Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/16
KARAR NO : 2023/590
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2021
KARAR TARİHİ : 07/07/2023
DAVA:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu 11/01/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 23/07/2020 tarihinde—- sevk ve idaresinde bulunan — plakalı aracın—- plakalı araca arkadan çarptığını ve — tüm kusuru kabul ettiğini, müvekkil şirkete ait aracın sürücüsü — ile—plakalı aracın sürücüsünün ile kendi aralarında anlaştığını, müvekkil şirketin hem trafik sigortası hem de kasko sigortası olan davalı şirketin müvekkilin aracında meydana gelen maddi hasarı karşılamadığını, müvekkil şirketin — plakalı aracın hasarını da karşıladığını ve bu zararın davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmadığını belirterek şimdilik 40.000 TL maddi zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın 58.713,12 TL’lik fatura sunduğunu ve bu nedenle belirsiz alacak davası açamayacağını, kasko sigorta poliçesi kapsamında müvekkil şirkete yapılan bir başvurunun mevcut olmadığını ve bu nedenle temerrüt oluşmadığını, kazanın meydana geldiği yerde görev yapan kolluk birimleri tarafından düzenlenen tutanağın celbi gerektiğini, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesi Genel Şartlarında sigortalı Sürül ün olay yerinden kaçmasının sigorta şirketi yönünden sigortalısına rücu hakkı verdiğini, davacı araç sürücünün olay yerini terk edip kaçtığını ve müvekkilin rücu hakkı sebebiyle takas ve mahsup taleplerinin bulunduğunu, Karayolları Zorunlu Poliçesinin yalnızca mağdur araç için tazminat ödemesi yaptığını ve davacının bu poliçeden herhangi bir talepte bulunma hakkının olmadığını, kasko sigorta poliçesinde de sigortalı aracın ve sürücüsünün olay yerinden kaçmasının teminat kapsamı dışında kaldığını, dava ile talep edilen miktarın fahiş bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
— İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden davaya konu kaza ile ilgili kaza tespit raporu celbedilmiştir. —-davaya konu kredi kartına ilişkin detay tablosu celbedilmiştir.Bilirkişi heyetinin 28/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafa sigortalı, davacının maliki olduğu — plaka sayılı —marka-tip otomobil sürücüsü —4100 (Yüzde yüz) kusurlu olduğu, dava dışı sürücü (— plaka sayılı,—- marka araç sürücüsü)—- kusursuz olduğu, 23/07/2020 tarihinde meydana gelen kaza sonucu, olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, — plakalı araçlarda meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu, araçlardaki hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu,—-plakalı sayılı aracın toplam hasar tutarının(KDV dahil) 58.753,12 TL olabileceği,—- plaka sayılı aracın toplam hasar tutarının (KDV dahil) 8.385,39 TL olabileceği, davacı şirkete ait —–plakalı vasıtanın davalı şirket nezdinde kasko sigortasının ve trafik sigortasının mevcut olduğu, meydana gelen hasarın kasko ve trafik sigorta teminatı kapsamında bulunduğu, davacı şirket tarafından davalı şirkete kasko sigortalı bulunan —- plakalı vasıtanın hasar onarım bedelini, aracın onarımını gerçekleştiren —-17/09/2020 tarihinde 58.753,12 TL olarak ödediği ve ödeme belgesinin dosyada mübrez olduğu, ödenen bu bedelin davalı sigorta şirketinden kasko sigorta poliçe teminatı kapsamında talep edilebileceği, davacı şirket tarafından karşı araç — plakalı vasıtada oluşan hasar yönünden 28/09/2020 tarihinde 4500 TL ödeme yapıldığı ve yapılan bu ödemenin davacı şirket tarafından davalı sigorta şirketinden Zorunlu Mali Mesuliyet Teminatı kapsamında talep edilebileceği yönünde rapor düzenlenmiş ve bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan hasar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.Davacının — plakalı araç ile —- plakalı araçlar arasında 23/07/2020 tarihinde trafik kazası gerçekleştiği, davacının kendi aracı ve karşı araçta oluşan hasar nedeniyle ödeme yaptığı, davacının genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ve zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olan davalı sigorta şirketinin ödeme yapmadığı iddiasıyla ödemek durumunda oldukları bedellerin tahsili için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait araç için davacı taraf 58.753,12 TL ödeme yaptığını belirtmiş ve bu ödemeye ilişkin tahsilat makbuzunu dosyaya sunmuştur. Ayrıca davacı taraf —-plakalı araç için 8.300 TL yedek parça ücreti ödediğini belirtmiş ve bu ödemeye ilişkin de 5.800 TL’nin kredi kartı ile ve 2.500 TL’sinin ise ödeme dekontu dosyaya sunmuştur.
Davacı taraf karşı aracın tamir ücreti için 4.500 TL araç malikine ödendiğini belirtmiş ve—ait işlem dekontunu sunmuş ise de alıcı hesabının —adına kayıtlı olduğu ve ödemeyi gönderenin — olduğu görülmüştür.
Mahkememizce alınan 28/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigortalı — plakalı araç sürücüsü — %100 oranında kusurlu olduğu,— plakalı araç sürücüsü —ise kusursuz olduğu, —- plakalı araç için ödenen 58.753,12 TL hasar bedelinin hasar ile uyumlu olduğu ve bu bedelin davalı sigorta şirketinin teminatı kapsamında davalıdan talep edilebileceği, —- plakalı aracın hasar tutarının 8.385,39 TL olabileceği ve bu bedelin de davalı sigorta poliçesi teminatı kapsamında talep edilebileceği belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının kendi adına kayıtlı araç hasar bedeli olarak ödediği 58.753,12 TL ile —-plakalı araç için ödediği ve talep ettiği 8.385,39 TL’yi talep edebileceği, ancak fazlaca ödediği miktarı talep edemeyeceği kanaatiyle açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; 67.138,51 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü 12.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 4.586,23 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslah harcı olarak alınan 1.223,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.363,13 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 10.742,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 4.414,49 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 683,10 TL peşin harç, 8,50 vekalet harcı, 540,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.290,90 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 1.200,53 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan tebligat, bilirkişi, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 1.733,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.611,69 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
8-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
9-6325 Sayılı Yasa’ nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL’ nin davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre hesap edilen 1.227,60 TL’sinin davalıdan alınarak, 93,00 TL’ sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —-Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.