Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/140 E. 2022/350 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/140 Esas
KARAR NO: 2022/350
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 03/03/2021
KARAR TARİHİ: 10/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilinin dava dilekçesinde ve özetle;—– imzalandığını, iş bu sözleşmeler gereği davalıya —— kullandırıldığını, davalı kendisine kullandırılmış olan —– ifa etmemesi nedeniyle ihtarname keşide edilmiş olduğunu, keşide edilen ihtarlara rağmen borcun yine ödenmemesi üzerine —– borçluya icra takipleri yapıldığını, davalı tarafından iki dosyada da ödeme emrine, borcun tamamına, faiz ve ferilerine itiraz edildiğini ve icra takibi durdurulduğunu, borçlunun iş bu itirazının haksız olması dolayısıyla arabuluculuk müessesine başvurulduğunu ve dava dilekçesi ekinde sundukları — arabuluculuk numaralı —– tarihli son oturum tutanağı ile borçlu anlaşma iradesi olmadığını gösterdiğini beyan ederek; fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla; davalının yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun nakit alacakları üzerinden % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine ve işlemiş faizin davalıdan alınarak müvekkil banka’ ya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından davaya cevap verilmediği, ancak icra müdürküğüne hitaben vermiş olduğu itiraz dilekçesinde alacaklı görünen bankaya herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca ve borcun ferilerine itirazda bulunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık:Taraflar arasında davacı tarafından davalıya kullandırılan krediler nedeniyle davacının ödenmeyen kredi borcundan dolayı takip tutarı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda ihtilaf olduğu anlaşıldı.
Dava, davacı banka tarafından davalıya kullandırılan kredilerin geri ödenmeyen kısmın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu —sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı banka tarafından davalı borçlu—aleyhine — alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süre içerisinde borca, ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davaya konu—- esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı banka tarafından davalı borçlu —- alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süre içerisinde borca, ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve davacı bankaya ait tüm yasal defter , kayıt ve dayanak belgeler üzerinde bankacı bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda alınan bilirkişi raporu ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı banka ile davalı borçlu arasında——– imzalandığı ve iş bu sözleşmelerde temerrüt faizinin düzenlendiği, davacı banka tarafından ödenmeyen kredi alacağının tahsili için davalıya—- tarihinde hesap kat iptali gönderildiği ve ihtarnamedeki adres ile taraflar arasında yapılan kredi sözleşmesindeki adresin farklı olduğu ve ihtarnamenin davalı borçluya tebliğ edilemediği, davalıya ihtarnamenin tebliğ edilememesi nedeniyle davalı borçlunun temerrütünün — takip tarihi itibari ile gerçekleştiği ve banka da yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre kredi borcunun ödenmemesi sonrası davacı bankanın —- esas sayılı takibe konu kredi alacağından dolayı — hesap kat tarihi itibari ile davacı banka alacağının işlemiş faizler de dahil olmak üzere toplam — olduğu ve bu alacağı hesap kat tarihinden takip tarihine kadar — tarafından deklare edilen akdi faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın takip tarihi itibari ile davalıdan toplam —- alacaklı olduğu, —-borcundan dolayı davacı bankanın hesap kat tarihi itibariyle — ana para ve hesap kat tarihinden— temerrüt / takip tarihine kadar—- tarafından deklare edilen akdi faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın ——- alacaklı olduğu, davacı banka tarafından icra takiplerinde faizi türü belirtilmemiş olması nedeniyle alacak yasal faiz uygulanması gerektiği, her iki icra takibi yönünden de alacağın likit ile belirlenebilir olması ve icra ve inkar tazminatı hüküm koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaate varılarak davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın Kısmen kabulü Kısmen reddi ile, davalının — sayılı dosyasına vaki itirazın —– yönünden iptaline,
2-Asıl alacağı takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Hükmolunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalının—– sayılı dosyasına vaki itirazının 4.213,24 TL yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
5-Hükmolunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.428,70 -TL harçtan daha önceden ödenen 335,74 TL peşin harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.092,96 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 335,74 TL peşin harç, 8,50 vekalet harcı olmak üzere toplam 403,54 TL harcın kabul red oranı dikkate alınarak 399,00 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 889,50 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 879,53 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
9-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının yatırana iadesine,
11 -Arabuluculuk aşamasında ——– tarafından ödenen arabulucu ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2022