Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/176 E. 2021/916 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/176 Esas
KARAR NO : 2021/916

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2021
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, 122.391,57 TL alacağı için, davalı hakkında —- sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı şirketin itiraz ettiğini, davalının itirazı üzerine arabulucuya başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin, —- bir şirket olduğunu, davalının ise diğer faaliyet alanları yanında —– yapmakta olduğunu, davalının, ——- gereksinimi olan eğitici—- ——- talebinde bulunduğunu, bu talep üzerine istediği —- edilerek davalıya teslim edildiğini ve davalı tarafından — satıldığını, cari hesap raporundan da görüleceği gibi, — tarihine kadar geçen süreç içerisinde satılan ve teslim edilen —- olarak tanzim edilen ve davalıya da tebliğ edilen ve itiraza uğramayan toplam —alacağının tüm iyi niyetli girişimlere rağmen davalı tarafından ödenmediğini belirterek, davanın kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi” talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı yan ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkide ödemelerin vadeli şekilde yapıldığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde de belirttiği üzere faturalardan —- farklı tarihlerde faturalar kesildiğini, ödemelerin bir kısmının peşin bakiye kısmı ise vadeli çek ile ödeme yapılmakta olduğunu, sektörde de tüm alım satımların bu şekilde yapılmakta olduğunu, ancak davacı yanın iyi niyetli yaklaşmayıp haksız icra takibi başlattığını, bu sebeple başlatılan —- sayılı takibine ayrıca anlaşma koşulu varlığı nedeniyle itiraz edildiğini, dava dilekçesinde belirtildiği üzere vadeli çalışma teamülü bozulmaya çalışıldığını, kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını belirterek, davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafına yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasında ticari ilişki kapsamında davacının davalıya düzenlemiş olduğu takip konusu faturalar nedeniyle davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin vadeli şekilde yapılıp yapılmadığı, alacağın muaccel olup olmadığı hususunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen ——– sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 18/01/2021 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca, faize, ödeme emrine, ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce ön inceleme duruşması yapılmış tarafların tüm delilleri celp olunarak ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 17/11/2021 tarihli raporunda özetle ;davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 122.391,57 TL alacaklı olduğunu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafından düzenlenen takip konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalının usulüne uygun olarak tutulan defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacıya —- borçlu olduğu rapor edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasa’nın 9 maddesine göre Türk Milleti adına kullanan mahkememizce uyuşmazlık konusu hakkında yapılan yargılama sonucunda sunulan deliller ,—- sözleşmesi , ihtarnameler iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu ve bu ilişki kapsamında davacı tarafından davalı adına faturalar düzenlendiği, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine alacağın tahsili için genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapıldığı davalı borçlunun takibe süresi içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu, alınan bilirkişi raporuna göre takip konusu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve takip konusu faturaların davalının teslim alarak ticari defter kayıtlarına işlediği, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 122.391,57 TL alacaklı olduğu , davalı her ne kadar davacı ile yapılan ticari ilişkiler ödemelerin vadeli olduğunu ve davacının kötü niyetli olarak takibe giriştiğini iddia etmiş ise de davalının bu iddiasını ispata yarar bir delil sunmadığı taraflar arasında kesin vadeye ilişkin düzenlenmiş bir mutabakatname ve yazılı bir sözleşme olmadığı fatura düzenlenmesiyle karine olarak alacağın muaccel olacağı , alacağın faturaya dayalı olması nedeniyle likit ve belirlenebilir olduğu tarafların tacir olması nedeniyle alacağın avans faizi uygulanması gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın kabulü ile; davalının —- esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Hükmolunan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince dava değeri üzerinden alınması gereken toplam 8.360,56 TL harçtan daha önceden ödenen toplam 2.090,15 TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 6.270,418 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ——- davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 2.090,15 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet ücreti, 791,50 TL bilirkişi, tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 2.949,45 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
8-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca —- arabulucuya —— davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.