Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/18 E. 2022/371 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/18
KARAR NO: 2022/371
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/01/2021
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunduğu — tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu şirketin —-sayılı dosyasında yer alan itirazı ettiği, davalı şirket ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki mevcut olup taraflar arasında — akdedildiği ve bu sözleşmeye bağlı olarak davalı şirket elektrik kullandığı, Davalı sözleşmenin hitam tarihi olan — gün evveline yani en geç —- tarihinde sözleşmenin hitam tarihinde fesh edileceğine dair bildirimi müvekkil şirkete —- Bildirimler maddesindeki yollardan birini kullanarak — yapmış olmak durumundadır. Dolayısıyla —- tarihine dek müvekkil şirkete ulaşmış olan bir fesih ihtarı bulunmadığından sözleşme aynı şartlarla | yıl uzamış ve sözleşmenin hitam tarihi —- tarihi olmuştur. Ancak somut olayda davalı müvekkil şirkete usulüne uygun ve süresinde bir bildirim yapmaksızın sözleşmenin feshini istemiş ve —- tarihinde tedarikçi değişikliği yaptığı, Müvekkil şirketin alacağı likit bir alacak olduğunu, Yargılama neticesinde ortaya çıkacak belirsiz bir alacak olmadığını, Davalının haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, Davalı/borçlular aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili — tarihli cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle sözleşmenin bitiş tarihi — tarihi olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan satış sözleşmesinde özellikle daha sonra kalemle doldurulan bölümlerde oynamalar olduğu, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bitiş tarihi — tarihi olduğundan müvekkil şirketin fesih hakkının son günü — tarihi olduğu, bu nedenle müvekkil şirket tarafından —- yevmiye nolu fesih ihtarnamesi davacı şirkete gönderildiği, ayrıca ihtarname elektronik posta yolu ile de davacıya bildirildiği, Müvekkil şirket usulüne uygun olarak noter kanalı ile davacı şirketin elektrik sözleşmesinde belirtilen adresine fesih ihtarnamesi gönderdiği, davacı şirket müvekkili mağdur etmek için tebligatı almadığı, ayrıca bu güne kadar müvekkile adres değişikliği bildirmediği, ihtarnamenin iade dönmesinin öğrenilmesinden sonrada davacı şirket müvekkil şirket tarafından elektronik posta yolu ile bilgilendirildiği, Davaya konu aboneliklerde ilişkin tüm faturalarda taahhüt edilen indirimlerin müvekkil şirkete yansıtılmadığı, ayrıca müvekkili sözleşmenin bitiş tarihi olan — tarihinden —-öncesinden herhangi bir sebep göstermeden fesih hakkı olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
—– tarihli müzekkere cevabı,
——tarihli müzekkere cevabı,
— tarihli müzekkere cevabı,
—– tarihli müzekkere cevabı,
—– —- tarihli müzekkere cevabı,
—– tarihli raporu,
—- tarihli ek raporu,
—— tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklanan cezai şart bedeline dayalı başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine İİK 67. Maddesine istinaden açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Taraflar arasında —– imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, Davalı tarafından sözleşmenin hitamından —– önce sona erdiğine dair fesih ihbarının davacı tarafa bildirilip bildirilmediği, fesih ihbarının süresinde olup olmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bir yıl uzayıp uzamadığı, davalının tedarikçi değişikliğinin sözleşmeye uygun olup olmadığı, taraflarca imzalanan sözleşmede davalının tüm sayfalarda imzasının bulunup bulunmadığı, son sayfa dışındaki sayfalarda imzalarının bulunmaması halinde sözleşmenin bu sayfalarında yazan şartlardan sorumlu olup olmadığı, davacının cezai şart talebinin yerinde olup olmadığı, cezai şart miktarı, faiz ve oranı, icra inkar ve kötüniyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunduğu hususlarındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
—-dosyasının incelenmesinde: Ödeme emrinin borçlu tarafa — tarihinde tebliğ edildiği, — tarihinde yasal süresinde borçlu vekili tarafından borca itiraz dilekçesi verildiği, İcra Dairesince takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir.
—- tarihli cevabi yazısı ile tedarikçi değişim hareketleri bilgileri gönderilmiştir.
—- tarihli cevabi yazısı ile —- yevmiye nolu ihtarnamesi ve tebliğ şerhi gönderilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dosyanın elektrik mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi raporuna ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Elektrik mühendisi bilirkişi mahkememize sunduğu—- tarihli kök raporunda sonuç olarak: “Taraflar arasında akdedilmiş olan olunan —– fesih konusu belirleyen —göre sözleşme taahhüt süresinin bitimine — gün kala olacak şekilde sözleşmenin uzatılmayacağını ve taahhüt süresi sonunda fesih edileceğini ihtar etmekteyiz. Ayrıca ——— tarafından tebliğ edilen —- taahhüt süresi sonunda fesih ihtarı bulunmaktadır. Asılları noter yolu ile tarafınıza ulaşmış yada ulaşacaktır. ” bilgi verildiğinin tespiti yapılmıştır. ——– tarihini belirttiği bundan dolayı hitam tarihinin — tarihi olduğu kanaatine varıldığı, Bu yüzden davacının taraflar arasında yapılan —— edebileceği kanaatine varıldığı, Fakat davacının düzenlediği elektrik faturalarında hitam tarihi olarak —tarihi yazıldığından davalının yanlış bilgilendirildiği için davacının kusurlu olduğu, hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu” beyan ve rapor etmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmesi sonucu mahkememizin ——- tarihli ara kararı ile önceki elektrik mühendisi bilirkişiye ek rapor aldırılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdii ile rapor aldırılmasına karar verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş bilirkişi raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
— bilirkişi mahkememize sunduğu ——Taraflar arasında akdedilmiş olan olunan—— göre sözleşme taahhüt süresinin bitimine—- kala olacak şekilde sözleşmenin uzatılmayacağını ve taahhüt süresi sonunda fesih edileceğini ihtar etmekteyiz. Tarafların itirazları değerlendirilmiş olup gerekli açıklamalar aşağıda belirtilmiştir, 1-SORU :
a-Müvekkil şirket yetkilisinin sadece sözleşmenin son sayfasında imzası bulunmadığı, Müvekkil şirketin imzasının bulunmadığı sayfada belirtilen cezai şart bedelinden sorumlu tutulması mümkün olmadığı, b- Müvekkil şirketin davalı ile yapılan ——–fesih nedeni —-oluşan ekonomik kriz döneminde ticari faaliyette bulunan şirketlere sağlanan ekonomik iyileştirmelerin müvekkil şirkete sağlanmamasıdır. Davaya konu aboncliklere ilişkin tüm faturalar incelendiğinde taahhüt edilen indirimlerde müvekkil şirkete tam olarak yansıtılmamıştır. Bu husus bilirkişi tarafından incelenmediği, Davacı taraf sözleşmeden doğan yükümlülüklerini gerektiği gibi yerine getirmemiş ek ödeme kalemleri ile müvekkilin fazla fatura ödemesine sebebiyet vermiştir. CEVAP : Yukarıda izah edilen maddelerle ilgili konular benim teknik uzmanlık alanıma girmediğinden bu konuda uzman bir Bilirkişinin görevlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.2-SORU : a-Sayın bilirkişi müvekkil şirketin —– tutarındaki alacağı için yasal faiz talep edebileceği kanaatini bildirmiş ise de bu kanaat hatalı olmuştur. Zira taraflar arasında imzalanan —– maddesinde aynen; “.Alıcı’nın tanzim edilen faturada belirtilen son ödeme tarihine kadar fatura bedelini ödememesi halinde Satıcı, son ödeme tarihinden sonraki her gün için, ödenmeyen fatura tutarına ——göre belirlenecek oranda gecikme zammı uygulayacaktır.—– Dolayısıyla taraflar arasında imzalanan sözleşmede faiz hususunda bir belirleme yapılmış olduğundan, bu yönde sayın bilirkişiden ek rapor tanzim etmesi talep edilerek müvekkil şirketin yasal faiz değil, gecikme zammı talep edebileceğinin ve faiz meblağının tespit edilmesi Gerekmektedir. b-Her ne kadar bir kısım faturalarda sehven —— tarihi yazılmış ise de, bu durum müvekkil — şirketin — faturalarını düzenlemek — için kullandığı programın — hatasından kaynaklanmıştır. Ancak bu yanlış basımın huzurdaki davada müvekkil şirketin haklılığına ve alacağına hiçbir etkisi yoktur. Nitekim;1-DAVALI TACİRDİR, sözleşme hükümleri ve süresi açık olup, davalı sözleşmesinin ne zaman sona ereceğini bilecek ve tespit edebilecek durumdadır. 2-DAVALI —– TARİHİNDE MÜVEKKİL ŞİRKETTEN TEDARİKÇİ DEĞİŞİKLİĞİ YAPMAK SURETİYLE ÇIKIŞ YAPMIŞTIR. Dolayısıyla müvekkil şirketin hatalı basımından dolayı bir yanılgıya düşmüş olsaydı — tarihinde değil —–tarihinde tedarikçi değişikliği yaparak çıkış yapması gerekirdi. 3-Sayın bilirkişinin de tespit ettiği üzere, DAVALI —– olduğundan artık Davalı’nın sözleşmenin hitam tarihinin —– olduğunu bildiği açıktır, aksi mümkün değildir. Tüm bunların dışında müvekkil şirkete süresinde yahut süresinde olmayan hiçbir fesih ihtarı da sözleşmede belirlenen usulüne uygun—- olarak gönderilmemiştir. Nitekim bu hususlar bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Dolayısıyla müvekkil şirketin bir kısım faturalarda —- tarihini sehven basmış olmasının huzurdaki davada hiçbir etkisi olmadığı açık olup, sayın bilirkişinin bu değerlendirmesine de itiraz etmek gereği hasıl olmuştur. CEVAP : Yukarıda yapılan itirazlar benim teknik uzmanlık alanıma girmedi konuda uzman bir mali müşavir Bilirkişinin görevlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Hukuki değerlendirme ve nihai takdir Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; İnceleme ve tespitler sonucu görüş ve kanaatimi açıklayan iş bu ek raporu; Sayın Mahkeme’nizin takdirlerine saygılarımla arz ederim. ” beyan ve rapor etmiştir.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde dosyanın Mali Müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi raporuna ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu —- tarihli raporunda sonuç olarak: “Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın, davalı aleyhine ———- icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takiplere itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır. Sektörel bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda “davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibarıyla —— asıl alacaklı olduğu, asıl alacağına takip sonrası yasal faiz talep edilebileceği” kanaati bildirilmiştir. Sektörel bilirkişi tarafından bildirilen asıl alacak tutarı takibe konu edilen asıl alacakla örtüşmemektedir. Sektörel bilirkişinin iradesi; davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen Ceza-i Şart bedeli faturaların doğru tutarla ve haklı yere düzenlendiği kanaatin bildirilmesidir. Oysa ki cezai şart faturaların —– tutarlı kısmı takibe konu edilmemiştir. Davacı yan tarafından davalı yana —- adet toplam —- tutarlı fatura düzenlenmesine rağmen,——- konu edilmiştir. Diğer bir ifade ile takibe konu davacı yanın asıl alacağının, davacı yanın talebi ile bağlı —- olduğu tarafımızdan tespit edilmiştir. Davacı yanın talep edebileceği işlemiş faiz tutarının — olmakla birlikte, talebi ile bağlı — olduğu, tarafımızdan tespit edilmiştir. Davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibarıyla —-alacaklı olduğu, (talep gibi). Davacı yanın —- istinaden icra takip tarihi olan; —— oranlarda faiz talep edebileceği, Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu” beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde: Hükme esas alınan —– tarihli elektrik mühendisi bilirkişi ve —- tarihli mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
Taraflar arasında —-imzalandığı, davalı ——-yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğinin davacı şirkete bildirildiği, ihtarnamenin davacı şirkete tebliğ edilemediği, davalı —- feshedildiğinin—-olarak bildirildiği ve Noter ihtarının mail eki olarak—- ile gönderildiği, davalı —-tarihinden itibaren tedarikçi değişikliği yapıldığı, davalı — tarafından tedarikçi değişikliği yapılarak davacı ile olan elektrik satış sözlemesinden çıkış yapıldığı, davalı —- tarafından — davacı şirket ile olan —- bitiş tarihini —– tarihi olarak bildirdiği, bu tarihten itibaren yeni tedarikçiden —— gerçekleştirdiği,
Davalı —- vekili tarafından —- tarihli sözleşmesinin her sayfasının imzalanmadığı, davalı şirket yetkilisinin imzasının sadece son sayfada bulunduğundan imzasının bulunmadığı sayfada belirtilen cezai şart bedelinden sorumlu tutulmayacağı iddiasında bulunmuş ise de;
—- sayılı emsal kararına göre; —– uygulaması ve öğretide, tacirler arasında düzenlenmiş olsa bile birden çok sayfadan oluşan yazılı sözleşmelerin devam eden sayfalarının taraflarca imzalanması veya paraf edilmesi zorunluluğu kabul edilmemektedir. Borçlar Kanunu’nda da bu yolda bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, sözleşme metninin birden çok sayfadan oluşması halinde her sayfanın imzalanması zorunlu değil ise de, metin içerik, anlam ve devam eden maddeler ile başlıkları bakımından mantıksal sıralama — taşımalıdır. Davacının dayandığı —- sayfadan oluşmakta olup, maddelerin başlığı, sırası, içeriği ve imzalı olan son sayfa ile bağlantısı bakımından bir bütünlük taşımaktadır.”. “Tarafların karşılıklı ve birbirlerine uygun irade açıklamalarına kesinlik ve bağlayıcılık kazandıran imzaya itiraz edilmediğine, sözleşmede içerik ve anlam birliği bulunduğuna ve imzasız ilk sayfaların farklı içerik taşıdığı ispatlanamadığına göre…” denildiğinden davalı ——vekilinin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin her sayfasında davalı şirket yetkilisinin imzası bulunmadığı iddiasının mahkememizce dikkate alınmadığı,
Yine davalı —- vekili tarafından faturalardaki sözleşmenin hitam tarihinin — tarihi yazdığından davalı tarafın yanlış bilgilendirildiği iddia edilmiş ise de; taraflarca imzalanan — göre davacı şirket tarafından elektrik enerjisinin davalı şirkete —-tarihinde verildiği, imzalanan sözleşmeye göre sözleşme süresinin elektrik enerjisinin verildiği tarihten itibaren itibaren—- olduğu, — maddesine göre taraflardan birisinin sözleşmenin bitiş tarihinden itibaren —— öncesine kadar sözleşmeyi feshedebilceğinin kararlaştırıldığı, sözleşme kapsamında elektrik enerjisinin davalı —verildiği —– tarihi esas alındığında sözleşmenin bitiş tarihinin — tarihi olduğu ve — kadar sözleşmenin feshi talebinin davalı tarafından davacı şirkte yazılı olarak bildirilmediği, davalı—- iddia ettiği gibi sözleşmenin faturalarda yazılı olduğu üzere bitiş tarihinin —- tarihi olsa dahi davalı — tarafından sözleşmenin feshine dair ——yevmiye nolu ihtarnamesi tebliğ edilmiş sayılsa bile —- günlük süreden sonra yapıldığı, Davalı —-faturalarda sözleşmenin bitiş tarihinin — yazdığından davacı şirketin kötü niyetli olduğu iddia edilmiş ise de;taraflar arasında imzalanan sözleşmenin kapsamının ticari iş mahiyetinde olduğu ve tarafların tacir olduğu dikkate alındığında davalı —- TTK 18. Maddesine göre basiretli tacir gibi davranması gerektiği, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre elektrik enerjisinin verildiği tarihten itibaren sözleşme süresinin — ay olarak belirlendiği, davalı — elektrik enerjisinin — tarihinde verildiği bilinmesi gerektiği ve sözleşmenin bitiş tarihinin — üzerinden hesaplanabileceği, davalı—- tarafından sözleşmenin bitiş tarihinin ve bitiş tarihinden —öncesi sözleşmenin feshinin yazılı olarak ihbarının davacı şirkete yapılmadığı,
Taraflar arasında —- imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmadığı, davacı şirket tarafından davalı şirkete sözleşme kapsamında elektrik enerjisinin —- tarihinde verilmeye başlandığı, sözleşmeye göre taraflarca sözleşmenin bitiş tarihinden —gün öncesi yazılı bildirimde bulunmak suretiyle feshedilebileceği, aksi halde sözleşmenin — uzayacağının kararlaştırıldığı, davalı şirket tarafından — yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşme feshedildiğinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davacı şirkete tebliğ edilemediği, davalı şirket tarafından —-feshedildiğinindavacı şirkete bildirildiği ve Noter ihtarının — ekinde gönderildiği, yeni tedarikçi ile anlaşma yapıldığı, davalı şirket tarafından —- sözleşmenin bitiş tarihi olarak — tarihinin bildirildiği, sözleşmenin feshinin sözleşme hükümlerine uygun olmadığı, bu nedenle taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre sözleşmenin —uzadığı, davacı şirket tarafından —göre cezai şart talebinin yerinde olduğu, tarafların tacir, yapılan işin ticari iş mahiyetinde olduğundan—– göre talep edilen faizin yerinde olduğu, alacağın sözleşmeye dayalı olduğu, sözleşmeye dayalı talep edilen cezai şart bedelinin davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu, icra ve inkar tazminatı koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE,
2—-dosyasına vaki itirazın iptaline, — takip tarihinden itibaren –asıl alacak ve — takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacağın —- oranında faiz ile birlikte devamına,
3-Alacağın sözleşmeye dayalı olduğu, sözleşmeye dayalı talep edilen cezai şart bedelinin davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı —-icra inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 5.554,42 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 6.504,95 TL’nin, alınması gerekli olan 22.217,67 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.158,3 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Arabuluculuk aşamasında —- tarafından
ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Da
vacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, peşin harç 5.554,42 TL, posta ve tebligat gideri 78,80 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, olmak üzere toplam 6.442,52 TL yargılama masrafının davalı’dan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 31.217,34 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2022