Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/199 E. 2023/274 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/199
KARAR NO: 2023/274
DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 23/03/2021
KARAR TARİHİ:29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı —— tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin % 72,50 oranında hissedarı ve ——tarihinde vefat ettiğini, noterden çıkarılan mirasçılık belgesinde —— olmak üzere üç mirasçısının gözüktüğünü, ancak —– isimli kişinin de gerçek babasının —– olduğu iddiasıyla babalık davası açtığını, ayrıca aynı kişinin terekenin resmen idaresinin gerçekleştirilmesi için de dava açtığını, —- tarihli ara kararı ile —— olarak atanmasına karar verdiğini, bu nedenle Müteveffa ———–da dahil olmak üzere şirketteki paylarını temsile yetkili bulunduğunu, mahkemenin de ayrıca iş bu davayı açmak üzere şahsına yetki ve izin verdiğini, davalı şirketin —— ——tarihinde yaptığını, bu ———- üç yıllığına ——- olarak seçildiğini, —— tarihli ara kararına istinaden davalı şirkete müzekkere yazarak yapılacak olan —- tereke dosyasına yasal süresi içinde gönderilmesini istediğini, müzekkerenin davalı şirkete—– tarihinde tebliğ edildiğini, buna rağmen davalı şirketin dava konusu olan —–yıllarına ilişkin——- toplantısına — tarihinde gerçekleştirdiğini, —– de muhtıra göndererek karar defterini ile birlikte bazı belgeler istediğini, bu muhtıranın —– tarihinde tebliğ edildiğini, tereke dosyasına bildirimde bulunulmadan —– yapıldığını, genel kurul kararının ve hazirun cetvelinin daha sonra 16/02/2021 tarihinde sunulduğunu,—– mirasçılık durumunun ve miras paylarının değişme ihtimalinin bulunmasına rağmen bir kısım yasal mirasçıların kötü niyetle hareket ettiklerini, geri kalan mirasçılara usulüne uygun tebligat dahi yapmadan tescil işlemini gerçekleştirdiklerini, bütün bu hususların —— zararına neden olduğunu, terekenin bir bütün olarak memurluğu tarafından temsil edilmesi gerektiğini, –tarihinde yapılan genel kurulda alınan kararların —- tarihinde tescil ettirildiğini, genel kurulda; ——yönetim kurulu üyesi olarak seçilmesine, —- üyeliğinin ve önceki görevinin sona erdirilmesine, — bir yıl için —- olarak,— bir yıl için—— vekili olarak görevlendirilmesine,—- münferiden temsile yetkili kılınmasına karar verildiğini, bu ve alınan diğer kararların iptaline, davanın kabulüne, davanın —– ihbarına, kararların icrasının durdurulmasına karar verilmesi talepleriyle iş bu davanın açılması gereğinin duyulduğunu belirterek———alınan kararlar yoklukla malul olduğundan genel kurulda alınan kararların ve buna bağlı olarak alınan kararların işbu dava sonuna kadar icrasının geri bırakılması hususunda ihtiyati tedbir kararı yerilmesine, —– tarihinde tescil edilen —–kararlarının ve —– yevmiye sayısı ile tasdik edilen, —– yönetim kurulu üyesi olarak seçimine,—-üyeliğinin ve önceki görevinin sona erdirilmesine—- 1 yıl için yönetim kurulu başkanı, —- 1 yıl için —— vekili seçimi ve —- — olarak şirketi münferiden temsiline yetkili olduğuna ilişkin kararların ve anılan usulsüz —- olarak alınan diğer tüm karar ve yapılan işlemlerin iptaline, davanın kabulü halinde anılan hususların sicilde tescili ve ilanına, şirket genel kurulu ve buna bağlı işlemlerden zarar görmeleri nedeniyle davamın —— ihbarına,—– aleyhine açılan bir iptal davası söz konusu olduğundan, davanın açıldığını ve duruşma gününü gösteren ilanın —- ilan edilmesine, yargılama giderlerinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Davalı şirket adına —- olarak veren—– tarihli beyan dilekçesinde özetle; şirketin — olarak görev yaptıklarını, ——hiç tanımadıklarını, kendileri ile irtibat kurmadığını, dava konusu——— usulüne uygun olarak yapıldığını, tüm hissedarlara —– tarihinde iadeli taahhütlü olarak davet mektubu gönderildiğini, çağrı ilanının —– yayımlandığını, ——– kurulu üyesi olarak seçildiklerini, —— herhangi bir bağının bulunmadığını, genel kurul kararlarının Kanun’a uygun olarak alındığını beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin —- yıllarına ilişkin 08.09.2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkin olup, TTK 445 vd.maddelerine dayanmaktadır.
Davacı, davalı şirketin ortaklarından olup 28.07.2019 tarihinde vefat edene — terekesine ——— sayılı dava dosyasında HMK 592/2 maddesi uyarınca terekenin resmen idaresi için atanan —- terekesi idaresi memurudur. —— sayılı dosyasının —– üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacının, davalı şirketin genel kurullarına katılma, müteveffaya ait payları temsil etme, yönetim kurulunun seçilmesi ve diğer hususlarda tereke lehinde oy kullanma konularında yetki sahibi olduğu görülmüştür. Bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak davanın esasına girilmiştir.
Ancak yargılama sırasında—- sayılı dava dosyasında yapılan yargılamada ———— maddesi uyarınca tereken resmen yönetilmesini gerektirir hal ortadan kalktığından davanın feragat nediyle reddine ve tereke idare memurunun görevine son verilmesine karar verildiği, böylece iş bu davayı açan——- tereke memurluğu sıfatının ortadan kalktığı anlaşılmıştır.
TMK.nun 640 ‘ncı maddesi uyarınca; murisin birden çok mirasçısının bulunması halinde, mirasın geçmesi ile birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. TMK.nun elbirliği mülkiyetini düzenleyen 701 – 703 ‘ncü maddelerine ise; elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanun veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça yönetim ve tasarruf işlemleri için ortakların oy birliği ile karar vermeleri gerekir. Elbirliği mülkiyeti malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesi ile sona erer.
Bu kapsamda murisin ölümü ile mirasçılara intikal eden paylar bakımından henüz bir taksim yapılmamış olmakla, elbirliği mülkiyeti kuralları geçerlidir. Anonim Şirketlerde ise paylar, paydaşın ölümü halinde Limited Şirketlerin aksine kendiliğinden mirasçılara intikal etmez. Bunun için öncelikle miras taksim sözleşmesinin yapılması veya Medeni Kanunu ‘nun 2 ‘nci maddesine uygun şekilde, yazılı taksim sözleşmesine eş değer bir halin varlığının kanıtlanması ve mirasçılarca bu suretle şirkete başvurulması gerekir. —- itibariyle murisin terekesine somut uyuşmazlıkta ———-dosyasında davayı açan tereke idare temsilcisi atanmış iken yargılama sırasında görevi sonlandırıldığından murisin paylarından doğan oy haklarının iştirak halinde tüm mirasçıları tarafından elbirliği ile kullanılması gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce bu hususun sağlanması için mirasçıların her birine usulüne uygun tebligat yapılmış ise de tebliğ müdahil olarak yargılamada yer alan mirasçılardan sadece —davayı takip edeceğini bildirmiştir. Bu durumda ———– tarihli kararı ve——— tarihli kararları da dikkate alınarak davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;
1.Davanın AKTİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE USULDEN REDDİNE,
2. Başlangıçta peşin alınan 59,30 TL harcın alınması gereken 179,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacı mirasçı ———tahsili ile hazineye irad kaydına,
3. Davacı tarafça yargılama sırasında yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4. Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T ‘nin 7/2 maddesi uyarınca 9.200,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacı mirasçı —— alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, Mirasçı—— vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023