Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/150 E. 2022/565 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/150 Esas
KARAR NO:2022/565

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/03/2021
KARAR TARİHİ:08/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin — adlı firmanın sahibi —numarada kayıtlı daireyi satın almak için görüştüğünü ve daireyi almaya karar verdiğini, müvekkilinin —arasında satın alınacak daire ile ilgili olarak — tarihinde satış sözleşmesi tanzim edildiğini, müvekkilinden daire satışına istinaden çek alındığını, müvekkiline taahhüt edilen daire satışı yapıldıktan bir süre sonra daire sahibi— müvekkilini tehdit ederek çekleri iade edecekleri söylemi ile daireyi geri aldıklarını, bedelsiz kalan dava konusu çeki müvekkilini dolandırmak kastı ile geri iade etmediklerini, müvekkilinin davalı şirkete hiçbir edim ve ifa borcunun olmadığını belirterek müvekkilinin —- tarafından dava konusu çek hakkında başlatılan soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılarak İcra İflas Kanunun 72. Maddesi Gereğince İcra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilerek tehir-i icraya, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde ve özetle; davacının eşi — arasında satın alınacak söz konusu daire ile ilgili olarak— tarihinde daire satış sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davalı tarafından müvekkiline sıralı çekler verildiğini, çeklerin ciro silsilesi dahil olmak üzere hukuka aykırı hiç bir durumun söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde satılan dairenin geri alındığı bu nedenle arada bir alacak verecek olmadığını iddialarının tamamen haksız ve mesnetsiz iddialar olduğunu,—müzekkere yazılarak tapu devrinin en son kimde olduğunun sorulduğunda tapunun malikinin kim olduğunun ortaya çıkacağını,tapu üzerindeki tüm yapılan devir işlemlerininde ayrıntılı olarak istenip dosyanın arasına konulmasını talep ettiklerini, davacı tarafın müvekkili şirket yetkilisi hakkında —- tarihinde davacıdan çekleri haksız ve bedelsiz yere aldıkları için —-gibi gerçeği yansıtmayan tamamen hayal ürünü asılsız iddialar ile ilgili borctan kurtulmaya dayanak oluşturmak maksadı ile suç duyurusunda bulunduğunu, — nolu kararı ile ‘atılı suçların işlendiğine dair soyut iddiadan başka delil ve emarenin elde edilmediğini, takibe değer görülmeyen iddia nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini belirterek davanın reddine , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) istemine ilişkindir.Davacı vekili dava dilekçesi ile — tarihli — numarada kayıtlı daire satışı nedeniyle verildiğini, daire satışı yapıldıktan sonra bedelsiz kalan çeklerin geri iade edilmediğini iddia etmiştir. Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan —-tarihli daire satış sözleşmesi başlıklı harici satış sözleşmesinde bir kısım çeklerin belirtildiği ancak dava konusu çekin bilgilerine yer verilmediği görülmüştür. Söz konusu çekin arkasında ya da üzerinde de belirtilen daire satışına ilişkin olarak verildiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığı anlaşılmaktadır.—nolu bağımsız bölümün celbedilen satış senetleri incelendiğinde bağımsız bölümün — tarihinde — satış suretiyle devredildiği, sonrasında — tarihli — isimli kişiye satışının yapıldığı görülmüştür.Ödeme vasıtası olan çekin, aksini iddia eden yani avans veya teminat verildiğini iddia eden bu iddiasını yazılı olarak ispat etmesi gerekir.Dava konusu —- Mahkemesinin dosyasında verilen ödeme yasağı gereği ödeme yapılamadığı şerhinin düşüldüğü görülmüştür.—Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiği belirtilmiş ise de davamız açısından — dosyasının sonucunun beklenilmemesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Taşınmazın satış sözleşmesinin taraflarının işbu dosyadaki taraflar ile aynı olmadıkları gibi davalı tarafça da bu hususun kabul edilmediği, kambiyo senedi vasfında olan çeklerin illetten mücerret olduğu, davacı tarafça —- miktarlı çekin bağımsız bölümün devri nedeniyle verildiği hususunun ispatlanamadığı, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile söz konusu çekin —bağımsız bölümün satış sözleşmedi nedeniyle verildiğinin iddia edildiği fakat daha sonra iddiasını değiştirip genişleterek—-bağımsız bölümlerin satın alınması nedeniyle verildiği iddia edilmiştir. Ancak davacı vekili tarafından mahkememizin —nolu ara kararında ıslah dilekçesi sunmak üzere — haftalık kesin süre verilmesine rağmen ıslah dilekçesi sunulmadığı gibi davalı vekili tarafından da davacının iddiasının genişletilmesine muvafakat etmediği anlaşılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının davasını ispat edemediği kanaatine varılarak açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Açılan davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan — olarak yatırılan harçtan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli— karar ve ilam harcı çıkarıldıktan sonra bakiye‭ — karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı — iadesine,
3-Davacılar tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca —- avukatlık ücretinin davacılardan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalı yana verilmesine,Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren —hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —- istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.