Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/178 E. 2022/327 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/178
KARAR NO : 2022/327

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 15/03/2021 tevzi tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle: Davacı —— iştigal ettiğini, taraflar arası ticari ilişki bulunduğunu, Davalı yanın davacı yandan almış olduğu mal ve hizmetlere karşılık olarak, davacı yanın davalı yandan —- alacaklı olduğunu, cari hesap alacağının ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili amacı ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, Sonuç Olarak: Yukarıda arz ve izah olunan nedenler ile davalarının kabulüne, borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının; alacağın ——-az olmamak üzere İcra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP :
Davalı vekili mahkememize sunduğu —–tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davalı yanın davacı yana borcu bulunmadığını, bu hususun yapılacak bilirkişi incelemesi ile de netlik kazanacağını, Ayrıca davacı yanın söz konusu fatura muhteviyatındaki işleri de yerine getirmediğini, Sonuç Olarak: Yukarıda arz ve izah olunan nedenler ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER :
– ————UYAP sureti,
– Taraflar arası akdedilen —— Mal Alış-Satış Protokolü,
– Davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen fatura fotokopileri,
– Davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen İrsaliye fotokopileri,
– Davacı yanın ——– sunulu olduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturaya dayalı alacağa istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, takibe ve davaya konu faturanın davalı tarafa teslim/tebliğ edilip edilmediği, fatura muhteviyatı hizmetin davalı tarafa verilip verilmediği, faturadan kaynaklı alacağın miktarı, takip öncesi faiz talep edilip edilemeyeceği, takip öncesi temerrüt şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, faiz ve oranı, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
— üzerinden incelenmesinde; ödeme emrinin borçluya ——— tebliğ edildiği, borçlu ——yasal süresinde borca itiraz dilekçesi verildiği,—— tarihinde takibin durdurulduğu,——avansı olmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edilmiştir.
—— formları gönderilmiştir.
Mahkememizin ——–ara kararı gereği dosya — tarihinde Mali Müşavir bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi raporunu 11.03.2022 tarihinde ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 11/03/2022 tarihli raporunda sonuç olarak: “Raporumuz içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya ———- dosyası, davacı yana ait ——- ticari defterleri ve dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacı yan tarafından incelemeye sunulan —– defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı yan incelmeye gelmemiş, ticari defterlerini ibraz etmemiştir. Takdir Sayın Mahkemenize aittir. Davacı yanın davalı —–takip tarihi olan —-olduğu, Davacı yan ——- 3095 sayılı yasaya istinaden (Md.4/a) icra takip tarihi olan; 15.06.2020 tarihinden değişen oranlarda faiz talep edebileceği, takdirin mahkemeye ait olduğunu” beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde: hükme esas alınan —- mali müşavir bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
Mali müşavir bilirkişi tarafından incelenen davacı tarafa ait ————- usul ve yasaya uygun tutulduğu, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı taraf ile aralarında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davalı ile ticari ilişkisini alıcılar —— kodunda takip ettiği, davalı ile ticari ilişkinin ——-tarihinde başladığı, davacı tarafından davalı tarafa—düzenlendiği, davalı tarafından davacı tarafa —– yapıldığı, taraflar arası——- tarihinden sonra başkaca ticari ilişki olmadığı, davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi olan — davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen—— tutarlı faturadan kaynaklandığı,
Davalı tarafın incelemeye gelmediği ve ticari defterlerini ibraz etmediği,
Taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, takibe ve davaya konu faturaların davalı tarafından bağlı bulunduğu ——–beyan edildiği, fatura ve fatura muhteviyatının davalı tarafa teslim edildiği, cevap dilekçesinde fatura içeriğine konu işleri yerine getirmediğini beyan etmiş iken, bilirkişi raporuna karşı itirazında faturaya konu işleri tam olarak yerine getirmediğinden kısmi ödeme yapıldığı belirtilerek bakiye alacağa itiraz edildiği, davalı —- inceleme gün ve — tebliğine rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, davacı taraf ——–kayıtları ile alacağını ispatladığı, takip tarihinden önce davalı tarafın temerrüde düşürüldüğüne dair ihtar veya ihbarın dosyada mevcut olmadığından takip öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı, tarafların tacir, yapılan işin ticari iş mahiyetinde olduğundan takip tarihinden itibaren faiz talebinin yerinde olduğu, davaya ve takibe konu faturanın—— cinsinden düzenlendiği, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesine göre takip tarihinden itibaren ——-vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile faiz talep edilebileceği,
Alacağın faturaya dayalı alacak olduğu, davalı tarafından faturaların bağlı bulunduğu ilgili — beyan edildiği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, davalı tarafından kısmi ödemede bulunulduğu, bakiye alacağa itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2—– dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin —- tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre—- ile açılan 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile devamına,
3-Fazlaya dair talebin reddine,
4-Alacağın faturaya dayalı alacak olduğu, davalı tarafından faturaların bağlı bulunduğu— beyan edildiği, alacağın davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, davalı tarafından kısmi ödemede bulunulduğu, bakiye alacağa itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı —inkar tazminatı olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanmak üzere başlangıçta peşin olarak alınan 1.652,96 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 547,32 TL’nin, alınması gerekli olan 8.616,31 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.416,03 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanmak üzere –aşamasında——-, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.298,23 TL’sinin davalıdan, dava konusunun toplam değerinin —– sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 21,77 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanmak üzere davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 59,30 TL, posta ve tebligat gideri 60,10 TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL, olmak üzere toplam 1.119,40 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan —, eklenerek sonuç olarak — davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 18,46 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
8-Dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanmak üzere davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan –ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,

9-Dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanmak üzere davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan –davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.