesin etkili olacağını, teminatın sadece işin yapımının değil aynı zamanda işçi ve kamu alacaklarının da teminatı olduğunu, bu alacaklar ile ilgili zamanaşımı süresi dolmadan teminatın iadesinin de talep edilemeyeceğini, davacının sözleşmede yer alan teminatın kendisine iade edilmesi için gerekli işlemlerin yerine getirilmediğinden de teminat iadesi talebinde bulunamayacağını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla belirtilmesi gereken hususun, müvekkili tarafından davacıya ricası üzerine müvekkili tarafından mali destek amaçlı ve güvene dayalı olarak yapılmış ödemeler ile davacı adına işçilerine ve diğer kurum ve kuruluşlara yapılan tüm ödemelerin taraflar arasındaki hesaplamadan düşülmesi gerektiğini, yine davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının talebi üzerine müvekkilinin uhdesinde bulunan teminat miktarından 30.670,00 TL ‘nin davacıya nakden ödendiğini, davacı lehine bir teminat miktarı hesaplanacak ise yapılacak hesaplamada bu miktarında mahsubunun gerekeceğini, davacı tarafından teminat miktarının dolar olarak talep edilmesinin kabul edilemeyeceğini, tüm hesaplamalarda davacının teminat miktarları kesintisinin yapıldığı tarihin Dolar/TL kuru üzerinden TL’ye çevrilmiş olduğunu, davacının da buna muvafakat ettiğini, taraflar arasındaki tüm ödemelerin de TL olarak yapıldığını, bunun da ödemelerin TL olarak yapılacağına dair kabulü olduğunu gösterdiğini, davacının talep hakkının zamanaşımına uğramış olduğunu belirterek davacı ile müvekkili arasındaki———–karar sayılı dosyasında açmış olduğu davanın halen istinaf aşamasında olduğunu, dava derdest olduğundan iş bu davanın bekletici mesele sayılmasına, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, bu talep kabul edilmez ise haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, taraflar arasındaki 01.04.2012 tarihli ———- uyarınca davalı tarafça yapılan nakit kesintinin tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu —— sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelemesinde; dosyamız davacısı şirket tarafından dosyamız davalısı şirket aleyhine ödenmeyen teminat kesintileri açıklaması ile ——- işlemiş faiz olmak üzere 81.504,99 USD alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe, alacak miktarına, tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Davalı taraf alacağın zamanaşımına uğradığı yönünde itirazda bulunmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmeden doğan alacağın TBK.nun 146 ‘ncı maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan davaya konu takibin başlatıldığı tarih dikkate alındığında itirazın reddine karar verilerek esasa girilmiştir.Her ne kadar davalı taraf, —— Karar sayılı kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de talebe konu ettiği dava dosyasının incelenmesinde dosyamız davacısı tarafından yine dosyamız davalısı aleyhine ———- Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, mahkememizdeki iş bu davadaki somut uyuşmazlığın ise taraflar arasındaki ———– ilişkin sözleşmeden kaynaklandığı, dolayısıyla her iki dava dosyasına konu alacağın dayanak sözleşmelerinin farklı olması nedeniyle bekletici mesele yapılması talebi reddedilmiştir.Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve taraf şirketlere ait tüm ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile inceleme yaptırılarak kök ve ek raporlar alınmıştır. Alınan raporların birbiri ile uyumlu olduğu, dosyadaki verilere uygun, gerekçeli ve denetime açık bulunduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
Davaya dayanak yapılan ——- inşaat işleri sözleşmenin yapılan incelenmesinde; sözleşmeye konu işin yapılacağı yerin —- olduğu, işin konusunun —- ait işler olduğu, işin muhtemel tutarının ———-olduğu, uyuşmazlığın dayanağı teminatlar başlıklı 10 ‘uncu maddesinin; “a) Kesin Teminat; işin birinci keşfine göre bulunacak değer üzerinden hesaplanan % 5 tutarındaki şartsız ve …tarihine kadar (işveren ile idare arasında yapılacak kesin kabulden itibaren en az 6 ay) geçerli olmak üzere banka teminat mektubu, taşeron tarafından sözleşmenin imzalanmasına müteakip 7 gün içerisinde işverene teslim edilir. İşin ikmalini müteakip eksiksiz, kusursuz ve sözleşme hükümlerine uygun yapıldığı anlaşıldıktan sonra taşeronun işverene borcu varsa tevkif edilip nesafet farkı gerektiren işlerin bedelleri tenzil edildikten sonra alınan teminat işin kesin kabulünden ve garanti süresinin dolmasından sonra taşerona iade edilir. Ancak, sözleşme konusu işin yapımı sırasında, taşeron işçilerinden herhangi birinin iş kazası geçirmesi sonucu yaralanması veya ölümü halinde; kazalı işçinin veya hak sahiplerinin talep edebilecekleri maddi, manevi tazminat istemleri sulhen veya dava yolu ile çözümlenmeden kesin teminat iade edilmeyecektir. b) Nakit teminat; işin yapımı sırasında hazırlanacak hakedişlerden % 5 tutarında nakit kesinti yapılacaktır. İşin bitirilip, idarece kabulünden sonra ———— alınacak, işin ifa edildiği döneme ait borcu yoktur belgesi getirmesi, ileride ——-iş ile ilgili döneme ilişkin borcu çıktığı takdirde söz konusu borcun ödeneceğine dair taahhütname vermesi kaydı ile ve işverenin —– ilgili merkezinden taahhüt konusu iş ile ilgili ilişiksiz belgesini almasına müteakip taşerona teminatı iade edilecektir. Taşeron, tanzim ettiği faturalar üzerinde—– işyeri numarasını belirtecek olup, tüm faturaların ekinde taşeron ve taşeron firmaları personeline ait aylık sigorta bildirgeleri, söz konusu bildirgeye ait tahakkuk belgesi ve ödemenin yapıldığını gösteren tahsilat makbuzunu ibraz edecektir.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür. Taraflarca delil olarak bildirilen dava dosyalarından;———- sayılı dava dosyasının yapılan incelenmesinde; dava dışı——— tarafından dosyamızın tarafları aleyhine 12.09.2013 tarihinde işçi işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davası açıldığı, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın 12.02.2019 tarihinde kesinleştiği,
—- sayılı dava dosyasının yapılan incelenmesinde; dava dışı—- tarafından yine dava dışı üçüncü kişiler aleyhine dava açıldığı, iş bu dosyanın dava dosyamızın tarafları ile ilgili olmadığı, —- Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- Karar sayılı ilamı dayanak yapılarak — tarafından dosyamız tarafları aleyhine toplam 12.668,13 TL alacak için icra takibi yapıldığı, —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı —-tarafından —-sayılı dava dosyasında verilen ilam dayanak yapılarak dosyamız tarafları aleyhine toplam 10.144,06 TL alacak için icra takibi yapıldığı,
Görülmüştür. —– yazılan müzekkere cevabında; davacı şirketin prim borcu bulunmadığı bildirilmiştir.
—– tarihli yazıları ekinde; davalı şirket tarafından ——-referans nolu yazısının gönderildiği, iş bu yazıda; “Altyüklenicisi olduğumuz ve …şirketinin yüklemi altında bulunan —- dosyada kayıtlı bulunan —- bağlantı işi işyerinde inşaat taşeronu olan ——- tarihinde işini tamamlamış bulunmaktadır. Bu tarihten itibaren işçi çalıştırmayacağını bildirir, gereğinin yapılmasını rica ederiz.” şeklinde belirtildiği görülmüştür.
Mali bilirkişi aracılığı ile tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda; davacı şirket ticari, defter ve kayıtlarına göre; davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davalı şirket adına düzenlenmiş 15 adet fatura tutarlarından % 5 teminat kesintisi toplam tutarı olan 139.670,15 TL’nin davacı şirket tarafından davalı şirkete borç kayıt ettiği, icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten 139.670,15 TL alacaklı bulunduğu, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre; davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş faturaların toplam tutarının 3.620.861,71 TL davacı şirkete alacak kayıt edildiği, davalı şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenmiş faturaların, davalı şirkete ödemeleri, 2/10 KDV, TVK, % 3 Stopaj kesintileri, % 5 teminat kesintileri toplam tutarı olan 3.613.361,15 TL davalı şirkete borç kayıt edildiği, bu işlemler neticesinde davalı şirketin 30.12.2013 ve icra takip tarihi olan 17.01.2021 tarihi itibariyle davacı şirkete 7.500,56 TL borçlu durumda bulunduğu, taraflar arasındaki teminat hesabındaki farkın davalı şirketin ticari defterlerinde 30.09.2013 tarihinden sonraki tarihlerde davacı şirkete borç kayıt edilmiş olan ve tespit edilen ödemelerden kaynaklandığı, bu işlemlerin; davalı şirketin —- hesabından davacı şirketin —– tarihinde gönderilen ——- tarihinde tahsilat makbuzu ile 12.406,41 TL yatırmasına ilişkin işlem, davalı şirketin —- sayılı takip dosyasına 08.10.2015 tarihinde tahsilat makbuzu ile yatırdığı 15.220,63 TL’lik işlem, davalı şirket tarafından ——-tarihinde karar ilam harcı olarak 473,11 TL yatırmasına ilişkin işlem, davalı şirket tarafından yine —– tarihinde karar ilam harcı olarak 756,45 TL yatırma işlemi, —-sayılı dava dosyası üzerinden 26.12.2016 tarihinde 1512,45 TL karar ilam harcı yatırma işlemi, davalı şirket tarafından —– numarasına 6 adet tahsilat dekontu toplamı 533,82 TL’lik işlem, davalı şirket tarafından ——sayılı dosyası için 08.03.2019 tarihinde karar ilam harcı olarak yatırılan 524,24 TL’lik işlem, davalı şirket tarafından —— dosyasına 03.05.2019 tarihinde banka aracılığı ile 3.582,49 TL yatırılmasına ilişkin işlem ve davalı şirket tarafından ——- sayılı takip dosyasına banka aracılığı ile 03.05.2019 tarihinde 3.806,25 TL yatırılmasına ilişkin işlemlerden kaynaklandığının tespit edildiği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki dayanak sözleşmenin USD cinsinden yapılmış olması nedeniyle davacı tarafın teminat kesintilerini ve yapılan ödemelerin ödeme tarihlerindeki ———- teminat hesabı mali bilirkişi tarafından denetime açık şekilde yapılmış, davalı şirketin teminat kesintisi hesabından davacı şirkete icra takibi olan 07.01.2021 tarihi itibariyle 70.184,15 TL, 51.726,28 USD borçlu durumda olduğu hesaplanmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller, mahkememizce celbedilen——– yazı cevapları, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan mali bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamına sunulan ve taraflarca itiraz edilmeyen hakedişlere göre işin devamı sırasında davalı tarafından davacı hakedişlerinden kesilen teminat kesintisi tutarının 75.720,29 USD olduğu, ancak davalının yapmış olduğu ödemler USD karşılığı toplamı 19.240,03 USD olarak hesaplanmış olup, bu tutarın düşürülmesi halinde davacının davalı taraftan 56.480,26 USD nakit teminat kesintisi alacağı bulunduğu, davacının nakit teminat kesintilerinden kaynaklanan iade alacağının ödenmesi hususunda davalıyı bir temerrüt ihtarnamesi ile temerrüde düşürmediği, bu nedenle takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edemeyeceği sonuçlarına varılarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile;
Davalının ————–asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarınca USD cinsinden açılacak bir yıllık mevduat hesabına uygulanan en yüksek oran uygulanmak sureti ile DEVAMINA,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Hükmolunan asıl alacak bilinir ve belirlenebilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Reddedilen miktar yönünden kötü niyet tazminat talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 6.003,37 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 2.997,06 TL’nin, kabul edilen miktarın dava tarihindeki kur karşılığı üzerinden hesaplanan ve bu miktar üzerinden alınması gerekli olan 30.837,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21.837,51 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Arabuluculuk aşamasında ——– tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.106,21 TL’sinin davalıdan; dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 213,79 TL ‘sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, posta ve tebligat gideri 120,00 TL, bilirkişi ücretleri 7.500,00 TL olmak üzere toplam 7.679,30 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 6.435,56 TL yargılama masrafına, peşin harç 6.003,37 TL eklenerek sonuç olarak 12.438,93 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.243,74 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktarın dava tarihindeki kur karşılığı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 66.201,75 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
9-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktarın dava tarihindeki kur karşılığı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 13.959,34 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2023