Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/14 E. 2021/682 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/14 Esas
KARAR NO : 2021/682

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/11/2012
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …—– numaralı——- müvekkilleri murisi—-sevk ve idaresinde— istikametine seyir halinde—- plakalı araç ile çarpıştığını, ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, — —— vefat ettiğini, müvekkilinin murisi—– birinci derece , sürücü—– ikinci derecede kusurlu olduğunu, davalı … şirketine müvekkillerinin murisi—– sürücüsü olduğu, —-plakalı aracın sigortacısı sıfatıyla dava açıldığını, müvekkilinin merhum geliri ile geçinmekte olduğunu, murisin vefat ettiğinde—- yaşında olduğunu, yurt içinde ——- olarak çalıştığını, murisin ölümü ile —-düştüklerini, müvekkillerinin sigorta şirketinin zararın tamamından sorumlu olduğunu, davalı … şirketinden destektenyoksun kalma tazminatı isteyeceklerini, —- destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;—- plaka sayılı araç müvekkil ——– sigorta poliçesi ile sigortalı olup, tedavi giderleri dışında kalan diğer tazminat talepleri ve ölüm için şahıs başına azami poliçe teminat 150,00 TL ‘si ile sınırlı bulunduğunu, sürücünün—müteselsil bir sorumluluk taşıdığını, sürücünün kendi kusurundan işleten onun kusurundan ve —-kusurundan sorumlu olduğunu, — poliçesinin de teminatın kapsamına giren bir zarar söz konusu olmadığını beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davacı vekili 01/05/2021 tarihli dilekçesi ile davalı ile sulh olunduğuna ilişkin beyan dilekçesi ile, sulh protokolünün bir örneğini sunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili 09/02/2021 tarihli beyan dilekçesi ile davacı ile sulh olunduğuna ve davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Sulh, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan ve görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir(HMK m.313). Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.314) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.315).
Sulh halinde Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir(HMK m.315).
—-, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Sulh sözleşmesinde yargılama masrafı ve vekalet ücreti de düzenlendiğinden bu hususta ayrıca bir değerlendirme yapılmamıştır.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. —– Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, sulh, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların yargılama sırasında sulh oldukları ve davanın konusuz kaldığını beyan ettikleri, sulh sözleşmesinin yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edil
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2–Başlangıçta peşin olarak alınan 90 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 59,30 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı Harçlar Kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 30,70 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3-Tarafların talebi bulunmaması nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Yatırılan avanstan kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.